Giriş
(5)

Çok hastayım, ilaç içmek için ne kadar yemek yemem gerekir?

Coyote
Dün çok kez kustum. Su içsem bile çıkarıyorum. Bugün biraz daha iyiyim ufak tefek şeyler atıştırıyorum ama tok karınla içilmesi gereken ilaçlar var. Tahminen ne kadar yesem ilaçları kullanabilirim?Teşekkürler
Dün çok kez kustum. Su içsem bile çıkarıyorum. Bugün biraz daha iyiyim ufak tefek şeyler atıştırıyorum ama tok karınla içilmesi gereken ilaçlar var. Tahminen ne kadar yesem ilaçları kullanabilirim?

Teşekkürler
0
Coyote
(16.02.25)
Azıcık bir şey bile olur.
İki lokma olsun tamam.
0
kisa
(16.02.25)
beden iyileşmek için kendisi oruç moduna geçer. ibn-i sina'nın hastalanınca oruç tutun dediği iddia edilir. o yüzden 2 lokma evet. yemek için zorlamayın kendinizi.

bu durum bedenin kendini arındırma durumudur. 48 saati bulursa doktora gitmeyi ihmal etmeyin. (bkz: alev sezer) :'(

bir de su içmeye başladığınızda alkali su için. beden su, elektrolit kaybediyor.
şunu da kopyalayayım.

"Evde alkali su elde etmek için, bir litre saf suya bir çay kaşığı tuz ve bir çay kaşığı karbonat ekleyerek hazırlayabilirsiniz. Bir diğer yöntem ise, 2 litre suya 1 limon ve 1 çay kaşığı tuz ekleyerek karışımı oda sıcaklığında kapalı bir kapta 10-12 saat bekletmektir."

ben de yakın zamanda benzer bir süreç geçirdiğim için lütfen su içmeyi ihmal etmeyin ama yudum yudum.

ben ek bişi daha yaptım. mutlaka yapın demiyorum. bentonit kil yedim ve hala içiyorum. probiyotiklerime de geri döndüm. bağırsak florası ve faunası bozuluyor, onu toparlamak için.

geçmiş olsun. çok konuştum ama bu aralar böyle duygusala bağlıyorum.
0
janderzel zartanyan
(16.02.25)
Yediğin lokmalar olgunlaşmış muz olursa midene iyi gelir, özellikle reflü, gastrit, ülser varsa.
0
muhayyer divan
(16.02.25)
Çok kusuyorsun patates haşla hocam ya da patates püresi yap.
0
komando kani var bende
(16.02.25)
Yarım kase çorba tamamdır
0
Gradient_tabanlı_mor
(17.02.25)
(5)

En doğalından cilt bakımı

muhayyer divan
SelamBen epey doğallık taraftarı biri olduğumu düşünüyorum, özellikle bedenimize dokunan her şeyin muhakkak doğal olması gerektiğine inanıyorum. Yani cilt bakımının da en doğalından olması gerektiğine inanıyorum. Var mı böyle bir sayfa takip ettiğiniz? İnstagram olur yuutub olur... Ama cilt bakımını
Selam

Ben epey doğallık taraftarı biri olduğumu düşünüyorum, özellikle bedenimize dokunan her şeyin muhakkak doğal olması gerektiğine inanıyorum.

Yani cilt bakımının da en doğalından olması gerektiğine inanıyorum.

Var mı böyle bir sayfa takip ettiğiniz? İnstagram olur yuutub olur... Ama cilt bakımını hiç bilmiyorum ve başlamam lazım, bu işi beslenmesinden serumuna her ayrıntısıyla anlatan doğalcı bir hesap, bir uzman vs varsa çok sevinirim.

Gerçekten bu işleri hiç anlamıyorum ayrıca, yapmak zorunda hissetmek de zoruma gidiyor. Neyse.
0
muhayyer divan
(16.02.25)
Cilt bakım ürünü olarak kullanılacak en doğal ürün idrardır sanırım.

inanmazsan Google'a 'üre nemlendirici' yaz. Sonuçları gör.

Zararları kısmına karışmam ama.
0
Mirket
(16.02.25)
@badecanlar instagram hesabını tavsiye ederim.
0
strawberry first
(16.02.25)
cilt için eskiden iç yapı kullanılırmış köylerde. şimdi geri döndü o trend. saflaştırılmış iç yağını (büyükbaş) yüze kullanıyorlar. tallow butter krem diye aratın.
0
inawen
(16.02.25)
@Mirket dene de bizlere de anlat. Sana mantıklı gelmişse demek...
0
🌸muhayyer divan
(16.02.25)
simyaevi, miscea, otomakirkpinar gibi hesaplar/siteler var tavsiye ederim, badecanlardan yaglari harici pek memnun degilim kendi adima.
0
kassiopeia
(16.02.25)
(5)

Köpeklerin toplanmasına karşı olanlara soru

ya ben lan neyse
köpekler toplandığında açık alanda eziyet görmeden izole edileceğini bilseniz toplamayı kabul eder misiniz?futbol sahası kadar açık alanda 10-20 tane köpek olacak şekilde ölene kadar bakacaklarını bilseniz.
köpekler toplandığında açık alanda eziyet görmeden izole edileceğini bilseniz toplamayı kabul eder misiniz?

futbol sahası kadar açık alanda 10-20 tane köpek olacak şekilde ölene kadar bakacaklarını bilseniz.
0
ya ben lan neyse
(16.02.25)
Bugün bir video gördüm, bir barınağın tellerinin ardında açık havada tipi halinde yağan karın altında donmak üzere olan bir köpek vardı.

Barınak böyle bir şey değildir. Kar yağdığında yağmurda aşırı rüzgarda sığınacak kapalı alanların olduğu bir yerdir barınak, üstelik köpeklerin sıkış tepiş değil rahatça oturacakları bir yer olmalıdır. Çünkü bunun hastası olur, doğum yapanı olur, kötürümü olur...

Futbol sahasını köpeklerin hayatını geçirecekleri alan olarak takdir ediyorsan yine eziyet edersin onlara. Sadece kediler günde 10 km koşabilen hayvanlarken evlere tıkılmaları hiç doğru değil, köpekler cüsse olarak çok daha büyükler ve çok daha büyük alanlar gerek onlara, kaslarının erimemesi için.

Siz anlayamıyorsunuz, köpekler ve kediler insanların sağlıklı bir toplum hayatı yaşamaları için elzemdir. Futbol sahasına 15-20 köpek koyarsın 1 yıl sonra olur sana 500 köpek. Bu çözüm değil.

Sağlıklı ve doğru bir çözüm üretebilmemiz için önce kendimizi kalkındırmayı bilmemiz lazım, gereken her türlü tepkiyi hakkıyla vermemiz, kendimiz için doğru olan her şeyi önce kendimiz, birbirimize ve kendimize yapan bir toplum olmalıyız. Köpekleri kedileri ancak o zaman hakkıyla takdir edebiliriz, sokaklarımız da farelerle sıçanlarla yılanlarla dolmaz.
0
muhayyer divan
(16.02.25)
Köpeklerle kedilerin toplanmasına karşı değilim.

Köpekleri kedileri ancak o zaman hakkıyla takdir edebilmek istemiyorum, Batılılar gibi yaşayalım, sokaklarımız da farelerle sıçanlarla yılanlarla dolsun istiyorum.

Dün yıllar sonra ilk defa serçe sesi duydum. Nostalji yaşıyormuş gibi oldum. Hala şehirlerimizde henüz kediler tarafından yenmemiş serçelerin olması ne güzel.
0
Mirket
(16.02.25)
m.haberturk.com

Yani bu hayvanların ataları kurt en nihayetinde. Kendilerine bölge belirledikleri alan, gün içinde kat ettikleri mesafe çok fazla.

Ancak köpek de, kedi de, hatta fare de (lagim faresi vs) doğada olan türler değil, insanın uzantısı olan canlılar.

Aslında en büyük sorun insan nüfusunun giderek artması. @mirket in dediği gibi, eskiden bir sürü kuş türü vardı çünkü insan bu kadar fazla değildi. İnsan sayısı arttıkça, insanların etrafında kumelenen bu "sömürge" canlıları da çoğaldı. Kediler insanların bulundukları yerlere geldi, insan evine aldığı kediyi dışarı attı, dışarı atilan kediler gelenlerle uredi ve uredi uredi uredi..

Kedi zaten kendisinden ufak her şeyi yemese bile keyfine öldüren bir canlı :)

Köpekler zaten ayrı bir paradoks, hayvan kendinden korkani anlayıp özellikle ona tepki veriyor :)

Kisirlastirmaya çalışsan hiçbir zaman basaramazsin artık ipin ucu kopmuş sanki. İtlaf bence düşünülemez bile, yani ömründe bu hayvanlarla biraz vakit geçirmiş birisi böyle bir şeyi aklının ucundan bile geçirmez.

Barınaklar desen bu kadar köpeği nereye nasıl yerlestireceksin, @muhayyer divan çok açık anlatmış.

Öte yandan bu hayvanların sokakta yaşamaları da aslında cogu için işkence. bir çoğu çok bakımsız, hastalaniyorlar, insanın ürettiği pisliklerin icinde yasiyorlar, iyi yasamiyorlar, ömürleri çok kısa oluyor vs

Türkiye'nin bir çıkmazı bu konu artık.

Bilmiyorum belki de sokak hayvanları ile ilgili bir bakanlık kurulup böyle tüm yurtta topyekûn seferberlik halinde insanlari eğiterek sosyal projeler şeklinde herkes bölgesindeki hayvanları kontrol altına alarak birlikte yaşamanın yolları aranır..
0
makbur
(16.02.25)
Elbette köpeklerin kontrolsüz şekilde çoğalıp istilaya sebep olması hoş değil. İstila derken bunu gerçek anlamıyla söylüyorum; demek istediğim bir evde bir kedi güzel olabilir, ama bir evde 70 kedi varsa bu her açıdan kontrolden çıkmış bir durumu gösteriyordur.

Ancak benim anlamadığım şey bunun için neden hayvanların toplatılması gerekiyor? Eğer birisi gereksiz laflardan arındırılmış, veriye dayalı bir şekilde neden kısırlaştırıp salma metotlarının işe yaramadığını anlatırsa bunu desteklerim. Belediyelerin bu konuda yeterince kontrollü ve kapsamlı çalışmadığıyla ilgili bir hissiyatı var insanların, ben de katılıyorum buna.

Diğer açıdan, hiçkimse beni yüzlerce köpeğin hayatlarının sonuna kadar iyi bakılacağına inandıramaz. Böyle bir gerçeklik yok, esirgeme kurumları ve huzur evleri dahil sorunlu yerler. Bu inanılabilir bir şey değil.
0
akhenaten
(16.02.25)
Köpeklerin neden bu kadar çoğaldığını, ne yapılması gerektiğini Cenk Eren'in açık açık yazdığı bir paylaşım var. Linkini bırakıyorum:
x.com

Aynı şey kediler için de geçerli.

1- Bu ülkede, köpeklerin itlaf edilmesi için en çirkin çabayı gösteren Güvenli Sokaklar Derneği'nin başkanı da dahil olmak üzere, insanlar cins kedi ve köpek üretimi yapıyor.

2- Bu ülkede cezasızlıktan güç alan insanlar cins olanlar da dahil kedi ve köpeklerini sokağa atıyor.

3- Bu ülkede belediyeler sokaklardan toplayıp milyonlarca lira ödenek aldıkları barınaklarına koyduğunu söyledikleri köpekleri ya o berbat barınaklarda açlıkla öldürüyor, ya iğne atıp henüz ölmediyse de poşetleyip çöp kutusuna atıyor, ya patilerini bağlayıp kafasına kürekle vura vura öldürüp toplu halde gömüyor ya da dağlık arazi veya çöplüklere atıyor ve onların açlıktan birbirini yemesini ya da ölmezlerse şehre inip insanlara saldırmasını sağlıyor. Hiçbiri benim uydurmam değil, hepsi geçen haftalarda nezih belediyelerimizde yaşananların sadece bazıları.

4- Bu ülkede insanlar köpek dövüştürüyor, TikTok'da yüz binlerce takipçi ile bunu paylaşarak lig kuruyor.

5- Bu ülkenin kırsalında yaşayan insanlar yaşlanınca kendisine uzun yıllar hizmet eden köpeklerini sokağa atıyor. Atmadan önce yıllar boyu onları defalarca kez doğdurtup elde ettiği yavru köpeklerin bazılarını yakın çevresine saçıyor, işine yaramayacağını düşündüklerini ise sokağa atıyor.

6- Bu ülkede hiçbir şekilde kısıtlaştırma seferberliği güdülmedi. Erdoğan'ın "Kısırlaştırma da yaptık ama işe yaramadı." demesi koca bir yalan. Hani, nerede yapıldı? Veterinerlerin geçen yıl kendi imkanlarıyla yürütmeye çalıştığı kısırlaştırma çabası bile hükümet tarafından engellenmeye çalışıldı.

7- Çözüm, kısırlaştırma seferberliği ve üretim ile özellikle kırsaldaki hayvan çoğaltıp dışarıya atmanın ciddi bir şekilde cezalandırılması. Veterinerler kısırlaştırma için devletten bütçe bile istemiyor.

Yolda rastgele ve kendi halinde gördüğünüz ya da bin yıldır bir mahallede yaşayan gariban köpekleri sağlıksız olduğu belli olan barınaklarda suçsuz yere hapis hayatı yaşamaya mahkum edebilir veya bununla da uğraşmaz ve malum troller gibi "it" diyerek anında itlaf edebilirsiniz. Fakat arkada devamlı akan bir musluk var ve havuz dolmaya devam ediyor, o musluk da devlet olduğunu iddia eden yapının kontrolsüzlüğü yüzünden hep açık kalacak. Musluğu kapatmadan yüzeysel öneriler, öldürelim inlemeleri, kokain çekmekten beyni erimiş Yıldız Tilbe'nin yaptığı gibi zehirli veya çivili et verme tavsiyeleri ile ancak vahşi ve acımasız bir grubun kötücül duygularını beslersiniz.

Umarım bazı insanlar neleri savunanlarla yan yana olduğunu fark eder. Hele sosyal medyada aynı fabrikadan çıkmış, daha bir aylık hesaplarla "Bütün itleri geberteceğiz, ittaparları öldüreceğiz." gibi cümleler kuran ağzı salyalı trollerden hiç bahsetmiyorum. Daha geçenlerde çok takipçili bir troll işinden istifa etti de giderken planlı bir şekilde nasıl hareket ettiklerini sayfa sayfa anlattı. Tekrar denk gelirsem eklerim fakat uzun mesele, dediğim gibi oraya hiç girmeyeceğim.
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(16.02.25)
(4)

Tuhaf bir merak

strawberry first
Oradan oraya zıplarken cinsiyet geçişi yapmış bir oyuncuya denk geldim.Merak ettiğim kadınken saçlarında bir problem yok, erkek olduğunda nasıl böyle dökülmüş?https://eksisozluk.com/img/j6hokevo bu ilk halihttps://eksisozluk.com/img/dujwn4qo bu da son haliNot:sadece bu fizyolojik durumu merak ediyor
Oradan oraya zıplarken cinsiyet geçişi yapmış bir oyuncuya denk geldim.

Merak ettiğim kadınken saçlarında bir problem yok, erkek olduğunda nasıl böyle dökülmüş?

eksisozluk.com bu ilk hali


eksisozluk.com bu da son hali

Not:sadece bu fizyolojik durumu merak ediyorum. Cevaplarda yönelimin vb dair eleştiri yapmaktan imtina ederseniz çok sevirim. Teşekkürler.
0
strawberry first
(16.02.25)
Erkek tipi saç dökülmesi diye bir şey var. Hormonlara bağlı bir biyolojik tepkidir, hatta pkos olan kadınlarda çok görülür bu tip saç dökülmeleri. Erkeklerin de alınlarının yukarı doğru açılması, kelleşmesi bundan kaynaklıdır.

Östrojen progesteron ve testesteron hormonlarının kadındaki fabrika ayarları farklı, erkekteki fabrika ayarları farklıdır. Bu ayarlar bozulduğunda erkek tipi saç dökülmesi de yaşar. Daha birçok şey de yaşar, kıllanma gibi.
0
muhayyer divan
(16.02.25)
bazi erkek kellikleri anneden gecer cünkü x kromozomu üstünde tasinir. eger kendisi bu geni tasiyorsa yeni hormonlarin da etkisiyle dökülmüstür.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(16.02.25)
testesteronu basinca dokulmustur.
0
cooperr
(16.02.25)
Cinsiyet geçişi yaparken testesteron da veriliyor, testesteron vücuttaki kılları artırırken saçları da döker böyle ters bir etkisi var
0
grimavi
(16.02.25)
(7)

Zorunlu Sma testi pozitif çikarsa

WithWorth
Diyelim hem anne hem baba ileri sma tasiyicisi yada nasil oluyorsa.Devlet nikahinizi kiymam mi diyor ?Kiyiyorum ama olacaklardan siz sorumlusunuz mu diyor ?
Diyelim hem anne hem baba ileri sma tasiyicisi yada nasil oluyorsa.

Devlet nikahinizi kiymam mi diyor ?
Kiyiyorum ama olacaklardan siz sorumlusunuz mu diyor ?
0
WithWorth
(15.02.25)
sanırım biliyorsunuz ama yine de söyleyeyim; sma testinde iki tarafın da pozitif çıkması lazım. önce erkekten alıyorlar testi. eğer pozitif çıkarsa kadından da alıyorlar. kadında negatif çıkarsa sorun yok. pozitif çıkarsa çocuk büyük risk altında. bu durumda zaten çocuk yapmanın bir mantığı ve vicdanı kalmıyor.

evlilik konusnda ise engel yok. biz evlenirken sma testimin sonuçları gelmeden nikahı kıymıştık.
0
motosiklet burclu adam
(15.02.25)
devlet daha ileri testler istiyor. tabi bunlar yasal zorunluluk. eger o testlerde de durum sıkıntılı ise devlet genetik danışmana yönlendiriyor. tabi yine evleniyorsunuz ama tüp bebek seçenegi sunuluyor. tabi tüp bebekte de bu risk az da olsa yine var.
eger hem anne hem baba sma taşıyıcıysa neyin ızdırabını yaşıyorlar bir zahmet evlenmeyi versinler
bu arada evlenmeleri suç degil. fakat çocugun sma olarak dogma ihtimali yüksek. bile bile inadına evlenen kişi ise bagış standını şimdiden alıp kenara koyup çırtlak ve aglamaklı bir ses tonuyla megafonla para toplamaya kendini hazırlasın.
0
limonlu eksi
(15.02.25)
18 yaş altı evlenmenin suç olması gibi bu da suç mu diye sordum.
0
🌸WithWorth
(15.02.25)
18 yaş altı evlenmek suç değil
İki sma hastasının evlenmesi de suç değil.
0
kisa
(15.02.25)
Bu iki insanın evlenip biyolojik olarak çocuk yapmayıp evlat edinme ihtimali de var. Çiftin böyle bir imkanları varsa devlet böyle bir şeyi destekleyecektir, onun için de evlenmelerine engel koymayacaktır ama durumu kayıt altına alacaktır diye düşünüyorum.
0
muhayyer divan
(15.02.25)
sma testi zorunlu değil isteğe bağlı. genelde sonuçlar çıkana kadar kişiler evlenmiş oluyor zaten. iki kişi de pozitif çıkarsa genetik danışmanlık veriliyor sadece. herhangi bir engelleme, ceza vb yok.
0
kanatlı kontun müşfik öpücüğü
(16.02.25)
Her iki taraf da pozitif çıkarsa dr tüp bebek önerisinde bulunuyor. Doğal yolla gebe kalınırsa %25 ihtimalle bebeğin sma hastası olma riski var ama tüp bebek yaparsanız döllenen zigotları yurtdışında genetik taramaya gönderiyolar, genetik taramada sorun olmayan zigotları anne karnına yerleştiriyolar, böylece hastalık riski ortadan kalkıyor.
0
turuncu tonlarda
(16.02.25)
(13)

yemek tarifi verseniz

kisa
Merhaba duyuru,ne istediğimi bilmiyorum.Sebze yemeği olmalı ama onu biliyorum. Bir de hazırlama aşaması çetrefilli olmasa güzel olur. Akşama şöyle keyifle yiyeyim hazırlayıp.
Merhaba duyuru,
ne istediğimi bilmiyorum.

Sebze yemeği olmalı ama onu biliyorum. Bir de hazırlama aşaması çetrefilli olmasa güzel olur. Akşama şöyle keyifle yiyeyim hazırlayıp.
0
kisa
(11.02.25)
kabak patlıcan havuç pattes bunları küçük küçük doğra.
yağ+tuz+baharat karışımı ile soslayıp baharatın her yere yayılmasını sağla
fırında pişir
fırında pişince üstüne hemen 5 dakkada beşamel sos yap.
beşameli üstüne döküp yaydırdıktan sonra fırında 10 dk daha kalsın.
istersen beşamelin üstüne kaşar da rendeleyebilirsin.

tadı harika oluyor. sebzeleri değiştirebilirsin taki mesela evde kabak yoksa sadece diğerleri ile de olur.
0
turuncu tonlarda
(11.02.25)
Portakallı pırasa youtube dan arat

Mandalinalı da olur
www.instagram.com
0
grimavi
(11.02.25)
Kerevizin yapraklarını yıka, kıy, iki tur haşla, soğan ve yağ ilave edip kavur, baharatını koyup üstüne yumurta kır.

Ertesi gün de kerevizin kendini rendele, ufalanmış ceviz içi, pul biber ve yoğurtla karıştır.
0
Mirket
(11.02.25)
dondurulmuş körpe ıspanak al marketten. doğranmış soğan da alabilirsin.

soğanı salça ile kavur. bulgurla ıspanağı ekle. suyunu ekle. 20 dk sonra bulgurlu ıspanağın hazır. yanına da mis gibi yoğurt.

mesela beşamel sos ve fırınla uğraşmak beni çok üşendiriyo, turuncu'nun yazdığı sebzeleri doğradıktan sonra direkt tencerede kavururum, et ya da tavuk varsa katarım içine, suyunu verince etli/tavuklu ya da sade türlü yemeği olur çok da güzel olur. yanına da pilaf. üüüüf.
0
nolmus yani
(11.02.25)
Teşekkür ederim arkadaşlar :) biradan karar vereceğim :)
0
🌸kisa
(11.02.25)
En kolayı fırında sebze, kışın çok güzel oluyor.

En yaygın haliyle;
Brokoli, karnabahar, soğan, havuç

Biraz daha değişiklik isterseniz içine brüksel lahanası da ekleyin.

Biraz daha karamelli, yoğun bir şey için;
Havuç, balkabağı, patates, patlıcan

Biraz daha mantarlı bir şey için
Tüm kültür mantarı, brokoli, patlıcan

Siz bir kombinasyon bulursunuz.

Bunları doğrayıp bir kasede temelinde zeytinyağı, biraz limon ve karabiber olan bir karışım hazırlayın. İsteğe göre içine çok ince doğranmış taze yeşillikler ekleyin.

Sosu ve malzemeyi karıştırıp tepsiye yerleştirin ve varsa biberiye, defne, dal kekik gibi aroma vericileri koyun.

Baktığınızda gözünüze güzel görünene kadar 180 derecede pişirin.
0
akhenaten
(11.02.25)
dondurulmuş garnitür ile dondurulmuş enginar alın. soğanı doğrayıp yağda kavurun. üzerine garnitür ve küp küp doğradığınız enginarları ekleyin. biraz kaynamış su, bir limonun suyunu, ve tuz ekleyip yumuşayıncaya kadar pişirin.
0
inheritance
(11.02.25)
bruksel lahanasi. biraz haslayin, sonra tepsiye dizip bardakla biraz ezin, uzerine biraz tuz, yag, ve rendelenmis istediginiz peynir, firina tip biraz kizarana kadar pisirin. cok guzel oluyor. bruksel lahanasi sevmezdim eskiden ama hastasi oldum.
0
lemmiwinks
(11.02.25)
Beşamel sos aslında uğraştırıcı değil, çok da pratik bir sos. Sebzeleri beşamel sosla fırına verebilirsiniz.

Daha hafif alternatif için ben bu aralar portakal ve sarımsak soslu fırın sebzelerini çok seviyorum. Yukarıda yapım aşamaları verilmiş. Sos olarak portakal+ sarımsak+ ekşilik isterseniz biraz limon+ sirke seviyorsanız biraz balzamik sirke+ zeytinyağı+ tuz. Bu kadar. Bence kış sebzelerine çok yakışan bir sos oluyor.
0
fraise
(11.02.25)
fırında sebzeye +1

karnahar. + sarımsak, yeşillik, biberiye.
ama sebzeyi pişirirken tepsiye bir kahve fincanı su koymanızı tavsiye ederim.


SOS

tahini su, limon ve sarımsak ile karıştırıp karnabahara sos yapabilirsiniz. patlıcana da iyi gidiyor.
0
janderzel zartanyan
(11.02.25)
Kış sebzesi tam zamanı karnabahar. Yıkaması da kolay. Çiçeklerine ayırın. Önce kıymayı az yağda kavurun, içine doğranmış soğan, tuz ve bir yemek kaşığı salçayla hemhal olana kadar çevirin. sonra karnabahar çiçeklerini içine atın. İyice altüst edin, heryeri salça rengi olsun. Bir bardak sıcak su yeter. 20 dk. sonra olmuştur.
0
SiyamkedisiZorro
(11.02.25)
Sebzeleri küçük doğrayıp fırın sonra üzerine domates sosu (haşlanmış Brüksel lahanası da ekledim)
Çok güzel oldu
Üzerine önce bir sirke gezdirdim
0
🌸kisa
(11.02.25)
Brokoli havuç patates veya ne yakıştırıyorsan güzelce yıka doğra buharda pişir, üzerine kaşıkla dökmek üzere kenarda zeytinyağı limon tuz karıştır, sebzeler hafif ılıyınca kaşıkla gezdir otur ye. Afiyet olsun.
0
muhayyer divan
(12.02.25)
(12)

Sigara kokusu giderme

strawberry first
Üstüme yöntem/ürün atın lütfennn...Evimde kocaman bir kapalı balkon var ve gelen misafirleri orada ağırlıyorum. Her ne kadar cam aralasam da sigara içildiği zaman koku evi dağılıyor. Kapısını kapatsam da girenle çıkanla dağılıyor eve koku. Üstelik o balkon da kokuyor. Daha 4 kere sigara içildi. Önce
Üstüme yöntem/ürün atın lütfennn...

Evimde kocaman bir kapalı balkon var ve gelen misafirleri orada ağırlıyorum. Her ne kadar cam aralasam da sigara içildiği zaman koku evi dağılıyor. Kapısını kapatsam da girenle çıkanla dağılıyor eve koku. Üstelik o balkon da kokuyor. Daha 4 kere sigara içildi.

Önce camları açıp havalandırıyorum.
Sigara içilirken de havalandırdıktan sonra da difüzörde doğal yağ çalıştırıyorum (gerekirse sabaha kadar)

Sonra bir de oda spreyi sıkıyorum (airwick)
Yine de sinmiş koku balkona hemen.

Lütfen bana bir yöntem söyleyin, bir sprey. Sıkayım gitsin şu koku.
0
strawberry first
(10.02.25)
Kokuyu gidericen diye kanserojen şeylerle ciğerlerini harap etme. Yaz gelince daha beter olmayasın.

İnsanlara söyleyemez misin sigaraları lütfen apartman önünde içip gelin evde içilmiyor diye, kokusundan çok fazla rahatsız oluyorum desen olmuyor mu?

Eee yanımızda oturuyosun bişey olmuyor nasıl oluyor derlerse de siz gidince kokuyu nasıl yok edeceğimi şaşırıyorum ve yok edemiyorum desen. Gerçekten istemiyorum lütfen kapı önünde için desen olmaz mı?
0
muhayyer divan
(10.02.25)
Gençlere derim de... Yaşlılara olmuyor işte :/
0
🌸strawberry first
(10.02.25)
Sağlam bir gaz lambası alacaksınız, Özlevent marka olsun, kendi mağazası Trendyol'da mevcut diye hatırlıyorum. İçine halis gazyağı (kokusuz kandil yağı değil) koyup yakacaksınız. Birinci avantajı sigara dahil tüm kötü kokuyu yok edecek. İkincisi yazın siz balkonda otururken camı açık tutabileceksiniz, çünkü tüm sinekleri uzak tutacak. Üçüncüsü adı üstünde, gaz lambası, balkonunuza otantik bir hava katacak.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(10.02.25)
@zaman ilaç... İşe yarasa da yaramasa da fikir harika. Oğlum uzun zamandır gaz lambası almak istiyordu, unutmuşum söz verdiğimi. Hem ona da sözümü tutmuş olurum. Halis gazyağı nereden alınır?
0
🌸strawberry first
(10.02.25)
Electrolux hava temizleyici kullaniyorum ofiste.
0
die fetten jahre sind vorbei
(10.02.25)
@strawberry first, en yakın benzin istasyonuna gidin. Orada yoksa sorun, en yakın madeni yağcıya yönlendirirler.
0
zaman ilac degil insanlar unutkan
(10.02.25)
Hem sigara tütsün hem kokusu gitsin olmuyor oyle :/ sigaranin kokusunun sinmedigi bi sey pek gormedim ben, cam dahi kokuyor resmen sigara icilen yerde. Gaz yagi falan care olacagini sanmiyorum, zaten bilimsel bi aciklamasi da yok. Sigara kokusu yanici bir sey degil. En fazla sigarali gaz yagi kokusu siner. Tek cozum; ozon makineleri var, onlar sigara kokusunu temizler ama surekli kullanabileceginiz bi sey degil, zaten kullanirken de sagliga zararli. Sigara icilmeyecegi bi donemden once profesyonel makineyle temizlettirip tekrar sigara icilene kadar kokudan kurtulmus olabilirsiniz.

Veya, icirmeyin. Simdi 4 kere icilmisken soylemenin tam sirasi. Cam acik falan ama cok sinmis kokusu, dokunuyor bana, diger misafirlerim rahatsiz oldu gibi bi bahaneyle bu kurali simdi koymazsaniz, daha cok ugrasirsiniz.
0
icim urperiyor
(10.02.25)
Airwick değil de febresse ayrıca sigara içilirken güzel bir hava temizleyici hepa filtreli
0
kisa
(10.02.25)
Hava temizleme cihazı alın, filtrelerini zamanında değiştirin, temizleyin, sorun kalmaz. Arkadaşım sürekli sigara içilen evi için aldı, dumanı algılar algılamaz çalışmaya başladığını ve koku falan bırakmadığını söylüyor, çok memnun.
0
lamborcini
(10.02.25)
Doğrusu:
1. Geniş yüzeyli düz alanları silin. Dolap kapakları, cam yüzeyler (pencere mesela).
2. Perdeleri haftada yıkayın.
3. Febreze.
0
alfired
(10.02.25)
kısır olmayan erkek kedi çişi kokusuna karşı suyla seyreltilmiş üzüm sirkesi kullandım ve işe yaradı.

sigara için de deneyebilirsiniz ancak bir daha içilmemesi gerek.
duvarlar da dahil her şeyi üzüm sirkesi ile silmeniz ve sprey olarak da bulundurmanız gerekecektir.
0
janderzel zartanyan
(11.02.25)
hava akımı balkondan eve doğrudur yapacak bir şey yok
0
mantık
(11.02.25)
(8)

İstanbul’da neden aspava yok?

michael_knight
İkramların maliyeti Ankara ile çok farklı değildir herhalde, olsa olsa %10 fark olur onu da hesaba yansıtırsın. Hatta ilk aspava olduğu için biraz pahalıdan başlar hizmet vermeye. Neden kimse denemedi?Deneyip de başarılamadıysa neden?Ankara dışında var mı?
İkramların maliyeti Ankara ile çok farklı değildir herhalde, olsa olsa %10 fark olur onu da hesaba yansıtırsın.
Hatta ilk aspava olduğu için biraz pahalıdan başlar hizmet vermeye.

Neden kimse denemedi?
Deneyip de başarılamadıysa neden?
Ankara dışında var mı?
0
michael_knight
(09.02.25)
aspava olması şart değil. ikramlı olan restoran olması önemli.

istanbulda o kadar ikram veren restorana rastlamadım. adamlar ne açsa doluyor. 2-3 meze veren yerler bile dopdoluydu. hal böyleyken neden daha fazla ikram versinler?
0
jelly bear
(09.02.25)
Hakikaten yok mu ya kültür şoku yaşadım.
0
anon1m
(09.02.25)
aspava nedir bilmiyorum ama ilk yorumdan anladigim kadariyla ikramli restoran.
istanbul'da son 10 seneye kadar ikramsiz restoran yok gibi bir seydi. kebapciya gidince önden sicak lavas+tulum+tereyagi gelirdi ikram olarak. pesine findik lahmacun gelirdi. bazi kebapcilar icli köfteyi bile ikram ederdi.
sonra ekonomi bozuldu. cayi bile parayla satar oldular. ortam da böyle istanbul'un ikramsiz restoranlari oldugunu zannedenlere kaldi :)
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(09.02.25)
Aspava Ankara'ya mahsus değil miydi yahu? Ben mi yanlış biliyorum?
0
muhayyer divan
(10.02.25)
vardi bizim zamanimizda
eksisozluk.com
0
fevzi123
(10.02.25)
ankarada bile sirf circlejerk sebebiyle olan bir sey oldugu icin olabilir.

bakin ortalama bir kebapcida bile, ankarada en ovulup bitirilemeyen aspavadaki ikramlardan daha guzeli gelir
0
aguen
(10.02.25)
Aspava ismi, Allah Sağlık Para Versin Amin kelimelerinden gelir.

İkramcı anlamına gelmez. Basiretli, inançlı, işine saygı duyan, müşterisine esnaf olarak iyi hizmet veren vs ahi lokantası gibi bir şeydir.

İstanbul'da orman kanunları geçerli, yukarıdakilerin pek bir değeri yok.
0
alfired
(10.02.25)
@aguen circlejerk ne demek?
0
🌸michael_knight
(10.02.25)
(22)

antidepresan kullananlar

deartheodosia
antidepresan kullanımına nasıl bakıyorsunuz? farklı görüşler var bir kesim uzman gereksiz olduğuna inanıyorken diğer grup zıttını savunuyor. uzun uzun yazmayacağım ama duyguları bloke ettiği, “gerçek” iyileşmeyi önlediği vs. yalnızca antidepresan kullananlar yanıtlarsa daha iyi olur.
antidepresan kullanımına nasıl bakıyorsunuz? farklı görüşler var bir kesim uzman gereksiz olduğuna inanıyorken diğer grup zıttını savunuyor. uzun uzun yazmayacağım ama duyguları bloke ettiği, “gerçek” iyileşmeyi önlediği vs.

yalnızca antidepresan kullananlar yanıtlarsa daha iyi olur.
0
deartheodosia
(09.02.25)
Çok uzun zamandır kullandığım için normalim oldu benim. Duygusal olarak gelişmeye engel olmuyor benim gözlemlediğim. Ama dediğim gibi ben çok uzun süredir ve eser miktarda kullanıyorum. Benim bu vücudum o dozu antidepresandan saymıyor olabilir.
0
sekizdokuzon
(09.02.25)
Kullanmayanlar negatif görüş bildirecektir bence herkes yanıtlasın.

Bana iyi geldiği sürece ölene kadar kullanırım sorun yok. Plaseboda olabilir , mühim olan iyi hissetmem. Duyguları körelttiğini hissrdersem doktorla konuşurum ilaç doz değişikliği vs için.
0
jülsezar
(09.02.25)
Lustral kullanıyorum. Herkese öneririm.
0
gabe h coud
(09.02.25)
Kullananların hormonu mu, beynindeki bir şeyleri mi dersin bilemem ama hepsi bağımlı oluyor ve kullanmayı bıraktığında veya doz az gelmeye başladığında eski hallerine dönüyorlar. Çevremde kullanıp da iyileşen olmadı. Sallıyorum ilk 8 10 saat iyi sonra sadece birazcık iyi, orta, eski hal diye ilerliyorlar. Kullan diyenler zayıf kişiler. Ağlak ve ailesiyle sorunlu, kendi sorunlarını çözemeyen ve bunu hileyle çözmeye çalışanlar. Anksiyetem var .ss diye dolaşırlar. O yüzden ben bu tuzağa düşme derim.

Burada da kullanıp psikolojisi hala bozuk olan kişileri görebilirsin.
0
Shepard
(09.02.25)
Antidepresan iyileştirmez, seni zihinsel olarak ayağa kaldırıp "hayatını düzene koyabilecek seviyeye" getirmeye yardımcı olur

İlaç sayesinde iyi hissedip hayatında memnun olmadığın şeyler için aksiyon alamazsan aynı döngüye girip bu ilaç beni iyileştirmedi dersin
0
grimavi
(09.02.25)
Olumlu bakıyorum.

20 yıldır alıyorum bu hapları.

Duyguları bloke ettiği doğru. Robotlaştırıyor insanı.

''gerçek'' iyileşmeyi önleyip önlemediğini bilemiyorum.
0
yurtsuz john
(09.02.25)
Dünyada her şeye inanan herkes var. Ben şöyle düşünüyorum, bence doğrusu budur. Uzman olmadığım, kendi fikrimin olmadığı alanda bir uzmanın, bir grup uzmanın veya azınlıktaki bir kesimin görüşlerine itimat etmektense uzmanların çoğunluğunu oluşturan tarafın görüşlerine itimat ediyorum.

Çok detaylı bakmadım, ancak konuya uzmanların bir kısmı ve diğer kısmı diye bakınca sanki %50-50 bir karşıtlık var izlenimi veriyor; ancak şöyle bir anket yapılmış;

www.reddit.com

%79 psikiyatrist anti depresanların tedavide acil kullanımı lehine görüş bildirmiş, aynı anket bu yönde görüş bildiren psikiyatristlerin %39'unun kendi depresyonları için de ilk çözüm olarak anti depresan kullandıklarını göstermiş. %61'i ise ilk elden antidepresanla bir çözüm aramadıklarını ve ileri gözlem için beklediklerini söylemiş. Psikiyatristlerin kendi yetkinlikleri ve çevrelerinin rahatsızlıklarının gözlem ve tedavisi için daha geniş imkanlara sahip olduğunu düşünürseniz böyle olması çok da şaşırtıcı değil.

Şimdi söyleyeceğim şey için bir anket vs aramadım, ancak benim örneklerden gördüğüm kadarıyla anti-depresanlar hakkında olumsuz konuşan psikiyatristlerin birçoğu da antidepresanlara karşı değil, anti depresanların reçete edilmesinde acele edilmesine karşı. Yukarıda yolladığım sayfada acil çözüm için anti depresan önermeyen doktorların ne kadarının tamamen karşı ne kadarının sadece ilk etapta kullanımına karşı olduklarını bilmiyoruz ancak çok yüksek ihtimal ki o kümenin bir bölümünü de bu tip "ilk etapta kullanımına karşı" olanlar oluşturuyor.

Bu kadar laf ettim çünkü aslında "uzmanlar ikiye ayrılmış" gibi bir durum yok ortada.

Ben yıllar önce depresyon teşhisiyle antidepresan tedavisi aldım. İşe yaradı, depresyonum dönememek üzere geçti. Ben hastayım, ben tedavinin nasıl işlediğini iyileşmeme sebep olan süreçte ilaçların ne kadar payı olduğunu bilmiyorum. Ben depresyonun tedavi edilebilir olduğunu biliyordum bunun için doktora gittim ve dediklerine uydum. Size de bunu tavsiye ederim.
0
akhenaten
(09.02.25)
Günde 4 tane kullanıyorum. Sulinex alıyorum 375mg hem de.

Ben bir işe yaradığını düşünmüyorum. Doktora bırakmak istediğimi söyledim daha kötü olursun diyor. Şahsen ben eski halime göre aynı olduğumu düşünüyorum. Sadece intihar dürtüsü azaldı sanırım ama çok değil. Eskiden biraz daha meyilliydim sadece. Onun dışında çok uyku yapıyor bir de.

Sonraki muayenede artık gerçekten bırakmak isteyeceğimi söyleyeceğim. Herhalde prim falan alıyor bana yazdığı ilaçlardan o yüzden bu kadar ısrarcı :) devlette gidiyorum bu arada
0
substituent
(09.02.25)
Ben kullanıyorum ama mecburiyetten kullanıyorum. Kullanmak zorundayım çünkü iş yaşamıma devam etmem lazım.
Ben sinirli olduğum için kullanıyorum geçmişte insanlarla çok kavga ettim. Eğer bu şekilde devam etseydim ya mezara girecektim ya da hapishaneye ayıca işten de atılacaktım.
Bu antdepresanlar libidoyuda düşürüyor. İşte bu yüzden hiö kullanmak istemiyorum ama mecburum.
0
komando kani var bende
(09.02.25)
@komando: çok özür dileyerek nick-cevap uyumu diyorum:) başlık biraz içimizi sıktı, neşe olsun diye. ..
0
sekizdokuzon
(09.02.25)
Hayatımı devam ettirmeme yarıyor. Sabah kalkıp işimi yapabilmem lazım, kafamın içinde kaybolup gidemem.
0
peki madem
(09.02.25)
@sekizdokuzon ne demek neşelendiyseniz ne mutlu bana :)
0
komando kani var bende
(09.02.25)
hayatımı kurtardı. yan etkisi varsa filan da umrumda değil, o halimle zaten uzun yaşayamazdım ama öyle 80 sene yaşayacağıma böyle 50 sene fonksiyonel ve normal yaşayıp ölmeyi tercih ederim.

ayrıca farklı dönemlerde, farklı ilaçlar kullandım ve kısa süreli geçişler dışında hiç öyle robot filan olmadım. bonibon değil bu, maddi imkansızlık gibi mecburi durumları ayrı tutuyorum, terapistle psikiyatristle görüşmek ve arada takip etmek lazım. her ilaç herkese sürekli iyi gelmez, aynı etkiyi göstermez, yan etkileri değişebilir. ben tam tersine "ilaçlıyken" daha normal, keyifli, dolu yaşıyorum mental açıdan.
0
mark greg sputnik
(09.02.25)
depresyon psikiyatrik/nörolojik bir hastalık
antidepresan da bir ilaç
pek tercih şansı yok bu konuda
döngünün depresyonda olmayan tarafındayken kullanılmasa bile tekrar ilaca başlamak tekrar bırakmak sağlıklı olmyacağı için kullandırıyorlar
0
bir soru sorcam
(09.02.25)
İlaç kullanımında en büyük bakılması gereken şey "kişi hayatını devam ettiremiyor mu? Hayatı cehenneme dönmüş vaziyette mi? İşlevini yitirmiş mi?". Bu soruların cevapları evet ise ilaç kesinlikle bir müddet için işlevsel. Ancak bunun yaşam boyu kullanılması, gerçek problemin üzerini örtmek anlamına geliyor.

Yani kişi ne oluyor da ben böyleyim sorusunun dibine inmezse ilaç artık bir halı altı toz süpürme ve o halının ne kadar toz kaldıracağı meçhul. Yan etkisi cabası... Birçok insan uzun süreli ilaç kullanımı sonrası neşesini ya da ağlama becerisini kaybettiğini ifade ediyor.

Ez cümle hayatınız gerçekten yaşamanıza engel olmadığı müddetçe "ay tamam desteklesin" diyerek ilaç kullanılması doğru değil. Tabii hepsi "bence".
0
charbiel
(09.02.25)
neden oldugu belirsiz bacak/kalca agrisi nedeniyle kullaniyorum. agri kesiciler ise yaramiyor, inflamasyon var ama neden oldugunu 7-8 senedir bulamadilar. kullanmazsam agridan duramiyorum, ozellikle kisin agri artiyor.

cymbalta spor.
0
cooperr
(09.02.25)
dr la konuşmam
sana cipralex yazıyorum 6 ay çok düzenli kullanacaksın.
6 ay sonra ki randevu
dr: nasıl durumlar kendini iyi hissediyormusun?evet bırakmak istermisin? hayır.
o zaman bir 6 ay daha devam edelim.
depresanlar seni mantıklı düşünmeye itiyor.kontrol tamamen kendinde olduğunu inandığın an bırakmalıyım düşüncesine giriyorsun.ama düzen tertip önemli.
0
jamswety
(09.02.25)
Antidepresan gerçek iyileşmeyi önlemez aksine kolaylaştırması için geliştirilmiştir çünkü beyin stres hormonlarının baskısı altında kaldığında vücudu tamamen tehlike moduna sokar ve vücut buna göre tepkiler vermeye, temel hayat aktivitelerini dahi yerine getiremez hale gelmeye başlar, dış dünyadaki gidişata sağlıklı bir şekilde katılamaz olur, stresi yönetemez olur, kendini bir şeylerden koruyamaz olur, başkalarına zarar verebilir vs vs. Bunlar öncelikle hormonların düzenlenmesini gerektiren şeyler olduğu için ve yaşam tarzı değişiklikleri fayda etmediği zaman ilaca başvurulmalıdır. İlaçtan önce yaşam tarzı değişiklikleri muhakkak ama muhakkak yerine getirilmelidir ama yetmiyorsa yahut olumlu sonuç alınamıyorsa ilaca ihtiyaç var demektir. İlaç burada beynin kırmızıdan mora kaçan alarm durumunu önce kırmızıya sonra turuncuya sonra sarıya sonra ufak ufak beyaza sonra hafiften yeşile maviye falan döndürür. Ama bu doktor kontrolünde olmak zorundadır. Doktor ise danışanlara mutlaka yine hayat tarzı değişikliklerini ödev olarak vermelidir, gerekirse terapi yoluyla ikna etmelidir ve ayrıca yine psikoterapiye de yönlendirmelidir.

Yalnız şu var, sadece ilaç kullanmakla da şifa olmaz arkadaşım. Hayat tarzı değişiklikleri hakkıyla yerine getirilmeden ve doğru düzgün bir psikoterapi alınmadan gerçek iyileşme elde edilemez. İlaç sadece kolaylaştırıcı, alan ve imkan sağlayıcıdır, şifa vermez şifayı bir taksi gbi alır getirir diyelim.

Bunlara bakarak karar verebilirsin. 42 yaşında, hayatında 13 defa antidepresan tedavisi almak durumunda kalmış bir ablan olarak söylüyorum.
0
muhayyer divan
(09.02.25)
Dulester kullanıyorum. Hem belfıtığıma iyi geliyor hem depresyonuma.
44 yaşında, bekar, işsiz 9 yaşında erkek çocuk annesiyim. Yani olabilecek en dip kuyudan el sallıyorum size. (nafaka ile geçiniyor diyenleri şöyle kenara alayım, değil nafaka almak oğlumun 7. aylık bebekliğinden beri babası ortada yok)

Daha önce özel hastanede terapi +antidepresan tedavisi deneyimim oldu. Hiç memnun kalmadım. Yıllar sonra artık çok çaresiz hissettiğim bir anda tesadüfen devlet hastanesine gelen psikiyatra gittim. İlk verdiği ilaç 1 ayın sonunda beni rahatlasa da kabızlık yapmıştı. Hemen ilacımı değiştirdi, 1.5 yıl yeni verdiği ilacı kullandım.(prozac, lustral vb değil) Bel fıtığı olunca bir değişiklik daha yapıp dulester kullanımına başlattı.şimdi sadece arada doz değişimine gidiyorum. Yetersiz hissedince dozu arttırıyor, sonra düşürüyor.

Daha önce bu doktor tanışma şansım yoktu ama yine de bu geçen yıllara yanmama engel değil. Keşke daha önce bulsaymışım kendisini. Kesinlikle doğru ilaç ve doğru doz önemli.

Çevremde hiç kimse depresan kullandığımı anlamıyor. Hatta söyleyince şaşırıyorlar. Çünkü uykulu (narkolepsi hastası olmama rağmen) sersem ve tepkisiz değilim. Aksine üzücü bir olay karşısında ağlayabildiğim gibi keyfim yerindeyse gayet de neşeliyim.
Libido düşüşü de yaşamadım. Aksine keyifli ve memnun bir halde olduğum için libidomda artış bile var. Çünkü anlamsız şeylere takılmıyorum, içimde huzursuzluk duygusu yok, kendimden memnunum, geri planda sürekli kendimle tartıştığım iç sesim sustu. Hatta şimdi tek derdim son 2 yıldır hayatımda kimsenin olmaması. Hatta geçenlerde duyuruya da yazdım, arkadaşlarım bile o kadar uzak ki bana yalnızlıktan bunaldım. Ama bu bunalma hissi bir en fazla iki gün sürüyor sonra yine eski keyfimle devam ediyorum hayata. İlaçlar herhangi birinin yaşadığı sıkıntılarla başetme gücünü veriyor bana. Bunu da beni ruhsuzlaştırarak ya da beni ekstra neşeye boğarak yapmıyor.
Üstelik burada terapi şansım yok. Ona rağmen... Bu arada bende de oğlumda da dehb tanısı var. Düşünün benim ev nasıl bir tımarhane :p
0
strawberry first
(10.02.25)
bir ruh sağlığı çalışanı olarak kullanılması gereken durumlar kesinlikle var. ancak ruhsal durumu toparlama gibi bir durumu olamaz. yani bir ilaç içtim sıkıntılarım bitti durumu olamaz. psikotik hastalıklarında kullanım gerekli ancak nevrotik hastalıklarda böyle bir zorunluluk yok.v
şöyle bir durum da var. işin içinden çıkılmaz durumlar bilinç seviyesinin düşük olduğu durumlarda kullanılması kaçınılmaz oluyor. her sorun konuşularak çözülmez, ilaç içerek de çözülmez.
0
mikahakkinen
(10.02.25)
Olmasaydı olmazdım muhtemelen.
Şimdiki aklım olsa o kadar uzun süre (10 yıl) kullanmaz, yemez içmez psikoterapiye daha erken başlardım. Terapi almaya başladıktan 6 ay sonra bıraktım.
Tekrar ihtiyaç doğsa kullanmaktan çekinmem. Yaşam kalitesini artırdığı bir gerçek. Ama uzun vadede atalete sürükleyebiliyor insanı. İçgörünüz azalıyor, kendinize ve hayatınıza dışarıdan bakıp harekete geçemiyorsunuz. Robotlaştırıyor dedikleri bu olsa gerek.
Benim tecrübem böyle.
0
auroraaurora
(10.02.25)
Duyuruda psikolojisi bozulmamış kullanıcımız yokmuş...
0
Shepard
(10.02.25)
(7)

Bol çikolu tarif

narod
Canim cikolatali bir tatli istiyor ama ne istiyor emin de degilim. Sizin bol cikolataya doyuran sevdiginiz neler var?
Canim cikolatali bir tatli istiyor ama ne istiyor emin de degilim.
Sizin bol cikolataya doyuran sevdiginiz neler var?
0
narod
(09.02.25)
bol çikolata istediğimde beni sufle tatmin eder
0
neira
(09.02.25)
sufle++
0
alfired
(09.02.25)
Tadıbu kaşıkla
0
yurtsuz john
(09.02.25)
Burcu eminoğlunun kurabiye tarifi. Ben tarifte 2 paket çuklat kullanıyor, ben doyayım diye 2 sütlü 1 bitter koyuyorum.
0
fildirfildir
(09.02.25)
dubai çikolatalı pasta üzeri dubai çikolatası ve antep fıstıklı krema
0
joooper
(09.02.25)
Brownie, üstü ince kabuklu, içi hafif yumuşak kalmış, sıcak, üstünde bir top dondurma. Of.
0
kobuzchu kiz
(09.02.25)
Tadıbu +1

Bir de çikolatalı mus seviyorum ama istediğim gibisini bulamıyorum arkadaş. Yapmaya da yeltenmedim :)
0
muhayyer divan
(09.02.25)
(4)

Kulak yıkatmak hakkında

naksidil
Ne düşünüyorsunuz? Sesleri duyuyorum ama anlamasa sorun yaşıyorum. Bazen de duymuyorum. Yıkatmanın faydasını olur mu yıkatanlar cevaplarsa sevinirim. Önerir misiniz? Ya da başka ne çözüm önerirsiniz. Ne bileyim egzersiz vs tarzı bişey. Teşekkürler.
Ne düşünüyorsunuz? Sesleri duyuyorum ama anlamasa sorun yaşıyorum. Bazen de duymuyorum. Yıkatmanın faydasını olur mu yıkatanlar cevaplarsa sevinirim. Önerir misiniz? Ya da başka ne çözüm önerirsiniz. Ne bileyim egzersiz vs tarzı bişey. Teşekkürler.
0
naksidil
(08.02.25)
Duymuyorsan, kulak yıkat düzelir diye bir olay yok.
KBB uzmanını göreceksin. O muayenesini yapacak, bir kulak kiri problemin varsa vakumlayacak, (yıkamak eski teknoloji), odyoskopiye gireceksin, işitme kaybının boyutu ve nedeni araştırılacak falan filan.

Ayrıca, temizlettikçe kir üretimi mi artıyor şerefsizde. Kötü oluyor ya da bana öyle oldu.
Bilemiyorum.
0
Mirket
(08.02.25)
alternatif olarak otifleks'in kulak kiri temizleme kiti var ve gayet başarılı.
0
malheiros
(08.02.25)
Şimdi bazen işitme kaybı kulak zarının kireçlenmesi sen dolayı oluyor. Kirle ilgisi olmuyor yani. Ben müzisyenim ve çok yüksek ses veren cihazlar ve enstrümanlarla çalıştığım için bende 40 yaşımdayken 70 yaşta oluşması gereken işitme kaybının oluştuğunu söylemişti doktor. Bu da işte kirden bağımsız bir sebep. Belki inşaatlarda çalışıyorsundur çok yüksek sesle çalışan makinelere maruz kalıyorsundur mesela. Pek çok şey olabilir. Onun için önce doktorun görmesinde fayda var.
0
muhayyer divan
(08.02.25)
Duyamıyorum diye KBB gideceksiniz. Zaten kulak yolu kir ile kapalıysa temizlemek isteyeceklerdir. Kulak yolunda kir yoksa da odyo isteyip işitme kaybı var mı, varsa nedeni ne olabilir diye bakacaklardır.
0
master of ceremonies
(09.02.25)
(13)

Diş Sağlığını Boşvermiş Varlıklı İnsanlar

depresif çocuk
Hali vakti yerinde olup da kötü ve düzensiz dişlerle dolaşan insanların bu durumu düzeltmeme motivasyonu nedir sizce?
Hali vakti yerinde olup da kötü ve düzensiz dişlerle dolaşan insanların bu durumu düzeltmeme motivasyonu nedir sizce?
0
depresif çocuk
(07.02.25)
diş sağlığına önem vermenin maddi kazançla alakası olduğunu düşünmüyorum.
0
neira
(07.02.25)
Boşvermişlik
Pintilik
Kimsenin “abi dişlerin dökülüyo” dememesi
0
gabe h coud
(07.02.25)
Kime göre kötü kime göre düzensiz.

Dişler kolay kolay elletilecek şeyler değil bana göre. Şahsen kendi takıntım olmasaydı gayet de sorun olmayacak kadar düzensizlikte dişlerim vardı. Kendi takıntımdan dolayı tel taktırdım, iyi ki o zaman taktırmışım, daha da yapamazmışım. Ha, teller çıktı ne oldu? Gülüş tasarımı gerekiyor şimdi, benim hekimim de beni bu anlamda yönlendirmedi, bilgi vermedi, ben başkakarından duydum. Ne oldu, param yetecek mi onu yaptırmaya bilmem.

Parası olmayan veya öncelikleri çok daha başka ve güçlü olanlar ne yapsın, mecburlar mı pek de problemli olmayan dişlerini yaptırmaya? Saçma bence.
0
muhayyer divan
(07.02.25)
Genelde zahmetli ve rahatsiz edici/korkutucu tedavileri olması gibi geliyor bana.

Mesela çok zenginsin ama dişlerin çarpık diyelim. Düzeltmek için diş teli ya da düzeltici neyse işte ondan takman lazım ve bugünden yarına olacak bir şey değil. Parasını vereyim 3 günde hallolsun diyemediğin için "Aman çarpık kalsın" diyebiliyorsun.

Cerrahi çekim gibi tedaviler işlem esnasında rahatsiz edici ve gergin, işlemden sonra birkaç gün ağrılı süreçler. Kanal yaptırmadım hiç ama o da sınıntılı bir süreç gibi. Protez yıllar önce babam yaptırmıştı, o da uğraşmak gereken bir iş.

Yani bence de ihmal etmeleri mantıksız ama ihmal etme sebeplerini anlıyorum. Hak vermiyorum ama dediğim gibi.

Edit: ya mesela geçen sene diş taşı temizlettiğimde burnum tıkalıydı. Diş taşı temizliği yani en basit işlem di mi? Ağzım açık dururken burnumdan düzgün nefes alamadığım için boğuluyodum az kalsın ahdhs geniz akıntım da vardı ağzımdan da verimli nefes alamadım. Bi yandan vızzzzz diye iğrenç ses ve diş taşlarını temizlerken diş etlerinde hafif sızlamalar da oluyor. Birkaç dakikalık en basit işlemde bile stres oldum. Yine şimdiye kadar 3 kez 20lik diş çektirdim cerrahi olarak. Hep erteleye erteleye sorun çıkartana kadar bekledim. Yani diş bakımımı ihmal eden biri değilim ama hep zor geliyor bana da da diş tedavileri.
0
nundu
(07.02.25)
kücükken dis teli yüzünden olusmus travmalari.
0
sonsuz
(07.02.25)
Yakın zaman öncesine kadar diş teli tedavisinin sağlık için değil, kozmetik sebeplerle yapıldığına inanılırdı.
Öyle ki diş teli tedavisi olan çocuklar okulda akran zorbalığına maruz kalabilirdi.
Hala o kafayı değiştirmemiş olanlar ya da kafa değişse bile artık bizden geçti diye düşünenler vardır.
0
Mirket
(07.02.25)
Eskiden diş işleri oldukça acılı idi, şimdi teknoloji gelişmiş, eskisi gibi acımıyor.
0
parka
(07.02.25)
aklima direkt feridun duzagac geldi. bence hayat kalitesi/gorusuyle alakali bir durum. icine sigara icmeyi, bosvermisligi, tembelligi herseyi koyabilirsin.

edit: bu cevaptan sonra google'a baktim son hali nasil diye. adamin tum fotolarinda agzi kapali asddsfjhdsj:)
0
buenosdias
(07.02.25)
vizyonsuz zenginler olduğu için. bir arabaya on milyonlar verir, bir akşam yemeğinde binlerce liralık hesap öder ama çarpık sapsarı dişlerle dolaşır.
aslında ülkenin son dönemdeki en büyük sorunu bu vizyonsuz, eğitimsiz, görgüsüz zenginlerdir.
0
my fault
(07.02.25)
Varlıklı biri değilim ama diş sağlığını boşvermiş bir insan olarak cevap verebilirim bence. Sebebi küçük yaşta dişçi korkusu yaşamaktı benim için. Sonrasında hiç yumurta kapıya dayanmadan dişçiye gittiğim olmadı. Ama dönüp bakıyorum keşke gitseymişim. Şimdilerde başladım hala zor ama aşmaya çalışıyorum o korkuyu. Acısa da öldürmez dinliyorum dişçide işlemler yapılırken. Böyleli işte.
0
Pass this on
(07.02.25)
dişçi korkusu.
0
mathilda.may
(07.02.25)
dişçi korkusu, bir de bende öğürme var, doktor benim ağzıma rubberdam yaparak dolgu yapıyor.

dişlerimi fırçalarken bile öğürme geliyor. o aletler sokunca baygınlık geçiriyorum.

şöyle bir şey www.instagram.com
0
hoot
(07.02.25)
Acı çekme korkusu ve üşenme olabilir, bir de çok uç örnekler olmadıkça hafif kusurlu dişler daha insani bence, estetik kaygı da olabilir sebep.
0
(07.02.25)
(3)

Bildiğiniz İyi Bir Çene Cerrahı Var mı ?

vheissu
İstanbul'da Anadolu yakasında çok acil iyi bir çene cerrahı bulmam lazım. 20 lik dişim çoook fena durumda, ağrıyor ve acil müdahale gerekiyor. Bildiğiniz iyi bir diş hekimi varsa önerilerinizi bekliyorum
İstanbul'da Anadolu yakasında çok acil iyi bir çene cerrahı bulmam lazım. 20 lik dişim çoook fena durumda, ağrıyor ve acil müdahale gerekiyor. Bildiğiniz iyi bir diş hekimi varsa önerilerinizi bekliyorum
0
vheissu
(06.02.25)
Çok iyi bir diş hekimi biliyorum ama çene cerrahisi var mı bilmiyorum. Özelden yazıyorum şimdi size.
0
muhayyer divan
(06.02.25)
dentgroup.com.tr
Benim 3 adet yirmi yaş dişimi çekti(biri 90 derece yatık ve gömülüydü ameliyat gibi oldu), kayınvalideme implant yaptı. Ailece memnun kaldık yani.
0
nhk ni youkosu
(07.02.25)
Halil İbrahim ısrarla tavsiye olunur;

maps.app.goo.gl
0
a1
(07.02.25)
(8)

Sarı serum

Bir ben var benden şurada
Bu neden insanları öldürüyor neler oluyor?
Bu neden insanları öldürüyor neler oluyor?
0
Bir ben var benden şurada
(05.02.25)
Bro içinde 500 bin tane ilaç var birinden birine alerjin varsa anafilaksi gelişiyor ölüyorsun. Misal adam ishal olmuş gidiyor bu serumdan taktırıyor, normal serumlarda bu tür durumlar için tuz çözeltisi oluyor su-elektrolit dengesini düzeltip ayağa kaldırıyor seni ama serı sarum takan adam tuz çözeltisiyle yetinmiyor biraz da antibiyotik koyalım diyor, sende de antibiyotik alerjjisi varsa geçmiş olsun, şakaya gelmez bu işler.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(05.02.25)
bemiks diye alerjenik bir ilaç var içinde.
alerji gösterirse ve müdahale edilmezse ölme riski var. acillerde takılmaz bu yüzden kolay kolay.
0
jelly bear
(05.02.25)
Son günlerde İnstagram'da önüme en az 3 kere paylaşım düştü, her biri de doktor paylaşımı, diyor ki "şu kadar yıllık meslek hayatımda kendim dahil hiç kimseye sarı serum vermedim, neden bunu alıyorlar aklım almıyor çok zararlı".

Bilmiyorum, bir numara var ama... Bunu verebilen hekimler veya hemşireler soruşturma geçirmeli bence. Demek ki ciddi bir problem var.
0
muhayyer divan
(05.02.25)
Bemiks, B vitamini kokteyli. Alerjen olabildiği gibi gebelikte de güvenliliği tartışmalı. Yani halkımız zorla kendine sarı serum taktırmasa hiçbir doktorun sarı serum takma niyeti yok durduk yere. Hele hastane dışında hiç takılmaması lazım. Hastanede anafilaksi olsa adrenalin yaparsın en kötü.
0
nundu
(05.02.25)
Kesin sari serum firmasi ile akp'nin arasi bozuldu. Sanki önceden insanlar ölmüyordu da simdi her yerde bu haber pompalaniyor. Madem tehlikeliydi neden simdiye dek susuldu? kokusu cikar yakinda.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(05.02.25)
kuzey amerika'da bizde arada kullaniyoruz bunu, vitamin kokteyli.
taktirmadan once yarim saatlik bir konsultasyon aliyorsun, neye alerjin var yok soruyorlar ama oncesinde bir kan tahlili falan yapildigi yok. bir de kagit imzalatirlar geberip gidersen bize dava acamazsin seklinde.
naturopathic ilac bunlar, kocakari ilaci kafasi.
1-2 hafta kendini bomba gibi hissediyorsun sonra etkisi geciyor.
henuz buralarda oleni falan duymadim.
0
cooperr
(05.02.25)
İçlerinde genellikle amfetamin tarzı sentetik uyarıcılar katıldığı için, vitamin kompleksi falan fasa fiso resmen sıvı ecstasy o bahsi geçen ürünler uyarıcı mix
0
apocalipy
(06.02.25)
Avil, dekort ta konulmalı.
0
maksimumrisk
(07.02.25)
(15)

kullandığınız bir vitamin ya da benzeri bir hap var mı?

OgutucuRecep
yani d vitamini, e vitamini b12 ya da Magnezyum , demir falan satılıyor ya yardımcı takviye falan?
yani d vitamini, e vitamini b12 ya da Magnezyum , demir falan satılıyor ya yardımcı takviye falan?
0
OgutucuRecep
(05.02.25)
magnezyum
balık yağı
d vit.
0
elorelia
(05.02.25)
Doktor D vitamini almalısın dedi onu alıyorum. Onun dışında hasta olunca kullanmak için C vitamini var evde.
0
peki madem
(05.02.25)
Magnezyum, OMEGA 3, çinko, D vitamini, C vitamini kullanıyoruz.
0
muhayyer divan
(05.02.25)
multivitamin ve omega 3
0
inheritance
(05.02.25)
Konusu açılmışken bir kamu spotu vereyim: D vitamini Türkiye'de istisnasız herkesin düşüktür diye tahmin ediyorum ve doğal olarak herkes kullanabilir ama kadınların, özellikle belli bir yaşın üstündeki kadınların d vitamini kafasına göre kullanmaması gerekiyor, özellikle menopoz döneminde. Zira östrojenin ani düşüşü sürecinde kana çok fazla kalsiyum geçtiği için kemik erimesi yaşanıyor, d vitaminin bir özelliği de sistemdeki kalsiyum geçişlerini yönetmektir ve kemikten kana kalsiyum geçişini sağlamaktadır, normal dönemlerde d vitamini k2 vitaminiyle alındığında d vitaminin kana bıraktığı kalsiyumu k2 vitamini tekrar kemiklere gönderir ama menopoz dönemi gibi hormonların ekstrem değişiklikler gösterdiği dönemlerde k2 vitaminin bu geçişi sağlaması zorlaştığı için d vitamini kullanımı "kesinlikle" doktor kontrolünde olmalıdır aksi halde d vitamini kemik erimesi sürecini hızlandırabilmektedir. Kamu spotu bitti. Soruya cevap vermem gerekiyorsa d3k2 ve magnezyum.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(05.02.25)
magnezyum omega 3
0
mikahakkinen
(05.02.25)
supradyn all day efervesan
0
tabudeviren
(05.02.25)
B12, demir hapı, d vitamini ve magnezyum içiyorum. Bi de haftada 1 kan sulandırıcı içiyorum.
0
naksidil
(05.02.25)
dönem dönem magnezyum, krill yağı, b12, d ve demir kullanıyorum. bazen probiyotik ve prebiyotik alıyorum. kış aylarında c vitamini çinko tablet.
0
Mossy
(05.02.25)
Omega 3
D vitaminini böbrek taşı düşürmem tekrarlamam sebebiyle bıraktım bir süreliğine
0
black holes in the sky
(05.02.25)
hergun D, Magnezyum malat,
arada b complex, balik yagi
0
cooperr
(05.02.25)
spirulina tablet kullanıyordum. ormanella'ya geçtim.
kolajen ve başka birkaç şey daha kullanıyorum. malum ablanız olarak.

mumiyo'dan fayda gördüm.

bitkisel tercih ediyorum genelde. kolajeni iliktir, haşlamaktır uğraşamayacağım için tablet alıyorum.
0
mathilda.may
(05.02.25)
- omega 3
- ZMA (magnezyum bisglisinat formunda)
- kreatin
- ertesi gün uykumu almış olmam gerekiyorsa melatonin

@Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet, piyasada hatta eczanelerde çoğu magnezyum ürünü oksit formunda ve bunun emilimi çok az. insanlar hem ZMA olarak, hem doktorların yazdığı magnezinc gibi kapsüllerden magnezyum oksit formunu alıyorlar. ne düşünüyorsunuz?
0
hadi ya la
(05.02.25)
Magnezyum Oksit çöp bir ürün hiçbir işe yaramaz, emilimi zaten %1-2 seviyesinde ama daha yüksek olsa da bir işe yaramaz en fazla kabızlık giderici olarak kullanılabilir başka bir olayı yok ama onun için de zaten Sitrat formu kullanılıyor. Bunlara ek olarak magnezyumun en etkili formu Glisinat/Bisglisinat (uyku bozukluğu ve anksiyete) formu ile Malat (kas ağrıları, yorgunluk, enerji döngüsü) formudur, daha minör düzeyde farklı formlar da var ama insanlık için en faydalı olanı bu ikisi.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(05.02.25)
her gün degil ama ara ara

b12
magnezyum
d vit
balik yagi

magnezyum almayinca baldirlarim cok agriyor. uyutmayacak düzeylere gelebiliyor. yillarca masaja gidiyordum. meger magnezyum eksikligindenmis.
0
sonsuz
(05.02.25)
(4)

tabii ki de

beyfendi
kulağa keko gelmesine rağmen dil kuralları açısından doğru değil mi? tabii doğal demek. ki bağlaç, cümlenin devamı açısından gerekli. "de" ise "doğal olarak da" derken da'nın işlevi neyse "tabii ki de" deki işlev de aynı. yanlışım varsa düzeltin.
kulağa keko gelmesine rağmen dil kuralları açısından doğru değil mi? tabii doğal demek. ki bağlaç, cümlenin devamı açısından gerekli. "de" ise "doğal olarak da" derken da'nın işlevi neyse "tabii ki de" deki işlev de aynı. yanlışım varsa düzeltin.
0
beyfendi
(05.02.25)
"tabii ki de" ve "doğal olarak da"daki de/daların ikisi de gereksiz, işlevi yok. Pekiştirme/vurgu için konuşma dilinde kullananlar var, kesinlikle yanlış demeyelim ama doğru da değil. Yazılı görünce daha da çirkin geliyor göze.
0
kobuzchu kiz
(05.02.25)
Sondaki de yanlış. De hecesi orada bir bağlaç durumunda, herhangi bir şeyden çıkma anlamı vermediği için çekim eki olarak zaten kullanılamaz yani. Bağlaç gibi görünüyor falan herhangi iki cümle parçasını birbirine bağlamıyor. Orada gerçek bir bağlantı görevi yok, bağlanması gereken bir cümle veya kelime anlamı yok.

Dolayısıyla "tabii ki de" denmez,"tabii ki" veya "tabii" denir.

(Tabii ki'nin esası "tabiîdir ki" şeklindedir. Bir anlamda "takdir edersiniz ki", "o kadar doğaldır, o kadar olağandır ki" demektir)
0
muhayyer divan
(05.02.25)
Hocam oradaki -ki pekiştirme zarfı olarak kullanılıyor, cümle içinde onunla aynı işi yapan -de'yi de kullanıyorsun, bunun doğru olması nasıl mümkün olabilir cümleyi pekpekiştirmiş gibi oluyorsun bu şekilde.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(05.02.25)
Hep aynı cenahın ağzından çıkması bir de kulağa çirkin gelmesi zaten fikir veriyordu. Teknik olarak da doğrulanmış oldu. Teşekkürler katkılarınız için.
0
🌸beyfendi
(05.02.25)
(2)

Tükenmişlik sendromu geçirip iyileştiyseniz ne kadar iyileşebildiniz?

santimantal
Ben tükenmişlik sendromu yaşadım ve iyileştim. Korkunç bir deneyimdi, yaşamımdaki tüm anlamlar silinmişti.(Uzman ayrdımı almadan, zamanla kendi kendime iyileştim.)Fakat,Hayat bir daha hiç eskisi gibi olmadı. Eski yaşam sevinci, umutluluk, heves vb. hiç geri gelmedi.Bunu yaşayan diğer insanlarda nası
Ben tükenmişlik sendromu yaşadım ve iyileştim. Korkunç bir deneyimdi, yaşamımdaki tüm anlamlar silinmişti.
(Uzman ayrdımı almadan, zamanla kendi kendime iyileştim.)

Fakat,
Hayat bir daha hiç eskisi gibi olmadı. Eski yaşam sevinci, umutluluk, heves vb. hiç geri gelmedi.

Bunu yaşayan diğer insanlarda nasıl oldu merak ediyorum.
0
santimantal
(04.02.25)
Tükenmişlik sendromu ile majör depresyon arasında intihar düşüncesi veya girişiminden başka bir fark var mı bilmiyorum, hayatım boyunca 13 kez ilaçlı depresyon tedavisi gördüm, muhakkak en az 1 veya 2 kez daha depresyon geçirdim. Ya gerçekten bitti ve bir süre sonra yeniden başladı ya da aslında hiç bitmedi.

Son kez ilaç bıraktığım dönemden beri bakıyorum, dediğin gibi eski yaşama sevinci eski tad eski haz asla yok, gittikçe de tükeniyor.

Bilmiyorum tükenmişlik sendromu ile aradaki fark başka nedir. Depresyondayken de ölmeyi isteyecek kadar çok anlamsızlık değersizlik ve güçsüzlük yaşardım.
0
muhayyer divan
(05.02.25)
ozsefkat ve maneviyat ile toparladım ben. evet hiçbir şey eskisi gibi olmadı bi daha ama zaten ben de bu yeni versiyonuma geceyim diyeymis tüm o sarsıntı. eski yasam sevinci mutluluk heves vs icin ise olgunlaşmak olarak yorumluyorum, hiçbir seye çok anlam yüklemiyorum zaten hepsi zihinin zirvalamalari.
0
slalom
(05.02.25)
(4)

Depresyon sizce bir bir sığınma, bir kaçınma hali mi?

psmstc
Depresyonda olanlar niçin depresyonda, olmayanlar da niçin değil? Depresyona neden girmiyorlar?
Depresyonda olanlar niçin depresyonda, olmayanlar da niçin değil? Depresyona neden girmiyorlar?
0
psmstc
(04.02.25)
Bildiğim kadarıyla stres durumunda vücut durumu dengelemek, bünyeyi korumak adına hormon üretiyor. Sürekli olarak strese, mutsuzluğa maruz kalmak üretilen hormonun dengesini haliyle de vücut/beyin kimyasını bozuyor bir süre sonra. Bu durum da depresyon olarak kendisini gösteriyor. Kimileri eski denge haline yaşam ve düşünce tarzında değişiklik yaparak dönebilirken kimileri için süreç daha zorlu olabiliyor. Bu yüzden ilaç desteğine ihtiyaç duyuluyor.

Stres yönetimi güçlü, uyum gücü yüksek ve kendini koruma becerisi olanlar haliyle depresyona daha uzak oluyor.
0
strawberry first
(04.02.25)
Depresyon sadece sıradan psikolojik bir olay değildir, psikiyatrik vaka haline gelebilen bir şeydir. Psikiyatrik vaka haline gelebilenlerde özellikle kan değerlerinde eksiklikler ve bozukluklar görülür. Bu da beynin ve/veya bağırsakların bazı dengelerinin bozulduğunu gösterir.

Depresyonda olmayanların önemli bir kısmı biyolojik olarak bu bozuklukları yaşamamalarıdır. Bir kısmı da bunları yönetebilmekte olduğu için depresyonda değildir.

Fakat ülkemizde depresyon yaşamayan çok az insan var. Ben en az 5,5 sene önce prozac kullanmayı doktor gözetiminde bıraktım, 11 ay sürdü ama şu anda gayet gülümseyen depresyon denen şeyi yaşıyorum, çünkü bunu sağlayan hem ailevi, hem sosyal, hem ekonomik hem de toplumsal sorunlar var. Elimin erişemediği, düzeltemediğim, düzeltmemin mümkün olmadığı ve asla kayıtsız kalamadığım pek çok şey var, bütün toplum için geçerli bu. Onun için de ciddi bir çoğunluk depresyonda.

Bu işin beslenme tarafı var, güneş ışığı göremeyişimiz var, bunun hava kirliliği var, gürültü kirliliği var medya kirliliği var, ekonomik darboğazlar var, özel hayat sorunları var, daha bunun kendine bilir bilmez teşhis koyması var, abartma meselesi var...

Depresyonu herkesin iyi öğrenmesi ve birbirine saygı ve şefkat göstermesi gerekir. Yoksa toplum birbirini yiyip kendini yok edecek.
0
muhayyer divan
(04.02.25)
sığınan vardır ancak nevrotik bir insanın ne yaşadığını anlamak zordur. yani psikiyatrik hastalığı olan kişilerin beyinlerindeki algısal bozuklukları sağlıklı bir insan hayal edemeyebilir.
ben bir ruh sağlığı çalışanı olarak nevrotik olanların bunu net olarak kaçınma olarak kullanabileceklerini düşünüyorum. psikoz olanlarda da vardır illa ki.

depresyona girmeyen çok azdır. burada önemli olan baş edebilmektir. yani depresyona girip girdiğini bilmeyen çok insan var.
0
mikahakkinen
(04.02.25)
genetik, çocuklukta yaşananlar, ebeveynlerinin karakteri, senin karakterin ve en etkilisi şu an içinde olduğun durumu algılama biçimin.
0
orpheus
(04.02.25)
(11)

Bizim Türkler sarışın köle aldı mı?

ya ben lan neyse
yabancı sitelerde sarışın bir Türk gören ecnebilerin ilk söylediği "tabi sarışın kadınları köle aldınız bunlar onların torunları" oluyor.türklerin en büyük boyu kuman türkleri için germenler bile bizden sarışın diyordu halbuki. eski çin kaynaklarında türklerin açık tenli ve renkli gözlü olduğunu söy
yabancı sitelerde sarışın bir Türk gören ecnebilerin ilk söylediği "tabi sarışın kadınları köle aldınız bunlar onların torunları" oluyor.

türklerin en büyük boyu kuman türkleri için germenler bile bizden sarışın diyordu halbuki. eski çin kaynaklarında türklerin açık tenli ve renkli gözlü olduğunu söyleyen kaynaklar var diye okudum. kaynağı görmedim.

ben demiyorum ki Türkler sarışın açık tenlidir. ama gayet de görüyorum etrafımda. bunların çoğunun soyu illa ki slavlara, avrupalılara falan mı dayanıyor? kuman Türkleri için de soylarının kuzeyli sarışın ırklarla yoğun şekilde karıştığını söyleyen kaynaklar var.

özet: osmanlılar'da kölelik vardı ama halk benim bildiğim köle alamayacak fakirdi. bu kadar sarışın hep köle soyu mu?
0
ya ben lan neyse
(30.01.25)
Hocam Osmanlı 500 sene Balkanlar'da kaldı halkın köle almasına gerek yok halkın kendisinin içinde de Slavlar vardı zaten, o dönemden bu döneme gen aktarımı olmuştur normal olarak, diğerlerinde de olduğu gibi. Ayrıca gidiyorsun mesela Sırp çocuklarını alıyorsun sarışın sarışın geliyorsun asker yapıyorsun devlet adamı yapıyorsun vs vs onlar büyüyor evleniyor çoluğa çocuğa karışıyor sarı sarı çocuklar oluyor, normal yani. Ha onun öncesine gidersek mecbur Orta Asya'ya gideceğiz, orada da pek mümkün değil gibi sarışın Türk boylarının olması, en makul yaklaşım Osmanlı dönemindeki karışma ki bu sadece Balkanlar'la olan bi karışma da değil buradaki Rumlar/Romalılar Kürtler Araplar herkesle ve her şeyle karışmışız haliyle her şey var.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(30.01.25)
bu kada sarışın hep köle soyu değil. slav soyu.
olay balkanlardaki slavların müslümanlaşıp türkleşmeleri. ayrıca çerkezler/gürcüler de öyle.
türkiyede çok sayıda arnavut, boşnak, pomak, çerkez, vs var.
müslümanlığa geçen sarışın slavlar ve çerkezler türkleştiler, olay budur.
0
abelardo
(30.01.25)
İki üç Karaçay Türk'ü tanıdım, gayet beyaz tenli açık kumral saçlı ve mavi gözlüler. Boylu poslu olanları da var.
0
muhayyer divan
(30.01.25)
Şurada biraz bir şeyler anlatılıyor.

x.com

Osmanlı sonu yazar hikaye ve romanlarını okuduysanız, cariye ya da halayık lafını bol miktarda duymuşsunuzdur. Kulağı köle kelimesi kadar tırmalamıyorsa da köle demektir ve Osmanlının sonuna kadar varlığını sürdürmüştür.
0
Mirket
(30.01.25)
Yıllar önce bir yabancı ile sohbet ettiğim zaman bana türkiye'de sarışın olanların haçlıların torunları olduğunu söylemişti. Haçlı seferlerinde esir düşenler anadolu'da asimile olmuşlar. Günümüzde sarışın insanlar bunların soyundan geliyormuş. Bu iddiasında baya ciddiydi.
0
komando kani var bende
(30.01.25)
Bizim aile kızıl - sarışın kombinasyonu, baba tarafı Bulgar anne tarafı Türkmen göçmeni, kölelik falanda yok bildiğim kadarıyla. Binlerce insan var zamanında bu şekilde göçen.
0
mirty
(30.01.25)
internetteki yorumlara ne bakiyorsun ki? genetik ve milliyet kavrami öyle bir sey degil :) aptallari salla.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(30.01.25)
Bizim sulale 7-8 nesil once Gumushane Kurtun'den gelme, anne tarafinin mazisi biraz daha eski, su anki koyumuz Karadeniz'e 10 km falan kestirmeden yurunurse. Sanirim 1840 onceleri biraz iclerde oldugumuz icin bu genler bize pek ugramamis. Anne tarafinda tek tuk sarisinlik var.

Koylerde cok eski hikayeler anlatilir geleneksel olarak, Ruslarla ilgili bazi anilar var ama hic cariye alma uzerine birsey duymadim. Belki 19. yuzyilda pek yayginligi kalmamistir. Tabii dogrudan anlatildigi gibi olmus mudur pesin pesin kesin oyledir demiyorum. Ben acikcasi sonradan musluman olmus, Rum, Ermeni, Laz vs irklarla evlilikler sonrasi boyle olmustur diye dusunuyordum.

Paylasilan metindeki su nokta dogru, hakkaten kiyiya nispeten yakin koylerde sarisinlik, kizillik var biraz, ama 50-60 km icerilere girildi mi daha bir esmer insanlar yogunlasiyor.
0
mbond
(31.01.25)
İnternette yazılanlara çok bakmayın, eski zamanlardan kalan kaynakları da doğrudan gerçek kabul etmeyin.

Anadolu'nun gen havuzu Türkler geldikten sonra karışmadı, yukarda dendiği gibi Osmanlı toprakları oldukça genişti ancak Osmanlı'dan çok daha öncesinde dahi Anadolu çok fazla sayıda irili ufaklı yerleşimlere sahipti. Bunlar sadece Hititler, Asurlar ve Yunanlar'dan ibaret de değil. Yine Osmanlı'nın öncesinde ve antik çağın sonrasında Roma diye bir gerçek var, bir ucu Britanya diğer ucu Levant'ta. Anadolu'nun göbeğinde Galatya diye bir yer var, kelt yerleşimi. Sadece siyasi yapılardaki değişimlerle değil, siyasi yapıyı etkilemeden tarih boyunca alınan göçler de bu bölgeyi etkiledi, mesele sadece yerleşik veya buraya yerleşip devlet kuran topluluklarla da ilgili değil yani. Kölelik de bunun bir parçası ama bu kadar şeyin yanında sadece küçük bir parçası.

Bu bölge tarihin hemen her anında yol geçen hanı gibi. Yalnızca kölelikle açıklanacak şey değil. Yalnızca Türklerin gelişiyle de açıklanacak bir şey değil.
0
akhenaten
(31.01.25)
Balkan göçmenlerinde sarışın populasyonu fazla. Gerçek Türk fenotipi hafif çekik gözlüdür. Asyalı bir görünümdür.

Anadolu'ya göç ile birlikte ermeniler, kürtler, araplar, yunanlar gibi milletlerle evliliklerle gerçek Türk fenotipi ortadan kaybolmuş.
0
wd40
(31.01.25)
Köleden de ziyade, Mustafa Akdağ, Türkiye'nin İktisadi ve İçtimai tarihinde, bu durumu Malazgirt öncesi dahi gelen Türkmen akınlarında genellikle ortalamada bizim bildiğimiz ortaasyalı türk tipinin aslında hakim olduğunu, ancak batıya doğru gittikçe evlilikler aracılığıyla, ki bunlar rum da olabilir, anadolu'nun o esnada karışmış başka halkları da olabilir, gen havuzunun genişleyip değiştiğinden söz eder.

Bunlar dışında balkan göçmenleri, karaman yöresinden taşınan yörüklerden olduğundan, onların da gen havuzunu toroslar'daki enteresan sarışın yörük çocuklarında görebilirsiniz. Tahmin edilenin aksine, balkanlar'da etnik karışma tahmin edildiği oranda olmamıştır. Buna istisnai sayabileceğim ancak, önceden düz ortodoks Sırplar olup sonradan vergi meselesinden müslüman olan Boşnaklar'la veya orada benzer şekilde müslüman olmuş halklarla karışma olabilir. Ama doğrudan köle alıp köle çocuğuyla kuşak kuşak renk açtırmak ve gayrimüslimle evlenmek gibi durumlar müthiş istisnai kalan durumlardır. Hepsinin, değil balkanlar'da, Edirne'de bile kendilerine ayrılmış mahalleleri vardır ve bayağı ayrıksıdır.

Karadeniz için söz konusu durum biraz farklı zira oradaki nüfusun genotipine bakmak lazım. Bir ihtimalle hatırısayılır kısmı sonradan müslüman olmuş Pontik Rumlar olabilir, onları genelleyemem, bilgim yok. Karadenizli varsa alınmasın lütfen, herhangi bir maksatla söylemedim. Zaten normal yunan halkı da öyle sarı sarı değildir pek.
0
sanal hayvan
(31.01.25)
(4)

Stt geçmemiş ama ekşiyen makarna

muhayyer divan
SelamDün migrosun kendi markası olan spagettilerden birini pişirdim, market salçası kullandım ve hiç hoşlanmadım, ev salçasına çok alışmışım. Yedim filan ama makarna dişlerime yapıştı bi kere. Sonra da tadında bir tuhaflık hissettim. Aradan birkaç saat geçmiş kardeşimle annem tekrar bakmışlar makarn
Selam

Dün migrosun kendi markası olan spagettilerden birini pişirdim, market salçası kullandım ve hiç hoşlanmadım, ev salçasına çok alışmışım. Yedim filan ama makarna dişlerime yapıştı bi kere. Sonra da tadında bir tuhaflık hissettim.

Aradan birkaç saat geçmiş kardeşimle annem tekrar bakmışlar makarnaya, ekşidiğini görmüşler ve çöpe atmışlar. Paketine baktım son tüketim tarihi en az 1 yıl ileride.

Hiç böyle bir şey duydunuz mu, stt geçmiş makarnayı yeniden paketleyip satmak filan. Her zamanki gibi pişirdiğim makarna neden dişlerime yapıştı mesela. Ne olabilir, diğer paketlerden de endişe ediyorum şimdi. Ne yapmam lazım?
0
muhayyer divan
(30.01.25)
paketlerin üstündeki skt'nin silinip daha ileri bir tarih basildigiyla alakali haberler patlamisti birkac sene evvel.
www.gunes.com
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(30.01.25)
Yuh, peki ben nasıl anlayacağım sağlıklı mı değil mi... Resmen pamuk ipliğiyle yaşıyoruz ha.
0
🌸muhayyer divan
(30.01.25)
Makarnanin normal tarihi asiri uzun zaten, o kadar zamanda satilmamasi zor diye dusunuyorum. Arti tarihi gecse de tadina etkisi olmasi zor, bunun yaninda tarihi gecmeyip de sorun da olabilir. Saklama kosullarinin etkisi cok, Istanbul'da Agustos sicaginda naylon paketlerdeki bakliyatlar falan kurtlaniyor. Makarnanin pisirmeden once formunda bir bozukluk var miydi? Belki salca kotudur?
0
mbond
(31.01.25)
hocam sorun makarnada değil de salçada olabilir. fabrikasyon salçaların üstünü yağ ile doldurup hava ile temasını kesmezseniz zaman içerisinde küflenmeye başlıyor. farkında olmadan küflenmeye başlamış kısmını kullanmış olabilirsiniz. yoksa makarna (bildiğimiz kuru makarna için konuşuyorum) kendisi ekşiyecek bir şey değil. makarnanın paketini açtıysanız ve nemlenmeye başladıysa bu durumda bozulma ihtimali var ama hava almayacak şekilde paketli makarna skt geçse bile tüketilebilir.

dişe yapışma olayı da pişirme süresi ile alakalı olabilir.
0
shadowfollower
(31.01.25)
(17)

Bağış yapacak kurum bulmak

redcat
Bağış yapmak istiyordum çağdaş yaşamı destekleme derneğine. Ama fetö olayı patlayınca milletin başı yandı ya o yüzden tırstım, çevrem de 'yapma, başın yanar.' diyor.napsam?
Bağış yapmak istiyordum çağdaş yaşamı destekleme derneğine. Ama fetö olayı patlayınca milletin başı yandı ya o yüzden tırstım, çevrem de 'yapma, başın yanar.' diyor.napsam?
0
redcat
(26.01.25)
benim icin en guvenilir liman losev. elimden geldigince bagis ve losev marketten alisveris yapmaya calisiyorum.
0
arakaali
(26.01.25)
Vaktin varsa mahallendeki seyyar satıcıları kolla ama böyle epeyce dandik malzeme satanları. Hani el yapımı lif falan satarlar ya, kadınlar olur filan. Onları kolla. Bazıları gerçekten çok muhtaç çıkıyor, bir arkadaşımın tanıdığı var mesela ben de ona para göndermiştim.
0
muhayyer divan
(26.01.25)
Kardeşim Lösev'e annem ÇYDD'ye ben de Darüşşafaka'ya bağış yapıyorum başımız yanmadı.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(26.01.25)
Darüşşafaka +1
0
put it in your appropriate place
(26.01.25)
imkan varsa tabii ki kurum yerine gozlem yaparak kisiye yapmak guzel olur. mahallenizde okula yuruyerek giden 10 cocuga okul cantasi ayakkabi falan alsaniz bence hepsinden guzel. ama kuruma bagis yapmak istiyorsaniz cydd tabii ki feto meto sacmaligindan bisey de olmaz.
0
fevzi123
(26.01.25)
Tema
Lösev
Darüşşafaka
Haysev
0
hayirsiz
(26.01.25)
Leyla dan sonra var mesela. Onlar kronik hasta çocukların dileklerini gerçekleştiriyorlar. Bayılıyorum yaptıkları şeye. Bir bakın isterim :)
0
aslagülümseyenbirkediyegüvenme
(26.01.25)
Diğer kurumlar kadar popüler değil fakat kendisini de yaptıklarını da bizzat bildiğim için Ayşegül Aksu'nun derneğini düşünmenizi öneririm. Gerçekten muhtaç çocuklara yardım ediyorlar.

www.instagram.com
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(26.01.25)
kurumlara yapma
adamlar maaşlarını senin ödediğin paradan çekiyor.
hepsi aynı alternatifsiz hepsi.
git ihtiyaç sahibi bul.
0
alt4y
(26.01.25)
ankara abisi
köy okulları yardım projesi
0
cometome
(27.01.25)
hercocukbirumuttur.org.tr

FB'de cocuklarin perisan halini gorunce dagiliyorum, arada destek atiyorum.
0
cooperr
(27.01.25)
neşeli günler derneği demeye geldim. instagramda aynebilim 'in derneği, gerçekten ihtiyacı olan kişilere ulaşıp bir nebze de olsa hayatlarını değiştiriyorlar www.instagram.com

bir de özel günlerde vs. Koruncuk'a bağışta bulunuyorum.
0
wendyangelamoiradarling
(27.01.25)
yetim vakfı
0
mantık
(27.01.25)
Yeryüzü Doktorları ; (git:www.yyd.org.tr )
Lösev ; (git:www.losev.org.tr )

Yardımları yerine ulaştırdıklarına inanıyorum.
0
redlabel
(27.01.25)
ahbap derneği

şeffaflar.
darüşşafaka + 1
hayvanlar için ise bir arkadaşımı önerebilirim izmir'de kendi barınağını inşa ettiriyor.
0
mathilda.may
(27.01.25)
İstanbul Vakfı(ibb),
ÇYDD,
Lösev,
Haysev,
Darüşafaka,
0
smokee
(27.01.25)
lösev ve darüşşafaka'dan şaşmıyorum
0
late viper
(27.01.25)
(16)

Şu an bir ruh doktoruna görünseniz hangi tanıyı alırsınız?

sekizdokuzon
Bana manik depresif derlermiş gibime geliyor. Siz ne düşünüyorsunuz? Size ne derler?"Alanda profesyonel olmayan insanlar olarak teşhis koymamız doğru değil." falan bunları geçelim, geyik yapıyoruz.Teşekkürler.
Bana manik depresif derlermiş gibime geliyor.

Siz ne düşünüyorsunuz? Size ne derler?

"Alanda profesyonel olmayan insanlar olarak teşhis koymamız doğru değil." falan bunları geçelim, geyik yapıyoruz.

Teşekkürler.
0
sekizdokuzon
(26.01.25)
Rahat batığına bağlı tembellik
0
kisa
(26.01.25)
Where is my mind
0
encokbenisevinnolur
(26.01.25)
aşk acısı tanısıyla geri yollanırım, 2 haftalık tatile çık der, çıkamam :d
0
baldan kaymak
(26.01.25)
Depresyon. Okb.
0
yosta
(26.01.25)
"büyük ihtimalle uzun süre masabaşı çalışmaltandır ama sen yine bir ortopediye görün"
0
beyfendi
(26.01.25)
sinav dönemine bagli klinik depresyon.
0
sonsuz
(26.01.25)
derdini .eyim herhalde.
0
gabe h coud
(26.01.25)
Okb ve sevgilisi depresyon:)
0
parka
(26.01.25)
Minör depresyon
0
kullanicadi
(26.01.25)
coğrafi dislokasyon, şu an icat ettim bence literatüre girmeli.

Edit: şimdi baktım böyle bir şey varmış, ama benim demek istediğimin tam tersi. Benim demek istediğim ilk aklınıza gelen.
0
akhenaten
(26.01.25)
Gülümseyen depresyon. Alıştık çünkü epey anlaşılmaz hale geldi.
0
muhayyer divan
(26.01.25)
Şizoid veya sosyal fobi
0
inheritance
(26.01.25)
Normal ve düz çıkardım gibi.
0
Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet
(26.01.25)
asperger, adhd, high functioning depression, sosyal fobi. hepsi olabilir, ama olmayabilir de.
0
lemmiwinks
(27.01.25)
işkolik
0
dedim dedim de kime dedim
(27.01.25)
Gittiğim psikiyatristin tanısı depresyon.
0
peki madem
(27.01.25)
(8)

Soğumak ve Vazgeçmek

rock n roll
Romantik bir ilişki yaşamaktan sizi ne soğutur ve vazgeçirir? Yok, ben artık ömür boyu yalnız kalmak istiyorum deme noktanız nedir ya da nelerdir?
Romantik bir ilişki yaşamaktan sizi ne soğutur ve vazgeçirir? Yok, ben artık ömür boyu yalnız kalmak istiyorum deme noktanız nedir ya da nelerdir?
0
rock n roll
(21.01.25)
Başlangıçta mı, devam eden ilişkide mi, başlangıçta her şey soğutabilir, kabalık,düşüncesizlik, bencillik, hayata benzer pencerelerden bakmamak vs. Devam eden ilişkimde sanırım hiç bir şey, çok büyük hayal kırıklığı yaşamam lazım, aldatılmak ya da aldatmış olmak belki, onu da hiç tahayyül edemiyorum, filmlerdeki gibi yanıbaşımdaki katili nasıl fark etmedim falan gibi bi hikayenin kahramanı olmam lazım:)
0
(21.01.25)
Hiç bir şey
0
gabe h coud
(21.01.25)
Wef 2030 planimdan geri kalirsam sogurum. Kalmazsam devam
0
lapaz
(21.01.25)
bok gibi iliski yasayinca insan kendini ozleyip bir sure yalniz kalmak isteyebiliyor. her zaman yalniz olabilirim veya olene kadar iliskim olabilir ikisi de cok ok ikisi de iptal edilebilir
0
ala09
(21.01.25)
Yalnızlığa ve genel anlamda bireysel yaşamaya fazla alışınca hayat yalnız da yaşanır diye düşünmeye başlıyor insan. Bir daha asla ilişki istemiyorum diyecek kadar eşinin sevgilisinin kendi hayatında bu kadar etkili olmasına izin vermişse eğer duygusal olarak zayıf biri olduğunu düşünürüm. O kararın arkasında da büyük ihtimal duramaz. Ciddi güven sorunu olmuştur belki anca o şekilde ilişkiden uzak durur.
0
beyfendi
(22.01.25)
Sevgiliyle hergun gorusup ayni yatagi paylasmak,

hic kendi alaninin olmamasi herseyini onla gecirmek

Her dakka basi sex istenmesi

-yasandi
0
Zetnikov
(22.01.25)
Sevgiyi, samimiyeti, iyi niyeti, elimde değerli gördüğü her şeyi kullanmaya çalışması. Güven vermeyi önemsememesi. Benimle konuşurken saygısız, nezaketsiz, düşüncesiz olması. Ben merkezci biri olduğunu fark etmek, bir de sevişirken saygısız, bencil olması.
0
muhayyer divan
(22.01.25)
Hissedersin gibi geliyor. Benim tamam artık bitti aşaması, ilişkinin içinde başkalarının görüşlerinin bakış acılarının çok fazla yer almasi ile başlıyor. Gündelik bir konuda konuşuyoruz ve cevaben kendi söyleyeceği bir şey yerine x, y, z de böyle diyor; türünde konuşması fazlaysa o iş artık bitiyor demektir.
0
encokbenisevinnolur
(22.01.25)
(5)

Eltiye hediye?

mamu
Selamlar,yurtdisinda yasiyoruz ve bir haftaligina esiminin ailesinin yaninda, daha dogrusu abisi ve ailesiyle, kalacagiz. Elim bos gitmek istemiyorum ama eltime ne getirebilirim bilemiyorum. aramiz iyi ama pek derin bir iliskimiz yok, yazdan yaza görüsüp onun disinda konusmuyoruz. Parfüm/kozmetik gö
Selamlar,

yurtdisinda yasiyoruz ve bir haftaligina esiminin ailesinin yaninda, daha dogrusu abisi ve ailesiyle, kalacagiz. Elim bos gitmek istemiyorum ama eltime ne getirebilirim bilemiyorum. aramiz iyi ama pek derin bir iliskimiz yok, yazdan yaza görüsüp onun disinda konusmuyoruz.

Parfüm/kozmetik götürmek sacma geliyor, sevdigi ve kullandigi malzemeleri bilmiyorum. Kitap almayi isterdim ama burda türkce kitap bulmak sikinti.

Cikolata vb seyler disinda ne olabilir?
0
mamu
(21.01.25)
mutfak esyasi. servis tabagi ya da bir süs.
ritualsdan ev kokusu.
jo malone mum.
0
sonsuz
(21.01.25)
Basit ama niş bir mutfak malzemesi olabilir. Buralarda orijinali pek görülmeyen, bilinmeyen bir ürünün orijinali.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(21.01.25)
Tr'de olmayan, görünce "aa ne değişikmiş" diyebileceği bir obje, bluz vb.
0
neira
(21.01.25)
Bizim yurtdışında yaşayan akrabalar bi paket yapıp içine çay, kahve, şarap, krem, isviçre bıçağı (victorinux) gibi şeyler koyup getiriyolar.

Ben olsam türkiyede olmayan bir şeyler alırdım yukarıda yazılanlar gibi. Ben türkiyede bayramlarda eltilerime giderlen madame cocodan bi şeyler alıyorum, havlu kolonya mutfak bezi vs

Havalı bi hediye almak istesem sanırım içki ve güzel bi markadan (atelier rebul gibi) oda kokusu kolonya filan alırdım.
0
turuncu tonlarda
(22.01.25)
Küpe al. Ya da kolye, sevdiği tarzı hatırlıyorsan.

Güzel bir şamdan veya o tarz bir lamba olabilir dekoratif, seviyorsa... Filan.
0
muhayyer divan
(22.01.25)
(12)

ilişkide/evlilikte birlikte zaman geçirmek?

islergucler
tarafların sadece yarı zamanlı çalıştığı bir ilişkide arta kalan zamanı sürekli birlikte geçirmeye çalışmaları yorucu bir durum mu sizce?taraflar bu kadar geniş bir zamanda birbirlerini hızlıca tüketmez mi?bunu başarabilen kişiler neler yapıyor, nasıl sıkılmadan vakit geçiriyor? rutine dönüşen aktiv
tarafların sadece yarı zamanlı çalıştığı bir ilişkide arta kalan zamanı sürekli birlikte geçirmeye çalışmaları yorucu bir durum mu sizce?

taraflar bu kadar geniş bir zamanda birbirlerini hızlıca tüketmez mi?

bunu başarabilen kişiler neler yapıyor, nasıl sıkılmadan vakit geçiriyor? rutine dönüşen aktiviteler söz konusuyken taraflar tutkunlarını nasıl koruyor?
0
islergucler
(19.01.25)
İnsanlar evliyiz diye yapışık yaşamak gerektiğini düşünüyorlar. Kendine ait bir alanları yok. Beraber de zaman geçirilir ama kişilerin birbirlerinden ayrı geçirdikleri zaman dilimleri de olmalı. Yorulur insan ya.
0
rock n roll
(19.01.25)
Karaktere bağlı. Ben yapışık olmaya bayılıyorum. Tukenmiyo
0
abuzer
(19.01.25)
kimi yapisik sever kimi mesafeli.

tutku falan korudugun pek yok ozellikle 10 seneyi devirdiysen. hatun tescilli dunya guzeli de olsa yine de koruyamazsin. olay dostluga donuyor.
0
cooperr
(19.01.25)
her sey birlikte olmaz. tek basina kitap okuman, dizi izlemen, arkadaslarla bulusman da lazim. böylece kendini gelistirmeye devam edebilir ve karsi tarafi entelektüel acidan doyurabilirsin. anlatcak bisilerin olur. öbür türlü aksam yemek yerken ne konusabilirsin?

uzun iliskilerde dead bedroom olayi kacinilmaz gibi bir sey bence. libidosu düsük insanlar bunu sorun olarak görmüyorlar. libidosu yüksek insanlar icin de cözüm acik iliski bence.
0
sonsuz
(19.01.25)
birimiz remote birimiz part çalışıyorduk. o sanatsal etkinlikleri sever ben kültürel etkinlikleri. o evde olmayı sever ben dışarıda olmayı. kendimizce bir dengemiz vardı, ben bir iki günümü mutlaka tek başıma dışarda geçirirdim. ya bir sergiye tiyatroya falan giderdim ya bir kafeye oturup akşama kadar elimdeki kitabı bitirirdim. elimdeki şeyi evde de okuyabilirim ama beni boğuyor, değişiklik istiyorum, o da buna saygı duyuyor. o evde gitar çalar kayıt yapardı ya da güzel bir konser varsa ona giderdi. bazen bunları beraber yapardık. beraber yüzmeye gitmeyi severdik mesela çift aktivitemizdi o. akşamları beraber geçirirdik, çay demleyip o dönem neye sardıysak o diziyi izlerdik. karakterle, ilişkinin karakteriyle alakalı. illa yapışık gezmek gerekmiyor öyle bir zorunluluk yok. bana çok boğucu geliyor o. ayrıca anlatırken özlediğimi fark ettim :(
0
Mossy
(19.01.25)
Sıkılmak demişsin, demek ki soru sahibi yahut bahsedilen ilişkideki taraflardan biri fazla sıkılgan. Çok çabuk sıkılan biri ise onu eğlemek zordur, toku ağırlamanın zor olması gibi. Kimse kimseyi eğlemek zorunda değil elbette ama birlikte vakit geçirmek demek birbirini özlemek demektir, özleyen insanlar bir arada olmayı seçerler. Ortada özlem yoksa zoraki birlikte vakit geçirmeyi anlayamam. Hadi evli olursun aynı evde salonda beraber oturursun falan ama o bile herkesin kendi dünyasında olması demek olabilir. Biri film izler diğeri oyun oynar mesela.

Bilmiyorum, kişilerden biri fazla sıkılgansa onu mutlu etmek çok mümkün olmayabilir. Ama o mutlu olacak diye diğerini yormak da anlamsız yani. Orta yol bulmak gerekir. İlşkiyi tek kişi taşımamalı.
0
muhayyer divan
(20.01.25)
Vallaha hanımla tanışalı 11 yil oldu, evlilik 7 yil bitti. Şu an çok daha keyifli yani. Misal bazen ikimiz de aynı şeye bakıp aynı şeyi düşünüyoruz falan.
Onun dışında hayatımın en güzel anları hanımın uyanıp kahveye aşağı inmesi ya da ben tv karşısında uyurken üstümü örtmesi falan. Ikimiz de evden çalışıyoruz daha bir gün sıkılmadım. Ama tabiki kendi hayatlarimiz var; misal ben günde 30 dakika dışarıda yürürüm 1 saat de spora giderim. O çıkar oyun falan oynar ya da kitap okur.

Bence doğru kişiyleysen böyle sıkılma falan olmuyor. Ben hanımdan ayrı kalmayi sevmiyorum misal, etrafımda olması beni iyi yapıyor.

Rutin demissiniz, bence dünyanın en güzel şeylerinden biri sevgili ile rutin.
Sürekli bungee jumping falan yapıp ne bileyim köpekbalığı ile yüzen bir insan değilseniz zaten yüzde 99umuz bu hayata karı koca cocuk olmak için geldik.
0
logisticsmanager
(20.01.25)
İçlerinden gelmeyerek doğrusu budur diyerek birlikte zaman geçirmeye çalışmak yorucu olsa gerek, iki tarafın isteği bu yönde değilse yine yorucu ve sıkıcı ama ilişkinin ilk zamanlarında sürekli birlikte olmak istemek işin normali sanki, sonsuza kadar böyle sürmez.

Geniş zamanda birbirlerini neden tüketsinler ki, zaten baştaki tutku/aşk nasıl ifade ederseniz bir noktada  sevgiye, saygıya evriliyor.  Tükeneceği varsa tükenir yoksa başka formda devam eder.

Eşimle evden çalışmaya başladığımızdan beri neredeyse 24 saatimiz beraber, kimseyi tanımadığımız küçük bir yere yerleştik, daha da iç içeyiz ama ikimizin de kendi dünyası, alanı var, mıç mıç her şeyi bir arada yapmıyoruz, hepten kopuk değiliz tabii, birlikte vakit de geçiriyoruz.  Geçenlerde eşten ayrı tatile gitmekle ilgili soru vardı burada, zaman ve para kısıtı yoksa ayrı tatile de gidilir, aksi yöndeki cevaplar şaşırtmıştı beni. 

Uzun ilişkide rutine dönmemek imkansız gibi, sıkılmaksa kendinden sıkılmak, hayattan sıkılmak gibi duygularımız oluyor elbette ama bu birbirimizden sıkılmak değil.  

Bu arada diğer cevaplarda da söylenmiş karakter meselesi, kimi yapışık kimi mesafeli sever diye, uyum ve denge önemli burada, başkası olsa beni ilgisiz olmakla yaftalayabilirdi mesela ya da ne güzel birlikteliğiniz var diye özenenler oluyor bazen, 3 günde huniyi takabilirlerdi benim yerimde olsalar.
0
(20.01.25)
tam sıkılmaya başlayacağın zaman çocuk yapıyorsun, geçiyor :D

şaka bi yana evlilik ateşi sürekli harlı tutulmaya çalışılacak bi ateş değildir ki? ne için çabalansın bu kadar anlamıyorum. insan eşinden sıkılmaz yani normal şartlarda. oturur aktivite de yaparsın, bişeyler izlersin, salonda boş boş oturup birbirini reelse de boğarsın... hani aman sıkılmayalım biraz da ayrı takılalım filan gibi özel çabalara gerek yok bence.
0
elorelia
(20.01.25)
herkesin ayrı evi olsun. arada buluşulsun :p

evde osur osur ipe diz birini seksi bulamayabilir insan.
0
gabe h coud
(20.01.25)
Toplamda 7 yıldır birlikteyiz, bunun 6 yılı aynı evde geçti. 4 yıldır da evden çalışıyoruz.

Birbirimizden sıkılıyor muyuz? Elbette, zaman zaman. Ne yapıyoruz? Herkes biraz kendi kabuğuna çekiliyor, bağımsız bir şeyler yapıyor, ailesini bi ziyaret ediyor falan sonra geçiyor :)

Bunun dışında evde de aynı salonda oturuyorsak ben konsolda oyun oynuyorum o tablette dizi izliyor veya bazen aynı filmi/diziyi de izliyoruz. Ben spora gidiyorum o evde vakit geçiriyor. Zaman zaman ofise gidiliyor değişiklik olsun diye. Yani bunların bazılarını eşimden sıkıldığım için değil sürekli evde olmaktan rahatsız olduğum için de yapıyorum.
0
chicha_v2
(20.01.25)
Evliyim, beni boğar. Her şeyi her dakika birlikte yapmak zorunda değiliz, devamlı iletişim halinde olmak zorunda değiliz, kendimize de vakit ayırmamız gerekiyor. Bu elinde telefonla takılmak da olabilir, arkadaşlarınla dışarı çıkmak da olabilir.
0
kimlanbu
(20.01.25)
(7)

Hızlı başlayan, hızlı ilerleyen ilişkiler hızlı mı tükenir?

moonie
Kişileri birbirinden hızlı mı bıktırır? Deneyimlere dayanan yanıtlar gelirse sevinirim. Genelleme yapıyoruz tabii ki. :P
Kişileri birbirinden hızlı mı bıktırır?

Deneyimlere dayanan yanıtlar gelirse sevinirim.

Genelleme yapıyoruz tabii ki. :P
0
moonie
(19.01.25)
Yüzde 90 evet. Ama istisnalar var tabi.
0
olaylar olaylar
(19.01.25)
1 kez böyle bir ilişki yaşadım, başlaması ışık hızıyla olmuştu ama hazırlık aşaması epey dil dökmeli suyuma gitmeli nabzıma göre şerbet vermeli çok çabalamalı bir aşamaydı, toplam 4 ay sürmüştü. İlişki 6 günde bitti :)

Saçmalık. Bazen kendinizi bırakın gidişata. Bazen öylesi daha iyi.
0
muhayyer divan
(19.01.25)
Genellikle evet
Ama günümüzde yavaş ilerleyen de pek bir şey kalmadı, yani bu bir kaçınma/korkma sebebi olmamalı
0
kisa
(19.01.25)
kalıpları boşverip keyfini çıkart. Biterse biter, bitmezse de bulmuşsundur demektir. Saçmalık yani niye genelliyorsun.
0
baldan kaymak
(19.01.25)
20'li yaslarda iliskiler daha hizli basliyor. sebebi büyük ihtimalle hormonlar :D
30'lu yaslara gelince daha fazla emin olmak istiyorsun. bunun icinde zamana ihtiyacin var.

bence yasla ilgisi var. iliskinin bitmesinin nasil basladigiyla ilgisinin oldugunu düsünmüyorum.
0
sonsuz
(19.01.25)
İlişkiler hıza göre değil bireylerin durumuna göre tükeniyor ya da tükenmiyor. İlişkideki kişilere bağlı biraz
0
kullanicadi
(19.01.25)
Genelliyorsak evet, genellemek yanlış modunu açarsak "aksi elbette vardır ama ben daha görmedim" :D
0
akhenaten
(19.01.25)
(11)

GSS prim borcu

muhayyer divan
SelamEylül 1996 doğumlu erkek kişisinin şahsen başvurusu üzerine SGK biriminde 2024 yılı Aralık ayı sonunda sorgulandığı zaman 20.000 TL borcu çıkıyor. Bu borç ödenmeden devletten hiçbir şekilde sağlık hizmeti alamayacağı söyleniyor. Bir şahıs da diyor ki o borç size tebliğ edilmediği sürece istediğ
Selam

Eylül 1996 doğumlu erkek kişisinin şahsen başvurusu üzerine SGK biriminde 2024 yılı Aralık ayı sonunda sorgulandığı zaman 20.000 TL borcu çıkıyor. Bu borç ödenmeden devletten hiçbir şekilde sağlık hizmeti alamayacağı söyleniyor.

Bir şahıs da diyor ki o borç size tebliğ edilmediği sürece istediği kadar e-devlette görünsün, borcunuz falan olamaz, ödememe hakkına sahipsiniz.

Bunu nasıl öğreniriz, bilginiz var mıdır aydınlatır mısınız, başvuru öncesinde tebliğ için eve bir kağıt gelmedi, başvurudan sonra zannediyorum geldi. Bunlar normal mi anormal mi, şahsen kafam basmıyor ama her şey benden bekleniyor, sıkışıp kaldım lütfen yardım edin.
0
muhayyer divan
(18.01.25)
Bir kanuna dayalı olarak tahakkuk eden borcun ayrıca tebliğine gerek niye duymuş arkadaş, mesnedi nedir, anlamadım. Bana mantıksız geldi.
Motorlu taşıtlar vergisi tahakkuk edince, ya da gecikme zammı da üstüne binince, Bana ne, Tebligat isterim denebiliyor mu?
Bu borcunuz var sizin. Ödemediğiniz sürece de üzerine gecikme faizi binecek. Devlet bunu sizden, karıncanın belini incitmeden nasıl alacağını çözemediği için, tahsil etmeyip, borç orada duruyor.

Sağlık hizmetinden borçluların istifadesi her sene kararnameyle uzatılıyor ve bu sene de 31 Aralığa kadar uzatıldı. İstifade edebilirsiniz.

Geçen burada bir arkadaş, ilaç alınamıyor demişti. O konuyu bilmiyorum.
0
Mirket
(18.01.25)
gss borcun olsa bile hastanelerde tedavi olunabiliyor. hatta tahlil, tetkik ve ameliyatta olunuyor. sadece ilaçları alırken ücretli alıyorsun. muayenede ise hastaneye 8-10 lira bir katılım payı ücreti ödeniyor.
0
my fault
(18.01.25)
6 tl olan muayene ücreti 300 tl oldu:(
0
nothing in my way
(18.01.25)
Bu hastayı özel doktor olan bir albay hekim askeri hastaneye çağırdığı zaman GSS olmadığını söylediğinde "o zaman kesinlikle baktırmazlar asla kabul etmezler önce onu halledin" dedi. O dakikaya kadar da hastaneye yolu düşmemişti hastanın. En azından 25 yaşından beri düşmemişti. Yani hiçbir işlem yapılmadı borç oluşturacak.

Bu işin matematiği nedir Allah aşkına ya hiçbir şey anlamıyorum.
0
🌸muhayyer divan
(19.01.25)
@muhayyer; Türkiye'de borç oluşması için bir şey yapmasına gerek yok.
Gss başladığından beri işsiz olan kişi otomatik borç yazıyor. O yüzden bahsedilen 25 bin çok normal. Hiç gidip gelir hesaplaması falan yapmadiysa hele.

Yalnız yanlış gormediysem yeni karar ile bu sene de hizmet alabiliyorlar gibi.
0
logisticsmanager
(19.01.25)
@logistics

İşte o askerî hastanede hasta bakabilen özel doktor albayın demesiyle gittik GSS yaptıralım dedik. Bilseydik bu sene ödemezdik borcu. Neyse.

Şimdi tebliğe gerek yok mu diyorsunuz, ödemekle iyi mi etmişiz, resmen isotlu papara yedim ya durduk yere.
0
🌸muhayyer divan
(19.01.25)
Şimdi olayı şöyle anlatayım.

Herhangi bir şahış, 18 yaşına geçip, öğrenci falan değilse ve SGK primi ödeyen bir şahıs değilse, yani sigortalı bir işte çalışmıyorsa, GSS (genel sağlık sigortası) kapsamına alınıyor. ve bu kanun çıktığı günden bu yana her ay kendisine GSS prim borcu tahakkuk ediyor.

Şahıs bu borcu ödeyemeyecek durumdaysa kaymakamlığa gidip gelir tespiti yaptırıp borçlarını sildiriyor.

Ya da her ay primini düzenli ödüyor.

Ya da ödemeyip faiziyle beraber borç biriktiriyor ve bir gün sağlık işi düşerse sizin örnekteki gibi borç karşısına çıkıyor.

Borcu olan normalde sağlık hizmetlerinden yararlanamıyor. Ama her senenin başında Sayın Büyüğümüz bir kararname ile bir seneliğine borçluların sağlık hizmetinden yararlanmasına müsaade ediyor.

Bu sene bu müsaade ediş biraz aksadı. Geçikti yani. Sizin bu hastane işi tam o geciken ana denk gelmiş olmalı. Yoksa ödeyin demez, bakarlardı.

Ödemekle iyi etmişsiniz. Öyle ya da böyle faiziyle ödetecekler.

Ama ya o arada bir seçim öncesi falan tüm GSS prim borçlarına af geliverirse.

Bu arada GSS prim borçları için bir e haciz konusu gündemde. Yani borçlulara her an haciz gelebilir. Ama hökümet cesaret edemiyor çok tepki alırız diye.

Ve borçları defaten ödediniz ama her ay yeni GSS prim borcu tahakkuk ediyor. Haberiniz olsun.

Bilmiyorum konuyu özetleyebildim mi?
0
Mirket
(19.01.25)
Çok teşekkürler @Mirket

Nihayet bu her türlü ödenecek yani. Teşekkür ederim.
0
🌸muhayyer divan
(19.01.25)
Bu her türlü ödenecek ama normal ülkelerde. Biliyorsunuz ki Türkiye'de vergi borcu ve bu tarz şeylerde ödeyip salak durumuna düşme ihtimaliniz var, malum seçim yatırımı olarak af falan çıkabiliyor.

Ha buna ek olarak gss olmaması gerekirdi. Ama zamanında yeterince sesimiz çıkmadı.
0
logisticsmanager
(19.01.25)
@logistics

Salak durumuna düştük bile bence. Ödedik gitti, bir yığın borç harç varken üstelik. Ama bunları Tanrıya ısmarlıyorum, bütün bu ödediklerimiz, bizden haksızca alınanlar ve çalınanlar hem vatan toprağı hem ülke halkı hem de devletteki varlık hissesi olarak bizim payımızı oluştursun. Bu hakların hürmetine bize ait kalsın ülkemiz, halkımız ve devletimiz. Bu ödediklerimiz bizim bunlardaki hakkımız olsun.

Adım kadar da eminim ki öyle olacak. Bizim varlığımızın diyeti yine bizim varlığımız ve dirlik düzenimiz olacak. Eminim bundan.
0
🌸muhayyer divan
(19.01.25)
GSS de mantığa ve hukuka aykırı nokta çok.İlerde AİHM'den dönme ihtimali yüksek. Bunlar çoğu yerde yazıldı, tekrara gerek yok.
Ayrıca sınırı geçen kaçağa bedava verilen haklar için, işsiz vatandaştan faiziyle para istenmesi beni çok rahatsız ediyor. Evime haciz gelene kadar bunu ödemeyi düşünmüyorum. Zaten gelecek ilk seçimde bu borçları seve seve iptal edecekler.
0
parka
(19.01.25)
(1)

Türkçe akademik çalışmalarda Arapça ifadeler için romanizasyon kuralları?

santimantal
Özellikle tarihsel metinlerde Arapça ifadeler geçebiliyor. Bazı yazarlar bu ifadeleri çalışmalarında Arap harfleriyle dizerek veriyor. Bazıları ise transkripsiyonlu olarak yazıyor.Sorum şu: Transkripsiyon yapanlar hangi kurallara göre romanize ediyorlar? Belli tarzlar var mı? Yoksa her bir araştırma
Özellikle tarihsel metinlerde Arapça ifadeler geçebiliyor. Bazı yazarlar bu ifadeleri çalışmalarında Arap harfleriyle dizerek veriyor. Bazıları ise transkripsiyonlu olarak yazıyor.

Sorum şu: Transkripsiyon yapanlar hangi kurallara göre romanize ediyorlar? Belli tarzlar var mı? Yoksa her bir araştırmacı kendine göre mi yapıyor?

Mesela bu transkripsiyonlu metinlerde "ü" harfi kullanılabilir mi? Kimi çalışmalarda "faslün", "yünfiu" gibi kelimeler gördüm. Bu doğru mudur?
0
santimantal
(18.01.25)
Ü harfi Arapça değil, Arapça'da böyle bir ses yok. Türkçe'dir ü harfi. Arapça'nın İstanbul Türkçesi ile telaffuzunu ifade etmişler orada.
0
muhayyer divan
(19.01.25)
(11)

Kendini sürekli öven insanlar

iwillsee
İş hayatı veya aile hayatında var böyle tipler. Günlük normal sohbetlerde bile devamlı kendini öven lafı kendine getiren tipler. Bunlara nasıl dayanıyorsunuz ya da direkt mesafe mi koyuyorsunuz
İş hayatı veya aile hayatında var böyle tipler. Günlük normal sohbetlerde bile devamlı kendini öven lafı kendine getiren tipler. Bunlara nasıl dayanıyorsunuz ya da direkt mesafe mi koyuyorsunuz
0
iwillsee
(13.01.25)
Dinlemiyor, konuyu değiştiriyor ya da ortamı değiştiriyorum.
0
Amaranta ursula
(13.01.25)
Eğlenceli oluyor onları dinlemek. Bence çok ilginç insanlar.

Bizim böyle bir komşumuz var. Kendini övüyor, ailesini övüyor. Başarı hikayelerini 1500 kere dinledim. Yapacak bir şey yok.
0
rock n roll
(13.01.25)
Bazen dayanıyoruz bazen dayanmıyoruz bazen kullanıyoruz... Öyle. Vaziyete göre değişir. Şahsen çok büyük çoğunlukla haddini öğretiyorum, öğrenmemeyi bilinçli olarak seçiyorsa hayatımdan çıkarıyorum.
0
muhayyer divan
(13.01.25)
bir insan istediği kadar başarılı olsun, kendini övdüğü zaman hiçbir değeri yoktur benim için.
0
nothing in my way
(13.01.25)
Evet evet tamam tamam diyerek bir an önce uzaklaşıyoruz.
0
mikahakkinen
(13.01.25)
ben net bir şekilde kendini övdüğünü söylüyorum ortamın içerisinde. bazen şaka yollu bazen ciddi.
0
duyurukullanıcısı
(13.01.25)
Gorusmeyi keserim ilerde daha buyuk sikintilar cikartabilirler bu tur insanlar

Tek kredim adam mesela dunya sampiyonu olur abartmadan kendini ballandirirsa saygi duyarim ama dedigim gibi abanmadan fazla
0
Zetnikov
(14.01.25)
Etrafımda bu tipte insan hiç yok ama bir şekilde denk gelirsek bir ortamda, toplu buluşmada vs falan en sevdiğim insan tipidir:)

O kendini ovdukce ben gazı verip daha da costururum bunu bu kebdisini daha da över en sonunda öyle bir hale gelir ki etraftaki herkes kopmaya başlar :) bu hıyar da zoraki güler -içten içe bana kin besleyerek:))-

Hele lise arkadaş tayfasiyla böyle biri denk gelirse :) orta-lisede öğretmenlere çok yapardık bunu.
0
makbur
(14.01.25)
ayy benim eski kayınpeder bu. yalnızca kendisini de değil çocuklarını da övüp duruyordu, benimkiler şöyle harikadır benimkiler böyle muhteşemdir… şu an düşündüğümde nasıl tahammül etmişim diyorum ya, fena kafa şey yapıyo. özgüvensizlik, aşağılık kompleksi vesaire ama yani biraz belli etmeye çalışsan aşırı defensive olmaya başlıyorlar, iyice düşman belliyorlar… sessizce uzaklaşmak en iyisi. trollemek de bir seçenek ama yazıktır, hasta olarak görüyorum bu insanları.
0
deartheodosia
(14.01.25)
Hahah, benim kayınvalide bu. Kendini över, eşimi över. Arada eşimin benden daha eğitimli olduğunu araya sıkıştırmaya çalışıyor. "Ya sabır, biz aynı okulda okuduk onunla" diyemiyorum, gülümseyip geçiyorum. Ciddiye alınacak bir durum gibi görmüyorum. Alınacak bir durumum olsaydı sinirlenirdim ama, haklısınız.
0
SiyamkedisiZorro
(14.01.25)
Bu tip benim de kayinvadelim olur. Yanlis yaptigi hic bisey yoktur her seyi bilir ve her seyi dogru yapmistir. Bana ayni hikayeleri 16252626 falan anlatti ben de "okkeyyy" modunda dinliyorum ya napayim.
Ciddiye almamak + 1 yani baska yolu yok, bulan olursa bana da soylesin pls
0
tuborg yesili
(15.01.25)
(9)

Mısır nasıl bir ülke?

bugisme
Sömestır tatili için 10 günlüğüne Kahire-Sharm- hurghada turu aldık. Ama ilk kez gideceğimiz için hiç bir fikrim yok.Özellikle ülkenin güvenliği, iklimi, yanımızda kaç para olmalı vs gibi şeyler aklımı kurcalıyor. 3 yaş çocukla gidiyoruz. Daha önce giden şuna dikkat et, yap veya yapma tavsiyesi olan
Sömestır tatili için 10 günlüğüne Kahire-Sharm- hurghada turu aldık. Ama ilk kez gideceğimiz için hiç bir fikrim yok.Özellikle ülkenin güvenliği, iklimi, yanımızda kaç para olmalı vs gibi şeyler aklımı kurcalıyor. 3 yaş çocukla gidiyoruz. Daha önce giden şuna dikkat et, yap veya yapma tavsiyesi olan var mıdır?
0
bugisme
(13.01.25)
hurgada hariç gittik gördük şarm el şeyh güzel sıkıntı yaşamazsınız ancak kahire tehlikeli sayılabilir. kesinlikle araç ile(taksi) ile gezin. özellikle giza bölgesi çok turistik(piramitlerin dibi) ancak çok tehlikeli. biz hep taksi ile ulaşımı sağladık.
0
basond
(13.01.25)
Şarm ve Hurgada’nın herhangi bir deniz tatili beldesinden farkı yok. Kahire’de güvenlik ve hijyen sıkıntılı. Ben olsam çocukla gitmezdim açıkçası.
0
auroraaurora
(13.01.25)
Bence güvenlikle ilgili çok sıkıntınız olmaz. Turcular alışveriş için saçma sapan tourist trap dükkanlara götürecekler, girer çıkarsınız. Bunun yerine Kahire'de kapalıçarşı gibi yerler var, akşam turdan bağımsız oradan alışveriş yaparsınız. Çocuklara artık apple tag mi koyarsınız ne yaparsınız bilmiyorum, ama özellikle piramit, tapınak gibi yerlerin çıkışlarında bir suru tur otobüsü, mahşer gibi kalabalık oluyor. Olur da çocuk yanınızdan ayrılırsa kaybolabilir. Ona dikkat edin. Yine tarihi yerlerde para koparmak için sahte şeyler satanlar, rehber gibi görünüp bir iki şey dedikten sonra para isteyip darlayanlar falan var, onlara hiç yüz vermeyin. Papirüs falan alamayın, saçma sapan şeyler.
0
malheiros
(13.01.25)
Kahire'yi gördüm, 3 gün için, kirli bir yer.

Ayrıca çöl kumu her an her yerde havaya sinmiş durumda, tozdan kurtuluşun yok, bir süre genzin yanacak ve öksüreceksin. Kirli bir yer. Binalar çirkin çünkü sürekli rüzgarla taşınan çöl kumuyla baş edilemiyor. Flaan fıstık. Kirli.
0
muhayyer divan
(13.01.25)
kadinlar ve cocuklar icin güvenli degil. aksam belli saatten sonra sokakta kadinlarin tek dolasmasi güvenli degil. sürekli olarak yanina birileri gelip bazen esnaf gibi davranip kadinlari ara sokaklara ve dükkanlara cekmeye calisir, takip etmemeli. ayrica esnafi asiri yapiskan, sümük gibi. bir türlü üstünden silkemiyorsun. cocuklari sokakta sürekli kucaklamaya calisabilirler. aklin cikar.
otele gidin, piramitler icin tur rehberiyle otelden cikin ve tur rehberiyle otele dönün.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(14.01.25)
Piramit etrafinda acayip iyi rol yapan dolandiricilar var. Youtube a egypt pyramid scam yaz izle
0
Zetnikov
(14.01.25)
Çocuk size hayal edemeyeceğiniz bir yük olur, iyi bir ders olur. Bi daha yurtdışı gezmeye çocukla gitmezbeniz :)
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(14.01.25)
rotasiz seyyah su an güncel misir videoları yüklüyor, onları izleyin
0
oscar
(14.01.25)
Erkek nüfusunun alayı tacizci. Özellikle kahire “bence” korkunç bir yer. Şehir planlaması desen sıfır, hijyen yok, turizm bilinci yok, herkes kazıklama derdinde, lezzetli ve temiz yemek bulmak anca şehrin varlıklı kısmında mümkün. Ay hatırladıkça sinirlerim bozuluyor.
0
wild honey suckle
(17.01.25)
(2)

şekerim hep düşük çıkıyor

deartheodosia
60larda, 63-64 genellikle. kan testi yaptırdığımda da hastanede en son 70 çıkmış, doktor bir sıkıntı görmedi demek ki bir yorum yapmadı. ama hep yaşadığım halsizlik, depresif duygular acaba şeker kaynaklı mı diye düşünmeye başladım -10 yıl önce de böyledi, şimdi de. annem genetik (insülin iğnesi) ba
60larda, 63-64 genellikle.

kan testi yaptırdığımda da hastanede en son 70 çıkmış, doktor bir sıkıntı görmedi demek ki bir yorum yapmadı. ama hep yaşadığım halsizlik, depresif duygular acaba şeker kaynaklı mı diye düşünmeye başladım -10 yıl önce de böyledi, şimdi de.

annem genetik (insülin iğnesi) babam kilo ve yaşa bağlı (hap) şeker hastası. ama onların problemi şeker yüksekliği, düşüklüğü değil.
0
deartheodosia
(13.01.25)
Diyabet bazen şekerin düşmesiyle başlar. Şeker yüklü beslenme önce hipoglisemi yapar, sonra vücut onu düzeltmek için çabalar ama beslenme şekli düzelmediği sürece daha çok çabalar ve olay hiperglisemiye dönüşür, tip2 diyabet olur.

Doktordan bilgi sor, neden yorum yapmadınız ben ne yapmalıyım böyle böyle yaşıyorum sürekli de. Bilgi vermeyen doktoru da kâle alma. Başka doktora git.

Beslenme düzenini Akdeniz diyetine (diyet beslenme tarzı demektir) göre yap. Kilo varsa da yoksa da beyaz un şeker ve nişasta içerikli gıdayı, ayrıca paketli gıdayı olabildiğince azalt. Tamamen kesilmez ama bedenim kabul edebildiği sınırlar vardır onu bulup ona göre davranmak çok iyi olur.

Her şeyi biliyorum da bir yapabilsem... :))
0
muhayyer divan
(13.01.25)
Her iki diyabette de insulin hormonu isini dogru yapamadigi veya yetersiz kaldigi için böyle sonuçlar dogar.

Senin durumunda yediklerini hücrelere ve dolayisiyla kana tasiyacak miktarda insulin yok yani vücut yetersiz kaliyor.

Garip olansa onca yil bu sekilde idare edebilmis olman çünkü bu baska hastaliklara da kapi aralardi geçen zaman içinde. Tek çaren insülin ignesi ama epey geç kalmissin. Insülin senin kaybolan kilonu da yerine koyacaktir.
0
feastofthedamned
(13.01.25)
(12)

Vücuduna Allah veya ayet dövmesi yaptıranlar

seni tanıdığım güne lanet olsun
Allah'ın isimleri, ayet vb. dövmelerin mantığı ne? Yani çok dini bütünsün, din aşkıyla yanıp tutuşuyorsun ve bunu sergilemek istiyorsun ama günah olduğu söylenen bir eylemi alenen yapıyorsun. Bunun besleme çekip alkol yudumlamaktan farkı ne? Bir de üstüne millet dua, Allah, ayet yazan kolyeyle tuval
Allah'ın isimleri, ayet vb. dövmelerin mantığı ne?

Yani çok dini bütünsün, din aşkıyla yanıp tutuşuyorsun ve bunu sergilemek istiyorsun ama günah olduğu söylenen bir eylemi alenen yapıyorsun. Bunun besleme çekip alkol yudumlamaktan farkı ne?

Bir de üstüne millet dua, Allah, ayet yazan kolyeyle tuvalete bile girmezken vücuduna ayet falan işletiyorsun. Şeye de çok gülüyorum. Bunu yaptıranları çoğu marifetmiş gibi özellikle ayeti çekerek üstsüz foto paylaşıp duruyor.

Bana çok garip bir kafa gibi geliyor bu. Arkasındaki düşünce, mantık ne? Çevresinde bunu yaptıran var mı?
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(13.01.25)
Yıpratma politikası. Birileri bu tür davranışları çok matah bir şeymiş gibi pompalamış çeşitli şekillerde, bunları yapanlar da beyinsizmiş gibi hiç düşünmeden taklit ediyor, tek anlamı bu.

Bu yaptıklarıyla Allah telakkîsini de din duygusunu ve dînî hassasiyetleri de öncelikle kendi içinde olmak üzere yıpratıyor, değerini düşürüyor, anlamsızlaştırıyor. Onu gören bazı çocuklar ve ergenler ve büyümemiş zihinliler de onu taklit edecem derken aynı yıpranmayı yaşıyor ve yaşatıyorlar.

Şekilciliğin bir anlamı beyindeki görsellikle algılanan anlamları değiştirmek veya sağlamlaştırmaktır. Fazlası zarardır ama yeterince uygulanması da gerekir. Dövme yaptırmak her türlü zararlı ve bu sebeple de günah, haram. Bunu anlayamayan insanın yaptırdığı Allah dövmesi, ayet dövmesi, aklı başında olan her insana onun ne kadar kafasız ve zararlı olabilecek biri olduğunu düşündürür sadece, başka bir şey değil. Kendilerini rezil ediyorlar.
0
muhayyer divan
(13.01.25)
Arkasında "Bir insan neden dövme yaptırır" dan çok farklı bir düşünce yok bence. Sonuçta toplumsal trendler herkesi etkiliyor; kişilerin inançlarına göre de bu trendlerin şekli, şemali biraz değişiyor. Kelebek dövmesi yaptıran ya da "Only god can judge me" yazdıran ile Arapça "Küllü Nefsin Zaikatül Mevt" yazdıran arasında bence estetik kaygıları olarak da, fikirsel olarak da çok büyük fark yok.

İnsanlar kendi fikir sistemlerine uymayan şeylerle başa çıkma konusunda çok yetenekliler; haliyle vücutlarına bu tür dini dövmeler yaptıran insanlar da olası eleştrilere karşı kendilerini rahatlatacak bir cevaba sahiptirler.
0
salihdt
(13.01.25)
Herkes istediği şekilde gösterir sevgisini, kime ne ?
0
kimlanbu
(13.01.25)
kimse kimsenin tanrıya olan sevgisini veya şekilci olup olmadığını bilemez. ibadetini bu şekilde kendi içinde aşkla yaşayan biri de olabilir, şekilci de olabilir. bunu yargılayacak, karar verecek bizim haddimizde değil bence (inançsız olmama rağmen) ayrıca bu ülkede Allah dövmesi yaptırdığı için ölen biri de vardı 90larda.
hep bu ben daha saygılıyım inanca, sen değilsin! cezanı Allah değil ben veriyorumcular yüzünden yıprandı ve bir de bunu kullanan en çok ben inanırımcılardan.
semazen de dönmesin, yunus emre şiirler yazmasın, Maşuki idam edilsin yine.
0
ruhlardan esinlenen karga
(13.01.25)
bu günah muabbeti cemaatten cemaatte değişiyor. cemaat artıkça kurallar değişiyor.
0
mikahakkinen
(13.01.25)
Kuran'ı okumayıp bez torba içinde duvara asma mantığında -şimdilik- son nokta.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(13.01.25)
Her dövmede mantık mı arayacağız.

Onu yapıp onu yapmama sorgulamasına başlarsak, Cumaya gidip 5 vakit kılmamanın mantığı ne, rakı içip domuz yememenin mantığı ne, müslümanım deyip oruç başta hiçbir farzı yerine getirmemenin mantığı ne diye uzar gider bu.

Herkes dinini bildiği ve istediği gibi yaşar,

Herkes istediği yerine istediği dövmeyi yaptırır.

Sana ne, Bana ne, Kime ne?
0
Mirket
(13.01.25)
dövmeyi yasak olarak görmüyorlar işte. herkes kafasına göre din uydurmuş, inanmış, yaşıyor. dinde yasak ama ben yapıyorum diyen neredeyse yok. bana göre isteyen istediğini yapsın bu arada, dövme ve dini içerikli dövme, kapalı kadınlar neden makyaj yapıyor gibi bireysel konular kafamı takacağım ennnnnn son şeylerden biri olurdu.
0
deartheodosia
(13.01.25)
Kekoluk alameti.
0
morca
(13.01.25)
islam'da bir tane kitap var. tum kurallari orada yaziyor. allah yazmasini gectim vucut modifikasyonu komple yasak deniyor. gayet acik ve net.

o benim ile allah arasinda, icerim de sevisirim de ama ozunde iyi insanim gibi ne kaz yansin ne tavuk yaklasimlari modern insanin gotunden uydurdugu seyler. bu dovme isi de oyle.
0
buenosdias
(13.01.25)
deckard
(13.01.25)
Başlığı görünce aklıma sedat peker geldi. Böyle vücuduna dövme yaptıran birisi vardı hatta barda mı ne çalışıyordu, sedat peker vurdurmuştu yanlış hatırlamıyorsam ölmüştü adam.

Bazılarının psikolojik problemleri de olabilir bilemeyeiz.
0
komando kani var bende
(13.01.25)
(8)

Hatunlara saç boyama sorusu

muhayyer divan
Selam hanımlarRegl döneminde saç boyanır mı? Saçım epeyce beyazlamış koyu kestane renkli bir saç. Saç diplerim çabucak terlediği için yağlanması da çabuk olur, 3 hfatada dip boyamaya ihtşyaç duyulur hale gelir. Kullandığım boya da saçımın kendi rengine çok yakın tonda, bir ton koyusu galiba. Ne ders
Selam hanımlar

Regl döneminde saç boyanır mı? Saçım epeyce beyazlamış koyu kestane renkli bir saç. Saç diplerim çabucak terlediği için yağlanması da çabuk olur, 3 hfatada dip boyamaya ihtşyaç duyulur hale gelir. Kullandığım boya da saçımın kendi rengine çok yakın tonda, bir ton koyusu galiba.

Ne dersiniz boyayayım mı? Lüzumsuz kimyasala boğulmak istemiyorum ama kendime saygıyı önemsemiyormuş gibi görünmek de istemiyorum. Şaşırdım, ne yapsam??
0
muhayyer divan
(12.01.25)
burdaki hanzolar kadinlara hatun, benim hanim falan diyorlar da sen niye böyle kelimeler kullaniyorsun?

reglde sac boyanir, neden boyanmasin. hasta degilsin. her ay basina gelen bir döngüyü yasiyorsun.
0
sonsuz
(12.01.25)
@sonsuz

Hanım da hatun da Türkçe kelimelerdir onun için kullanıyorum. Kadın da Türkçedir. Onu da kullanırım, bugün canım bunu çekti.

Bu kelimeleri kullananlara hanzo dersen gözümde değerin düşer.

Hasta değilim ama vücudumda hormonal değişimler var, saç boyayı tutmaz deniyor internette, tecrübeleri öğrenmek istedim.
0
🌸muhayyer divan
(12.01.25)
Saç boyamak ≠ özsaygı
Saçınızı kolay şekillendirebileceğiniz bir biçimde kestirip, saç tipinize göre nemini/maskesini/bakımını ihmal etmezseniz hem doğal renginde kullanır hem de bakımlı gözükmesini sağlayabilirsiniz.

Ve "hanım" bir hitap sözcüğüdür. Tamam "bayan değil kadın" ama kadın yerine kullanılan diğer tüm sözcükler düşman değil, yeri gelince (mesela bir grup kadına hitap ederken) hanımlar demek gayet makul, bunun için birbirimizi kırmayalım :)
0
kobuzchu kiz
(13.01.25)
Regl döneminde saç boyanmaması hurafe. Herhangi bir etkisi yok boyanın tutup tutmamasında.
0
auroraaurora
(13.01.25)
bugün boyarsan daha kalıcı olur.

regl olunca neden boyanmıyormuş ki? ilk defa duydum.
0
mathilda.may
(13.01.25)
Regl döneminde beden yağlanması daha fazla oluyormuş onun için boya turmuyormuş gogula göre. Tecrübelerinizi merak ettim ben de.
0
🌸muhayyer divan
(13.01.25)
eşim deneme yanılma yaptı, regl döneminde kesinlikle boyamıyor / boyatmıyor.
0
Improbable
(13.01.25)
@improbable

Çok teşekkür ederim.

Sormamın sebebi, her boya muhakkak bir miktar yapay kimyasal içeriyor, saç tutmayacaksa o kimyasalla zaten yorgun ve yağlanmış karaciğeri daha fazla yormayayım dedim.

@kobuzchu kiz

İçinde bulunduğum iş çevresi için dış görünüş her şey. Dış görünüşün şahaneyse muazzam bir sanatçı sayılabiliyorsun, o şekilde. Onun için görüntüyü biraz önemsemeye uğraşıyorum, yapı olarak tam tersi insanım maalesef... İşim beni eğitiyor...
0
🌸muhayyer divan
(13.01.25)
(4)

Loş Angeles ta yanan Türklere ait evler...

primetime
Gerçekten bu kadar çok mu? medyada falan gördüklerimiz doğru mu? Turabisinden soylusuna Ahmet Hakanina herkesin evi çıktı burada. Aslı var mı acaba?
Gerçekten bu kadar çok mu? medyada falan gördüklerimiz doğru mu? Turabisinden soylusuna Ahmet Hakanina herkesin evi çıktı burada. Aslı var mı acaba?
0
primetime
(12.01.25)
Şimdi İngiltere'ye yerleşiyor ünlüler, çok dikkatimi çekiyor. İngiltere'den önce Amerika'ya akın ediyorlardı. Bence mümkündür.
0
muhayyer divan
(12.01.25)
o video makara. gerçek değil. illa oralarda evi yanan türk olmuştur tabi ama kimin kesin bilmiyorum
0
avatar is back
(12.01.25)
yerlesik tanimadigin turkler olabilir ama cok cok azdir bu. oyle medyatik unluler amerika'da ev aliyorsa genelde florida'dan ev aliyor. california'ya gidip gelmek zor.
0
antikadimag
(13.01.25)
kenan doğulu'nun evi yanmış.
başka insanları bilmiyorum. doğulunun orada evi olması beni şaşırtmaz. yanması da şaşırtmaz.

başka kimler var? diğerlerini duymadım ben.

ünlüler (ününe göre) kamyon yüküyle para kazanıyor. kimileri farklı alanlara yatırım yapıyor ya da bizim yaşantımız için cennet denilebilecek yerlere taşınıyor. 3-5 milyon dolarmış oradaki evler. o ünlülerin türkiye'deki lüks konutları da aynı değilse bile benzer tutardadır.

edit: kenan imirzalioğlu, sinem kobal, turabi, beren saat, serenay sarıkaya.
turabi dahil hiçbirinin bi kaç milyon dolar verip ev alamayacak kadar az parası yok. alırlar.

aynı haberda serenay sarıkaya'nın 1milyondan aza aldığı yazıyor mesela.
0
biseysorcaktim
(13.01.25)
(5)

surekli ben diyenlerle iletisim kurmak

martini girl
Gorustugunuz arkadaslariniz arasinda her gorusmede surekli 'ben mesela..' 'ben onu soyle yapiyorum, ben ben ben ben ben' diyen veya 'esimin kiz kardesinin esinde de o var', 'benim kayinvalidemin yengesinin bilmem nesine de oyle olmustu' tarzinda konusan insanlar var mi, varsa onlarla nasil iletisiyo
Gorustugunuz arkadaslariniz arasinda her gorusmede surekli 'ben mesela..' 'ben onu soyle yapiyorum, ben ben ben ben ben' diyen veya 'esimin kiz kardesinin esinde de o var', 'benim kayinvalidemin yengesinin bilmem nesine de oyle olmustu' tarzinda konusan insanlar var mi, varsa onlarla nasil iletisiyorsunuz? Cunku ben acayip yoruluyorum ve bu insanlarla iletisim kurabilmemin tek yolunun ayni sekilde onlarla yarisir gibi surekli kendimden ornekler vererek konusmak ve bana dair seylerden bahsetmekmis gibi geliyor. neden sadece biri bir derdini ya da basindan gecen olayi anlattiginda hic araya girmeden dinleyip, onun yerine kendimizi koyup sakin sakin muhabbet etmek olmuyor? Psikolojide bunun bir adi var mi? neden her anlatilan olaya kendilerinden ornek veriyorlar ve olayi kendilerine donduruyorlar?
0
martini girl
(09.01.25)
narsist.
0
mikahakkinen
(09.01.25)
"bu insanlarla iletisim kurabilmemin tek yolunu" aramayı bırakmak lazım.
Bizi yoran insanları hayatımızda tutmak zorunda değiliz, kopamıyorsanız ilişkiyi minimuma çekin. Kendi huzur ve ruh sağlığınızdan daha önemli değil hiç kimse.
Onlar kendilerini düzeltmenin yolunu bulmalı biz onlarla iletişim kurmanın yolunu aramamalıyız.
0
mutekebbir
(09.01.25)
bunun adı aynalama.

önce kendime bakarım bunu ben yapıyor muyum diye.

yapmıyorsam bunun bana ne hissettirdiğine bakarım.

içinden çıkamazsam o kişiden uzaklaşırım.
0
mathilda.may
(09.01.25)
Var böyle biri. Aşırı derecede ben diyen, ben odaklı biri. Çare bulamadım henüz, idare ediyorum. Seviyorum, iyi bir insan ama sürekli ben odağında olması, sürekli onu konuşmak beni de yoruyor. Kendi derdimi anlatabilmem mümkün olduğunda benim için üç beş kelime zor ediyor hemen kendine çeviriyor sözü. Çok zor gerçekten.
0
muhayyer divan
(09.01.25)
bunun narsiszm ile bir alakasi yok, populer instagram psikolojik tespitleri cikti cikali herkese narsist etiketi yapistiriliyor. kaldi ki, herkes narsisttir ve bu cok geniz bir yelpaze, patalojik olan narsiszm spektrumun epey ucunda kaliyor. herkese narsist etiketi yapistirip kendini kusursuz sanmak da narsiszm zaten.
neyse, dinlemeyi bilmiyor bu kisi, ve bu tur insanlardan cok var. cunku hem cagimiz insanlari bu hale getirdi (hizli tuketim) ve gercek ve aktif dinleme ne yazik ki hicbir yerde ogretilmiyor.
ben bu tur insanlarla karsilastigimda eger anlayabilecek duzeyde ise sevgi ve saygiyla ihtiyacimi dile getiriyorum, bir arkadasima yaptim bunu ve cok dikkat ediyor. anlayamayacagini dusundugunuz biri ise ya da soylemenize ragmen anlayamiyorsa, iletisiminizi azaltabilirsiniz. herkese ayni zamani ve enerjiyi vermek zorunda degilsiniz.
0
kassiopeia
(10.01.25)
(11)

Love bombing gördüğümüzü nasıl anlarız?

sekizdokuzon
ve kaçınmak için ne yapmak lazım?Teşekkür ederim.
ve kaçınmak için ne yapmak lazım?

Teşekkür ederim.
0
sekizdokuzon
(09.01.25)
Anlamadım.
0
🌸sekizdokuzon
(09.01.25)
bundan kaçınamazsın, ilişkinin başında edilen büyük laflar ve durmadan yapılan jestler
0
grimavi
(09.01.25)
"Bu kadar büyük hareketler yapmana gerek yok, sakin ol." desem karşımdaki pislesirse narsist olduğunu anlayıp yol alamaz mıyım mesela?
0
🌸sekizdokuzon
(09.01.25)
manipüle etmek icin lovebombing yapiyorsa laf arasinda mutlaka sinyal veriyordur.
askimdan ölüyorum diyor da mesela dogum gününü biliyor mu? ya da o gün is görüsmen vardi nasil gecti diyor mu?

bir de beni cok sev diyen birinden kac. behlül bir böölümde nihal'e söylüyordu. bana da eski erkek arkadasim söylemisti bir kere ama o zaman aski memnuyu tam izlemedigim icin anlamamistim.

daha fol yok yumurta yok pahali hediye almasi, seni ben alirim ben birakirim edebiyati direkt red flag benim icin. ben niye senden hoslanip hoslanamdigima özgür irademle karar veremiyorum da böyle aksiyonlara giriyor ve fikrimi degistirmeye calisiyor? ama bunu arayan kadinlar da var.
0
sonsuz
(09.01.25)
"Bu kadar büyük hareketler yapmana gerek yok, sakin ol."

bu cümle emirle cekilmis yüklem iceren narsist bir cümle zaten :D
0
sonsuz
(09.01.25)
Narsist ben miymisim jdksks
0
🌸sekizdokuzon
(09.01.25)
"Bu kadar büyük hareketler yapmana gerek yok, sakin ol."
Bu benim cümlem işte.
Kaçınmayı bırak direkt karşındakinin kaçmasını sağlar.

İçinde kalıyor çünkü illa yapacak sen istemiyorsan yapabileceği birini bulur ona yapar, bir süre sonra da hayatı ona zindan etmeye döner. Bu döngü mutlaka tamamlanmalı, saçmalık.

Kolay gelsin.
0
mutekebbir
(09.01.25)
çok beğenmiş, aşık olmuş olabilir, illa her sevgi gösterisi love bombing olmaz. love bombingi anlayamamak garip geliyor bana.
0
gabe h coud
(09.01.25)
İlk buluşmaya pırlanta yüzükle gelen sevgilim oldu ben o zaman narsizm ne bilmiyordum bile. Kabul edemem bunu demiştim, üstelemedi ama ara ara sürekli lafı evliliğe getiriyordu. Ama benimle bu kadar evlenmek isteyen (güya) adam beni doğru düzgün tanımaya çalışmıyordu. Çok ciddi ve büyük başlar genelde narsist ler.

Şöyle sağlam bir narsistle 7 8 ay geçir crystal clear fark edersin onları. Narsist radarım fena değildir en kötü bana özelden anlat adamı göster ben sana bu narsist, şu değil derim sdfsdfs
0
kullanicadi
(09.01.25)
Yani tanıştığınız biri ilişkinizin boyundan büyük laflar ediyorsa love bombing olması kesin gibi.

Karşınızdaki kişi sanki sizi çok iyi tanıyormuş gibi karakterinizle alakalı çok fazla ve çok emin şekilde övgüde bulunuyorsa çok büyük ihtimal love bombing söz konusudur

Temel olarak bu kişi beni bu lafları edecek kadar tanımıyor, bizim bu sözleri edecek bir geçmişimiz yok diye düşündüğünüz her şey tehlike işareti.
0
akhenaten
(09.01.25)
Manevraların büyüklüğünden etkilenmeyen soğuk bir profil çizmek bence iyi bir taktik olur. Hiçbir yapılandan etkilenmemek gerek ama, gerçekten etkilenmemek gerek.

Bunun için de sevmemek lazım işte mesele çok büyük aslında.
0
muhayyer divan
(09.01.25)
(16)

Kabızlığa ne iyi gelir

darkwizard
Arkadaşlar sık sık kabız oluyorum 10-14 günde bir. Nedeni nedir nasıl kurtulurum artık bıktım.
Arkadaşlar sık sık kabız oluyorum 10-14 günde bir. Nedeni nedir nasıl kurtulurum artık bıktım.
0
darkwizard
(02.01.25)
Bir süre günde iki avuç sarı leblebi ve 1 adet elma ye
0
grimavi
(02.01.25)
Leblebi yeme o ishali aliyor sadece.

Az biraz muz ye günlük ve aksamlari bir kasik zeytinyagli süt iç.
0
feastofthedamned
(02.01.25)
Probiyotik
Kuru kayisi
Kefir
Karniyarik otu tozu
0
mor oje
(02.01.25)
Her gün bir saat yürü.
Posalı yiyecekler tüketmeye gayret et.
Günde en az iki litre su iç.
Her gün ve hep aynı saatte, ihtiyaç olmasa bile klozette 15 dakika otur ve bu sürede fazla ıkınmadan yapmayı dene. Olmuyorsa da zorlama ama usanmadan devam edersen biyolojik saatini kurmuş olursun.
Bu eylemden 15 dakika önce kahve içmen iyi olur.
Klozetin önüne basamak al. Ayakların yukarda olsun. Dizlerinin göğüslerine değmesi uygun olur.
Kimyasal, fiziksel, bitkisel vs. bilumum bu işe yaradığı söylenen şeylerden uzak dur. Kısa vadede işe yarıyorsa uzun vadede daha fazlasını almadan işe yaramayacak ve onsuz olmaz hale gelecektir.

www.ciceksepeti.com
0
Mirket
(02.01.25)
Mirket+1

Gün kurusu
Hurma
Su
Kefir
Yoğurt
Kahve

Probiyotik
3tip ilaç var
1.si bağırsak kaslarını düzenliyor du…..
2.si hem kasları hem gazı çözüyor me….
3.sü katı atığın su çekmesini sağlıyor ma…
Eczaneye ve doktoruna danış zaten isimleri söylerler
0
kararsızataletfilozofu
(02.01.25)
Kabızlığın kökten çözümü günlük olarak büyük tuvalete çıkma alışkanlığını kazanmaktır. Eskilerin bir lafı vardı "suyu geldimi beklemeyeceksin" derler. Yoldaysan arabayı benzinliğe çekeceksin, misafirdeysen işini görüp hayatına devam edeceksin. Anal fissür operasyonu geçiren biri olarak yazıyorum bunları. Hiç bir ilaç, besin kökten çözüm sağlamaz. Yukarıdaki besinleri kullanırsan bu kez ishal problemi yaşarsın, bölgede hassasiyet oluşur.
0
HellKeePer
(02.01.25)
Geçmiş olsun. Barsakların motilite (hareket) kabiliyeti azalıyor. Tekrar canlandırmak için her gün düzenli kuru kayısı tüketin. Ara vermezsem bana (85kg) günde 6-8 kadarı çok iyi geliyor.
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(02.01.25)
Ne zaman lor yesem çok sancılı kabız olurdum sonra annem sağolsun çok basit bir çözüm buldum;

2-3 tane kuru kayısı geceden çok kaynar olmayan yarım bardak suya atılır. (Bardağın da üstünü çay tabağı gibidir şeyle kapatıp )

Uyaninca direkt aç karna bu suyu için ve kayisilarini yiyin.

Valla beni mucize gibi duzeltmisti .
0
makbur
(02.01.25)
Ben düzensiz tuvalet ve kabızlık döngüsüne girince sabahları yulaf ezmesi-süt + filtre kahve ile kahvaltı yapıyorum. İçine tatlandırıcı bal, keçiboynuzu özü falan bir şeyler karıştırırsınız. Gün içinde de en az yarım litre su içmeye çalışıyorum. Kahveyi de özellikle sadece kahvaltıya saklıyorum.

Diğer yazılanlara hak vermekle birlikte, gün içinde mümkün mertebe aynı saatte tuvalet alışkanlığı bunun için önemli. Mesela öğleden sonra ofiste kayısı kuru yediniz ettiniz, sonra akşama doğru tuvalet ihtiyacınız geldi ama yolda olduğunuz için, arkadaşlarınıza gittiğiniz için çıkamadınız, tuttunuz falan, bunlar hep yaptıklarınızı boşa götüren şeyler...
0
malheiros
(02.01.25)
senelerdir çekiyorum, annemde de vardı, kronik. haftada iki gün pilatese gidince geçti :( ama hep gitmem gerekiyor.
0
damba
(02.01.25)
düzenli olarak kaliteli bir probiyotik destek almalısın ve bunu en az 3 ay sürdürmelisin.
hareket etmek ve bol su içmek iyi gelir. ama zorda kalınca kullanılabilecek en güvenli yöntem magnezyum oksit hapıdır.
0
orpheus
(03.01.25)
Olayın psikolojik bir tarafı olabilir, onu da irdele derim. Bırakamadığın, bırakmak istemediğin, sana acı veren ya da zararını bilsen de bilmesen de aşırı tutunduğun bir şey veya bir şeyler var mı, ona bak.

Diyelim ki bazı korkuların var, bunların sana ne kadar zarar verdiğini bazen hissediyorsun bazen hiç aklına gelmiyor ama o korkuları bırakmak sana kendini çok tehlike altında hissettirecek. Bunun gibi.

Anneannem ömrünün son 40 yılını kabızlıkla geçirdi. Sabit fikir halinde bazı düşünceleri vardı asla gevşetemezdi onları, çok katıydı. Öyle öğretilmiş öyle inanmış, sorgulamak bile çok aşağılık bir hareketti ona göre. Ama o düşünceler bu çağda gelinen noktaya taban tabana zıddiyet oluşturuyordu. O değerleri sorgularsa içinin inancı paramparça olacak sanıyordu. Ben anneanneme benzer konularla ilgili fikirlerini anlattığım zaman o yeşil gözlerini kocaman açıp "oooo senden korkulur" derdi :)

Korkuları da çoktu rahmetlinin. İçinde saklardı ama korkardı işte.

Her insanın bırakamadıkları olur, bunlar gereğinden fazlaysa ve gerçekten çok lüzumsuz şeylerse beden bu yolla isyan ediyor işte. Sana zararlı şeyler girmiş bünyene, izin ver de dışlayalım onları diyor, gevşe, rahatla diyor.

Lütfen magnezyum takviyesi al. Pahalı mahalı deme en iyilerinden al, ki marka ismi verebilirim özelden sorarsan. Magnezyum, Omega 3 muhakkak her gün kullan. Özellikle de uykularında veya kaslarında problem varsa mutlaka mutlaka kullan. Gevşeyememek magnezyum eksikliğini de gösterir.
0
muhayyer divan
(03.01.25)
kefir.
0
mikahakkinen
(03.01.25)
Filtre kahve içmeyi deneyebilirsin metabolizma motor ise yağı filtre kahvedir :d
0
oggiethebrewbuddy
(03.01.25)
kefir, yurumek, meyva yemek, yogur yemek.
0
turkuaz
(03.01.25)
tuvalette telefona bakma. uzun vakitler geçirme.

sağ bacağını solun üzerine at ve dirseklerinle dizinin üzerine bastır. hatta sol ayağını da parmak ucuna getir.


bol bol su iç
karnıyarık otu +1
0
mathilda.may
(03.01.25)
(9)

Yılın ilk günü nasıl geçiyor?

sekizdokuzon
Yılbaşını evde uyuyarak geçirdim. Sabah kahvaltıda evdekilere iş yerine yakın bir yerde oda kiraladığımı, yarın taşınacağımı söyledim. Bir duş alıp bavul almaya çıktım. Bavul ve birkaç gerekli eşya aldım yeni ev için. Annemin günü varmış, eve geç gitmem gerekiyor, sinemaya gitmeye karar verdim. Paza
Yılbaşını evde uyuyarak geçirdim. Sabah kahvaltıda evdekilere iş yerine yakın bir yerde oda kiraladığımı, yarın taşınacağımı söyledim. Bir duş alıp bavul almaya çıktım. Bavul ve birkaç gerekli eşya aldım yeni ev için. Annemin günü varmış, eve geç gitmem gerekiyor, sinemaya gitmeye karar verdim. Pazartesi günü biriyle bulunmuştuk, ok gibi bir date'di. Onu da çağırdım sinemaya, başka zaman dedi. Elimde bavul sinemaya gidiyorum.

Siz napıyorsunuz, nasıl geçiyor yılın ilk günü?

Teşekkürler, iyi seneler.
0
sekizdokuzon
(01.01.25)
Valla yeni yıla dişlerimi fırçalayarak ve anneme şarjlı diş fırçası nasil kullanılır diye göstererek girdim. Sabah da kahvaltıya davetliydim, sonrasında aile evi sonrası yaşadığım şehir için yola çıktım. Annemin koyduğu yemekler sonrası ağır cantalarla otogardan nasil eve gideceğimi düşünüyorum. Benim de ex'ler gece yarısı yeni yıl mesajları atmışlar hayrola diye düşünüyorum.
0
Amaranta ursula
(01.01.25)
Tembel geciyor, tam bir 1 ocak gibi, gece 1.30 gibi eve geldim, 2de uyusam, 5te gune basladim, bir film seyredeyim dedim, elim yeni bir film yerine daha once defalarca izledigim arkadasim seytana gitti, ardindan gunluk rutin aktiviteler, simdi de Viyana Filarmoni Orkestrasi'ni dinliyoruz, arada bir kalkip dans etme istegi falan geliyor, bir yanim bugun hic bitmesin istiyor, bir yandan da pazar gunu sıkıcılıgını yasiyorum.
0
(01.01.25)
Annemle yaşıyorum. Benimki de plansız bir şekilde gün düzenlemeye karar verince kendimi dışarı attım. Alışveriş yaptım, kendime yeni takılar aldım. Soğuk olması dışında güzel bir gün, epey keyifliyim. Eve döneceğim birazdan.
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(01.01.25)
Kahvaltı yaparken İbo ile Güllüşah filmi açmıştı babam. Sırf ne olacağını merak ettiğimden sonuna kadar izledim kahvaltı sonrası.

Memleketten gelen kuzen ile Eminönü'ne geçtik. Çikolata ile kahve aldı. Kadıköy'e geri dönüp bir yerde oturup kahve içtik tatlı yedik. Eve geri döndük. Sinemaya gidecektik aslında da saldık.

Kısaca normal.
0
put it in your appropriate place
(01.01.25)
2 tane arkadaşla mekana gittik.
3. bir arkadaş daha vardı.
herkes ayrıldı.
resmen mekanı kapadım.
saat 8 miydi eve döndüğümde öyle bir şeyler.
öğlen 3'e kadar uyudum.
şimdi rumence çalışacağım.
canım sıkılırsa yine gece dışarı çıkarım.
yarın burada resmi tatil ama türkiye çalışıyor.
muhtemelen 10-11'e kadar uyurum.
yarının işlerini bitirmiştim.
cumanın işlerini bitiririm.
0
rain when i die
(01.01.25)
Yeniyıl kararlarımı uygulamaya başladım. Bu yıl benim yılım olacak, hissediyorum.

Mutlu yıllar
0
rock n roll
(01.01.25)
Hava çok güzel bugün, o kadar güzel ki uzun uzun yürüdüm. Bir süredir gitmek istediğim bir sergi vardı ona gittim kapalıymış :) ama üzülmedim bile yürümek çok iyi geldi.

Bomboş ama saçma bir şekilde huzurluydu bugün, umarım en kötü günüm böyle olur bu yıl :)

İyi seneler sana da.
0
mutekebbir
(01.01.25)
Annemle kardeşim hasta, onlara bakıyorum. Sabahtan akşama mutfaktayım. Kendimi kapana kısılmış hissediyorum.
0
muhayyer divan
(01.01.25)
Örmeye çalıştığım atkıya 5. kez başladım bu sefer olacak diye umuyorum. Ara ara Arcane izledim tekrardan. Şimdi de yarın erkenden kalkıp fizik tedaviye gitmem gerektiği için uyumaya ikna etmeye çalışıyorum kendimi.

Mutlu yıllar!
0
peki madem
(01.01.25)
(4)

ekşi duyuru yeni yıl kutlaşması

rakicandir
Sevgili duyuru üyeleri, Hepinize mutlu yıllar! Yeni yıl dileklerinizi alabiliriz:)
Sevgili duyuru üyeleri,

Hepinize mutlu yıllar! Yeni yıl dileklerinizi alabiliriz:)
0
rakicandir
(31.12.24)
Yurt disina çikmak ve is degisikligi.
0
feastofthedamned
(31.12.24)
Hayatıma huzur verecek bir iş bulmak.
0
strawberry first
(01.01.25)
Sağlıklı huzurlu güvenli uğurlu bir yıl dilerim herkese. Sadece bunu diliyorum.
0
muhayyer divan
(01.01.25)
Yurt disina çikmak ve is değişikliği + 1
0
durbidakka
(01.01.25)
(6)

Efexor tecrubeleriniz

sanguine
Nelerdir, hangi şikayetle basladiniz, ne kadar (hem süre hem dozaj olarak) kullandınız, hangi oranda iyi geldi, yan etkileri hangi şiddette yaşadıniz,
Nelerdir,

hangi şikayetle basladiniz, ne kadar (hem süre hem dozaj olarak) kullandınız, hangi oranda iyi geldi, yan etkileri hangi şiddette yaşadıniz,
0
sanguine
(29.12.24)
Orta depresif nöbet, anksiyete.

İlk kullandığımda etkisini görmedim için her ay 75mg yükseltildi. En son 375mg. Sabah 225 akşam 150. 2 yıl oldu başlayalı.

Ben bir işe yaradığını düşünmüyorum. Doktor bırakırsan daha kötü olursun diyor. En büyük yan etkisi aşırı terleme. Birde 150-200mg kullanırken göğüsde ağrı yapıyordu.
0
substituent
(29.12.24)
Baya bir zaman önce majör depresyon tanısıyla yazmıştı doktor.

Kademeli olarak 150mg'a çıkıp azaltırken başka ilaçlarla değiştirerek bıraktırmıştı.

Neticede depresyonum geri dönmemek üzere geçti, ancak şu noktada işe yaradı diye belli bir zaman söyleyemem, fark edilmeyecek kadar belirsiz bir geçişti.

İlacı almadığım günler o meşhur elektriklenme etkisiyle her tarafımı çarpıyordu. Bir haftasonu elimdeki kutunun bittiğini fark edip tüm haftasonu böyle geçmez deyip acile gittim. Psikiyatrist varmış neyse ki derken doktor bana uyuşturucu bağımlısı muamelesi yapmıştı :D ben diyorum ki "bakın yan etkileri son derece fiziksel, yani ayakta duramıyorum, kafamı sağa sola çevirirken gözümde şimşekler çakıyor" kadın diyor ki "bağımlı olduğun ilacı sana yazamam" :D ben diyorum "ya benim reçeteli ilacım bu, zaten doktorum bu hastanede, ilacı yazan o" olduramadık bir türlü.

Sonucu iyi oldu, ama kullanması güç bir ilaçtı. Tabi öyle "gözlerim yaşla doldu, hayatım karardı" gibi bir drama gelmesin aklınıza. Sadece o gün almayı unutursanız kendini hatırlatıyor.
0
akhenaten
(29.12.24)
Benim de çok yıllar önce, majör depresyon teşhisiyle başlamıştı ve kademeli olarak sanırım 200 mg'a çıkmıştık. Çok zor bırakabilmiştim, epey bağımlılık yapıyormuş demek ki. Alışma süreci bolca mide bulantısı baş dönmesi içeriyordu o zaman. En az 15 yıl diyebilirim.

Sonrasında yeniden depresyon geçirdim, beni paklayabilen tek ilaç prozac oldu ama muhakkak psikoterapi almak şartıyla. Yoksa sadece ilaçla insan dengeye gelmiyor.
0
muhayyer divan
(29.12.24)
Eski nesil ilaçlardan diye hatırlıyorum. Neden efexor? Bunu sorardım.
0
hebanon
(29.12.24)
ben 15 sene antidepresanların envai çeşidini kullanmış xanaxları üçer beşer atan birisi olarak beni yataklara düşüren tek ilaç bu efexor olmuştu.

15 gün boyunca bildiğiniz fiziksel olarak acı çektim ve ayağa kalkamamıştım. aniden bıraktığım için olmuştu ama asla unutamıyorum.
0
kaptan maydanoz
(29.12.24)
ev arkadaşım kullanıyor.

gördüğüm en zeki insanlardan biri.

fayda etmiyor. benzer problemler yaşadığımızı rahatlıkla söyleyebilirim. ben bu süreçte önce selectra kullandım, çok iyi geldi, sonra rüyalar çok net ve rahatsız ediyor diye doktorumun tavsiyesiyle prozac'a geçtim. mental olarak gayet iyiyim.

ev arkadaşım ise kolunu kıpırdatacak enerjiye sahip değil aynen maydanoz'un dediği gibi. yakın zamanda başka bir terapiste gitmeye karar verdi.

o açıdan hiç kullanmamış olmama rağmen efexor'a karşı negatifim açıkçası. en sayko haliyle bile şahane işler yapacak adamı maymuna çevirdi resmen ki bunu sıkı bir terapist & ilaç hayranı olarak söylüyorum.
0
mark greg sputnik
(29.12.24)
(3)

Çok utandığınız olayların üstesinden nasıl geliyorsunuz

birgumuspeni
Helppppppp
Helppppppp
0
birgumuspeni
(29.12.24)
Anlatırsan daha isabetli yanıtlar gelir.

Başkaları gördüyse geyiğe dalgaya vurup insanların kafasında basitleştiririm, görmediyse olmamış gibi yaparım.
0
Bruce
(29.12.24)
İki hafta önce pazartesi günü iş yerimde bir olay yaşadım, güzel yamuldum ama epey yamuldum. Kimse görmedi diye düşünüyorum ama gören olmuş olabilir, bana çaktırılmıyor olabilir.

Bu durumda ne yapıyorum? Hiç kimse görmemiş, öyle bir şey olmamış gibi davranıyorum. Soran olursa, o gün seni gördük böyle böyle diyen olursa "amaan saçma sapan şeyler işte öf" deyip işin içinden çıkarım gibi geliyor. Ama yaşanan şeye bağlı işte. Belki yüz kızartıcı bir suç, belki sana önemli gelmeyen ama herkesin önemsediği bir şey ya da tam tersi. Bilmiyorum. Yaşanan şeye bağlı.
0
muhayyer divan
(29.12.24)
Üstüne çok düşünmüyorum, herkesin zaman zaman başına gelen şeyler bunlar. Büyütülecek bir şey olmaz genelde
0
Dudarmon
(29.12.24)
(7)

duyuruda neden film geceleri yapmıyoruz?

respect
herkes aynı filmi izleyip yorumlasa falan (geliştirilebilir)şunun şurasında bir avuç insanız :)
herkes aynı filmi izleyip yorumlasa falan (geliştirilebilir)

şunun şurasında bir avuç insanız :)
0
respect
(29.12.24)
Bana uyar.

Yarın K-Pax'i seyredeceğim.
0
Mirket
(29.12.24)
Telegramda sohbetini yaparsınız, ben gelmem. Ama güzel fikir.
0
muhayyer divan
(29.12.24)
Çok güzel bir fikir.

Kitap için de düşünülebilir.
0
rock n roll
(29.12.24)
Varım diyor.
korku serisi olsun ama
0
rhan
(29.12.24)
Kitap konusu da uyar bana.
Hatta şu an Nizam-ül Mülk'ün Siyasetname'sini okuyorum. Kafamı karıştıran şeyler var. Soracak, fikir alışverişi yapacak biri olsa iyi olurdu.

Eşzamanlı okuyalım diyen olursa sıradaki kitaplar

Kazım Karabekir - Büyük Hesaplaşma
Cicero - Yükümlülükler üzerine
Avesta
0
Mirket
(29.12.24)
K-Pax harika filmdi. Kevin Spacey, başrolün hakkını vermiş. Film 7,4 IMDB puanını gerçekten hak ediyor. siyah giyen adamların olmadığı bir uzaylı filmi ve uzaylı da yeşil ve koca kafalı değil. Seyretmemiş olanlara tavsiye ederim.
0
Mirket
(29.12.24)
Harika olurdu.
0
Kittie
(29.12.24)
(15)

Takıntılıyım ama haksız mıyım? (Dişçi hijyeni)

ya ben lan neyse
devlet hastanesinde dişçi sırası beklerken benden önce yaşlı bir teyze girdi. dişçi arkadaş elinde eldivenle teyzenin ağzının içine parmaklarını soktu. bir şeyler yaptı. sonra eldiveni çıkarmadan eldiven kutusundan yeni bir eldiven alıp eskisinin üstüne taktı.eldiven kutusundaki temiz eldivenlere sa
devlet hastanesinde dişçi sırası beklerken benden önce yaşlı bir teyze girdi. dişçi arkadaş elinde eldivenle teyzenin ağzının içine parmaklarını soktu. bir şeyler yaptı. sonra eldiveni çıkarmadan eldiven kutusundan yeni bir eldiven alıp eskisinin üstüne taktı.

eldiven kutusundaki temiz eldivenlere salya bulaşmadı mı? birine söylediğimde sen çok takıyorsun diyorlar. tamam da orası dişçi pastane değil ki. haksız mıyım?

bir de bu tip duyurularımda "git tedavi ol" falan yazan birkaç arkadaş var. tamam ben hastayım da soruma cevap vermeyecekseniz bir ....rin gidin be abi. size mi kaldı benim hastalığım. hastayım diye düşündüğüm her şey mi hatalı. sizin yüzünüzden soru sormaya çekinir oldum.
0
ya ben lan neyse
(28.12.24)
Haklısın. Girmezdim muayeneye.

Üstüne taktığı eldiven delikse ve o hastada bi semptom var ise senin ağzına taşınacaktı. Sıvı yoluyla hoş geldin bilinmezlik. Direkt temas üstelik. O doktor da kendini sorgulamalı.
0
baldan kaymak
(28.12.24)
Tiksinmekte haklısın ama teknik olarak bakarsak salya eldivenin alt kısmına bulaştı, sana temas eden kısmına değil.

Aslında o olaya o an şahit olmasan bu durum umrunda bile olmayacaktı.
0
feastofthedamned
(29.12.24)
Kesinlikle haklısınız. Ben olsam doktoru uyarırdım ve tedavi olmazdım.
0
bakur basur rojava rojhilat
(29.12.24)
Kesinlikle haklısın
0
primetime
(29.12.24)
Okurken tiksindim yeminle bu olay için laf edene aynen yazdıklarınızı iletiyorum
0
gilbeys
(29.12.24)
Bu sefer haklısınız
0
playing star again
(29.12.24)
haklısın böyle hijyen olmaz olsun
0
respect
(29.12.24)
Haklısın, doktora söylemek, lütfen elinize sıfır eldiven giyin demek problem teşkil ederse iyice haklısın. Bunu söylemek sorun olmamalı.
0
muhayyer divan
(29.12.24)
Haklısın. Dişçi de niye öyle yaptıysa, çıkartıp yenisini takmak daha kolay.
0
bisorumvardı
(29.12.24)
Haklısın.

Bu arada fırınlardan ekmek falan alma bence veya dışarıda bir şey yeme.
0
wd40
(29.12.24)
Diğerlerini bilmiyorum bu haklı bir itiraz. Eldiven kirletince üst üste takmak gibi bir protokol yok. Değiştirilir.
0
sibertenik
(29.12.24)
Haklisin fakat seni etkileyen bir durumda yok aslinda
0
Zetnikov
(29.12.24)
Çok haklısın hem de
0
Dudarmon
(29.12.24)
Haklısın.
0
morca
(29.12.24)
acaba hep çift kat eldiven kullanıyor da, ilk katmanı çıkarırken sen mi görmedin
0
ala09
(29.12.24)
(14)

Youtube'ta ne izliyorsunuz?

wishmaythşngs
Teketek bilim gibi olur, belgesel, ya da armagan caglayanin ki gibi sohbet programi.. bilmiyorum benim listem cok kisir, birsey bulamiyorum.Evrim agacindan hoslanmiyorum.
Teketek bilim gibi olur, belgesel, ya da armagan caglayanin ki gibi sohbet programi.. bilmiyorum benim listem cok kisir, birsey bulamiyorum.

Evrim agacindan hoslanmiyorum.
0
wishmaythşngs
(28.12.24)
Abonelik listemden seçmeler;

Flu TV
Gırgır
Gökmen Kasabalı
Gömercin Kuşları
Kazıklı Maria
Koray Birand
Kutsal Motor
True Crime - Meçhule Giden Gemi
Çakal Lezzetler
Şokopop
0
mutekebbir
(28.12.24)
youtube hayranıyım.
izlediklerim:
futbol maç özetleri (süperlig, şampiyonlar ligi, milli maçlar, tüm büyük maçlar, hatta nostaljik maçlar)
oynadıgım oyuna dair videolar
filmlerden kesitler
tarih videoları belgeseller
kişisel gelişim videoları
popüler olaylara dair bilgiler
dizi & film yorumları
sağlık videoları
bazen gezi videoları, gideceğim bir yer varsa onun videosu veya gidip özlediğim bir yer varsa onun videosu
sohbet videoları, sevdiğim bir konuk veya flutvnin bazı videoları
abd polisi ve suçluların çatışma videoları
finans piyasaları videoları
teknolojik videolar, şu şöyle yapılırbu böyle yapılır
yemek yapma
ev tadilat nasıl yapılır
otomobil videoları
o an neyi merak ediyorsam ona dair videolar
ve daha bir çok şey
sadece youtubeda :)
youtubeda izleyecek bir şey bulamamak çok tuhaf bence
0
abelardo
(28.12.24)
merhaba.

omnibus
flutv
49w
tarihtekerrürdenmiibarettir
omeraygun (felsefe)
emelkalender (edebiyat)
Portalvideo (genel kültür)
tufansimsekcan (sinema metin okuma)
mesutalp (arkeoloji)
Tarihobası (tarih)
Agoratr (din ve kültür, kavramlar üzerine)
nevzatkaya (mitoloji ağırlıklı edebiyat ve sinema üzerine genel kültür)

-komedi-
comedycentral (key and peele diye iki arkadaşın baya profesyonel skeçlerini döndüre döndüre izlersini)
Muebbetmuhabbet
Emrahablak
Tuzbiber





denk gelip çok sevdiğim short ağırlıklı giden:


- sözeltim. (iki anadolulu sözel bölüm üni öğrencisi arkadaşın çektiği shortlar, vine benzeri dandik shortlar değil, okuyan izleyen arkadaşlar olduğundan adım gibi eminim, umarım tanınırlar)

- zachdfilms (shortlardan ilerleyen bi kanal, animasyonları çok yalın, bence çok başarılı)

- historybymae (arkadaş bir eser verip hikayesini açıklıyor)
0
libertine
(28.12.24)
Gitar çaldığım için bol bol cover, tab çıkıyor.

Poker sevdiğim icin mutlaka poker videoları olur.

Masa tenisi oynadığımdan mutlaka eğitim videosu ve maçlar çıkar.

Ünlü gezginler mutlaka çıkar.

Elektronik tamir videoları, araba yenileme ve tamir videoları çıkar.

Uçak, tank, tüfek, askeri videolar çıkar.

izleyecek bir şey bulmak için çaba sarfetmeme gerek bile yok, 25 senedir beni benden iyi tanımış, başkasının YouTube hesabı sanki bana youtube değilmiş gibi geliyor.
0
kimlanbu
(28.12.24)
Takip ettiğim 2 youtuber vardı biri geçen sene galiba öldü. Eski videoları, spring özellikle, hala çok iyi.

Ölen abimiz norveçli fabrika işçisi apetor, takibimdeki diğer abi ise gezgin, bald and bankrupt.
0
thesomberlain
(28.12.24)
genelde müzik listesi vardı ama şimdi tarotçular sjrekrhekhr ve komplo teorisyenleri var.

en sık daire'yi seyrediyorum.
ezber bozan'a arada bakıyorum.
serena's astrology favorim.

www.youtube.com böyle şeyler işte
0
mathilda.may
(28.12.24)
Algoritma önüme ne atarsa.
0
feastofthedamned
(28.12.24)
su siralar
suriye ic savasiyla ilgili röportajlar, belgeseller
vlogmas
0
sonsuz
(28.12.24)
Diy, tamir, ev restorasyon, karavan yapımı, çeşitli aletlerin kullanımları, gitarist, amfi - software inceleme, calisthenics&bb antremanlar,

Izleyemediklerim de röportaj, felsefe, tarih, siyaset vs

Yani okuyarak en az ×3-4 hızla kavrayabilecegin şeyler için oturup miy miy bunlari dinlemek bana fenalık getiriyor.

Bazen etrafta çok ısrar edilen video olursa youtube sağolsun metin haline getirip okuyorum :)
0
makbur
(29.12.24)
Hedef dilde isoanyolca vs videolar ve kanallar

Vucut gelistirme ve bu konuda fenomenler

Bide yetenek yarismasi seviyorum
0
Zetnikov
(29.12.24)
Eğer fotoğraf ile ilgiliysen Paulie B adlı kanalın walkie talkie video serilerinde eğlencelik şeyler bulabilirsin . Eski bölümlerden yenilere doğru sayısız ny sokak fotoğrafçısı ile söyleşi ve her birinin kendine ait tarzı ile izlemesi keyifli olabilir.
0
oggiethebrewbuddy
(29.12.24)
her cuma aksami 49w ile haftalik siyaset hapimi aliyorum. gun icinde de genelde Do it yourself videolarina, arada FluTV ye, ayda 2-3 kere Okan bayulgen'in programa bakiyorum.

eski yesilcam filmleri falan izliyorum, ama eski dedimse oyle romantik veya siyah beyaz degil. kemal sunal, sener sen, cuneyt arkin, genelde mizah.

bunlarin disinda belgesel bakiyorum baya, arada haber, canli tv, be bolca muzik dinliyorum sanirim genelde.
0
kortizon
(29.12.24)
Meslekî dinlemeler (Klasik Türk Müziği) haricinde ya radyo tiyatrosu oyunlarını dinliyorum ya da psikoloji, dikiş, binde bir yemek videosu bakıyorum.
0
muhayyer divan
(29.12.24)
Bazen eşya restorasyonu veya marangozluk videolarına bakıyorum, çok mutlu ediyor.
0
muhayyer divan
(29.12.24)
(15)

Bizim Türk yaşlılarının çoğu neden bu kadar rahatsız edici?

seni tanıdığım güne lanet olsun
Eminim farklı olanlar da vardır fakat yolda, markette, mağazada, hastanede gördüklerim o kadar huysuz ki. Her şeyden şikayet eder, sürekli dedikodu yapar, sana sohbet kisvesiyle laf arasında bin tane hakaret eder, surat sürekli asıktır, istediği gibi yaşamayan ve giyinmeyen herkese hakaret etmekte s
Eminim farklı olanlar da vardır fakat yolda, markette, mağazada, hastanede gördüklerim o kadar huysuz ki. Her şeyden şikayet eder, sürekli dedikodu yapar, sana sohbet kisvesiyle laf arasında bin tane hakaret eder, surat sürekli asıktır, istediği gibi yaşamayan ve giyinmeyen herkese hakaret etmekte sakınca görmez, hep huysuzdur, mutlu insan görmeye dayanamaz, özellikle gençlerin keyif almasına şiddetle karşıdır. Benim annem de bu kategoriden mesela. Anneannem hiç öyle değildi fakat babaannem aynen bu modelden yine.

Bu zamana kadar dokuz ülke gezdim, bizdeki gibi sıkıntılı olanlara neredeyse hiç rastlamadım. Bunu çoğu kişinin yaptığı gibi sadece, zamanında çok çektikleri için bize tepkililer çünkü hiç rahat görmemişler yazık, ile açıklayamıyorum açıkçası. Konu hakkındaki sosyolojik tespitlerinizi duymak istiyorum.
0
seni tanıdığım güne lanet olsun
(28.12.24)
Mutsuzlar çünkü.

Çocuklukları, gençlikleri hatta yaşlılıkları bile baskıyla geçmiş. Belki okutulmadılar, istemedikleri kişilerle küçük yaşta evlendirildiler. Belki çok genç yaşta anne, baba oldular. Hayal bile kuramadılar. Çoğu emekli ama hala çalışmak zorunda. Kendilerine ayıracak zamanları olmamış, bunun için teşvik edilmemişler. Sinema, tiyatro yok, kitap yok. Spor yok. Yollarına yürüyemiyorlar. İçim şişti yeminle.
0
rock n roll
(28.12.24)
Katılıyorum tespitlerine. Bu sohbet kisvesiyle hakaret edene artık ben de karşılık veriyorum yalnız, eskiden yaşına hürmeten güler geçerdim sonra kafama takılırdı. İçimde tutup kendimi rahatsız edeceğime söyleyeyim ona dert olsun der oldum artık.

Mutsuz büyümüşler işte uzun uzadıya anlatacak bir şey yok. Onlar da büyüklerinden öyle görmüşler.
0
kullanicadi
(28.12.24)
köylü oldukları için. köylü kültürüdür bu.
0
abelardo
(28.12.24)
Yaşlıların birçok derdi var, ülkenin en kötü dönemlerinden sağ çıkmışlar, hayattan zevk almaya değil yaşamaya uğraşmışlar çünkü o imkan onlara verilmemiş, şu an ölecekleri güne kadar hayatta kalmaya uğraşıyorlar. Birileri de eğitimsizler, köylüler, sohbet kisvesiyle hakaret ederler filan saçmalıyor. Siz de bir gün yaşlı olacaksınız. Elit zevkleriniz ve üstün eğitiminiz bu ülkenin sizi 'rahatsız edici' bir yaşlıya dönüştürmesine engel olamayacak.
0
sir william jones
(28.12.24)
Şu an sen yaşlılardan neden şikayet ediyorsan onlar da o sebepten huysuz ve şikayet ediyorlar.
0
mirty
(28.12.24)
emekli maaslarindan haberin var mi?
orta yastaki insanlar su söylediginden cok mu farkli sence?
ageism yapmaya gerek yok.
0
sonsuz
(28.12.24)
Bazı yaşılar tam tersi gençlerden kafa dengi olabiliyor. Hatta daha modern kafada olanlarını da gördüm.

AKP döneminde yetişen nesil mi yoksa cumhuriyet devrimlerine yakın nesil mi dersen bence bu dönemde yetişenler daha problemli. Şiddet eğilimli, cahil ve eğitilemez, arabesk ve araplamşmış.

Sorun bence yaşlılarda değil.
0
wd40
(28.12.24)
Fazla para batiyo cunku. Z yi siktiler hala mutsuzlar
0
lapaz
(28.12.24)
Ülkede herkes mutsuz, onlar niye farklı olsun. Gençken insanın umudu, enerjisi, planlayabileceği bir geleceği oluyor. Yaşlılarda ise gelecek ölüm korkusunu içeriyor. İstedikleri gibi bir hayat yaşamamışlarsa bunun ağırlığıyla yaşıyorlar. Üstüne hastalıklar, ekonomik zorluklar da eklenince huzursuz, gergin oluyorlar.
0
asteriks
(28.12.24)
Yukarıdaki yorumlardan birinde iş yine geçmişteki kötü şartlara, ihtilal-savaş vs gibi yokluk yaratan kıstaslara bağlanmış ama o iş öyle değil. Benzer çekişmeler Avrupa'nın gelişmiş ülkerinin tarihinde de var oysaki.

Misal Almanya savaştan yeni çıkmışken henüz çocuk yaşta olan Almanlar bugün; "biz savaştan çıktık yea" diye çemkirmemiştir genç nesile.

Keza Güney Kore için de aynısını söylemek mümkün.
0
feastofthedamned
(28.12.24)
Ben senin bahsettiğin türde yaşlılara denk gelmiyorum, aksine gayet güler yüzlü gayet sakin anlayışlı hoşgörülü insanlar oluyorlar.

Yaşlılarımız hakkında bu kadar olumsuz algılara sahip olmak için kişinin kendisinin sütten çıkmış ak kaşık olması lazım. Yaşlılar bu hayatın yorgun bitkinleridir. Kimi bilgeleşir kimi bebekleşir, hiçbirini yönetmeye haddimiz olmadığı gibi onlara hakir görmeye de haddimiz olmamalı.

Eleştirirsin ayrı ama özellikle kendi milletinin insanını bu şekilde yansıtmak bana çok ayıp ve hadsizce geliyor.

Şunu da unutmamak gerekir, bizim atalarımız üst üste çok savaşlar görmüş ve kaç evladını savaşlarda şehit vermiş insanlar. Özellikle erkeklerini çok kaybetmiş, babasından eşinden evladından kardeşinden olmuş ve hayat karşısında deli gibi savunmasız kalmış kadınlar ve erkek bebeklerden oluşuyorlar. Savaş ne demek tahmin edebiliyorsak lütfen oturup bu konuya olan etkilerini de düşünelim.
0
muhayyer divan
(28.12.24)
Durust olmak gerekirse 40 yildir karsilastigim yaslilarin yuzde 50 si iyiydi diger 50si sikintiliydi

Benim fikrim bu bolgeden bolgeye degisiyor ozellikle bir kesim dogadan ve memleketinden uzaklasinca cok huysuz olabiliyor

Ayrica marmariste yasayan bir yasli ile istanbul esenyurtta yasayan yaslinin derdi ve huyu farkli olabiliyor

Ben yasli konusunda istanbulu ortaya karisik sansiniza gore huylu huysuz insanlara denk gelebileceginizi dusunuyorum

Tabiki maddi durum yasli bir insanin huyunu baya etkileyebiliyor

Konu sahibine katilmiyorum
Her yasli bence sikintili degil
0
Zetnikov
(29.12.24)
10 bin lira maas alip da mutlu mu olacaklardi. akp resmen adamlara acliktan olun siz dedi.
0
baldur2
(29.12.24)
Türkiye zaten yoruyor insanı. Çevrenin de etkisiyle bazen olmadığın bir şeye dönüşüyorsun toplumda kabul görmek için bir de. Kendisine dayatılan kalıpları geleceğe aktarmak gibi bir misyon yüklenenler var.
0
sibertenik
(29.12.24)
@thetruenorthstrongandfree1

cok dogru soylemis. bazi gelismis ulkelerdeki yaslilarin sosyal hayati, turkiye'de genclerin hayatindan daha renkli aga. yasli dediklerimden kastim da en az 85 yasinda olanlar. yoksa 70 yasindakiler zaten halen araba kullaniyor kedi kopek vs bakiyor.
0
baldur2
(29.12.24)
(11)

geçmeyen aşk acısını ne yapıyorduk?

baldan kaymak
Yaşayıp, yiyor muyduk?Nasıl geçiyordu bu şey?
Yaşayıp, yiyor muyduk?

Nasıl geçiyordu bu şey?
0
baldan kaymak
(27.12.24)
Eski sorularından hatırladığım kadarıyla arbre gibi ayran gönüllü, üstelik her kadının durmaksızın yürüdüğü biriydin. Yenisini bulunca hemen unutursun kaymak bey, dertlenme.
0
duygusalatasi
(27.12.24)
Bana yürüyebilirsin, ben de boştayım:)))

Tabii ki şaka.
0
Kahvedesu
(27.12.24)
Ben yiyorum ve kırpıp kırpıp rüya yapıyorum üzerine o... :)

Şahsen yapabildiğim tek şey beni kanırtmasına izin vermek. O kanırtırken ben de birlikte kanırtıyorum, alabildiğine gözyaşı ve kan döküyorum (manen) sonra yavaş yavaş mecburen geçiyor. Çünkü beyin kendini korumak istiyor, koruyabilmek için elinde anlamsızlaştırmaktan ve unutmaktan başka imkanı yok. Bunları kullanmak zorunda kalıyor.
0
muhayyer divan
(27.12.24)
Yollarımız burada ayrılıyor
Artık birbirimize iki yabancıyız
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet her şeyi unutmalıyız

Her kederin tesellisi bulunur, üzülme
İnsan ne kadar sevse unutabilir
Mevsimler, gelir geçer, yıllar geçer
Sen de unutursun bir gün gelir

Hiç yaşamamışçasına, hiç sevmemişçesine
Unutursun o günlerimizi, gecelerimizi
O günlerce gecelerce sevişmelerimizi

Her şeyi evet her şeyi unutabilirsin
Hatta bütün yazdıklarımı satır satır
Kalırsa, içinde bir derin sızı kalır

satir satir unutucaksin sen de :)
0
sonsuz
(27.12.24)
Kendi hayatını yaşamaya devam ediyorsun.

Zamanla geçiyor
0
kullanicadi
(27.12.24)
ıhlamur içiyoruz.
0
mathilda.may
(27.12.24)
geçmeyen diye bir şey olmadığı için geçmesini bekliyoruz
0
clones
(27.12.24)
Duyuru'da kimse beni tanımaz. Bende kimseyi.

şu şiiri, ıhlamuru ve bu havada motosiklet sürüp şu an içtiğim chai tea latte'yi düşününce de diyorum ki; benim gibi olanlar da var. :D iyi geldi yanıtlar, teşekkür ediyorum.

Herkese mutlu yıllar!
0
🌸baldan kaymak
(27.12.24)
stalklamıyorsun
düşünmüyorsun
görmüyorsun daha çabuk geçiyor
0
bir soru sorcam
(28.12.24)
Kendi hayatimiza odaklaniyoruz, kendimizi sevmeye devam ediyoruz. Kendini sevmeyeni baskasi niye sevsin diyoruz. Ne yapmiyoruz peki, stalklamiyoruz, mumkunse her yerden engelliyoruz, yaramizi iyi etsin diye ywni bir duygusal iliskiye girmiyoruz, alkolden ve bizi uzecek seylerden, depresif filmlerden ve kitaplardan uzak duruyoruz. Hersey gecer, hersey unutulur. Kendi degerimizi unutmayalim yeter.
0
deckard
(28.12.24)
anteelope_
(01.01.25)
(9)

Bebeklere menenjit aşısı yaptırmalı mıyız?

durbidakka
Merhaba 7 aylık ikiz bebeklerimiz var, bugün kontrole gittik, doktor menenjit aşılarına isterseniz bir ay sonra başlayım dedi, aşı takviminde yokmuş opsiyonel dedi. Doktor da mutlaka yaptırın demedi ama tavsiye ederim dedi.Eşim aşı karşıtı değil ama aşılara hiç sıcak bakmıyor, zaten bir sürü aşı yap
Merhaba 7 aylık ikiz bebeklerimiz var, bugün kontrole gittik, doktor menenjit aşılarına isterseniz bir ay sonra başlayım dedi, aşı takviminde yokmuş opsiyonel dedi. Doktor da mutlaka yaptırın demedi ama tavsiye ederim dedi.

Eşim aşı karşıtı değil ama aşılara hiç sıcak bakmıyor, zaten bir sürü aşı yapıldı bunu da yaptırmayalım diyor. Doktora aşılara başlarız dedim diye bana tavır aldı.

Bebeklere menenjit aşısı yaptırmalı mıyız yoksa çok da gerekli değil mi?
0
durbidakka
(27.12.24)
Gerekli değil. Doktor ağzıyla söylemiş. Bence yaptırmayın. Bu zamanda hâlâ güvenebilmenize çok şaşırıyorum.
0
muhayyer divan
(27.12.24)
Üstteki şahıs sağlık konusunda ne diyorsa zıttını yapın.

Aşılar sağlık alanındaki en büyük buluştur. Menenjit riski az da olsa almaya gerek yok. Çocuğa aşı yaptırın, bunlar onlarca yıldır yaptırılan aşılar zaten şüphe duymaya gerek yok
0
nundu
(27.12.24)
@nundu denen şahsa, bebekler üzerinde aşı denemeleri yapıldığını, bunu ailelerin bilgisi ve izni olmadan yaptıklarını, böylece şu veya bu diye yansıtılan aşının içinde başka bir şey olmadığının garantisinin verilmediğini anlatın.

Siz de bu şartlar içinize siniyorsa elbette yaptırın aşıyı. Sonra sağa sola bağıra çağıra para yardımı kampanyaları falan açmayın yalnız.
0
muhayyer divan
(27.12.24)
uzman doktorum kendi çocuğuma yaptırıyorum. nundu+1
0
unalub
(27.12.24)
bizim doktorumuz da belli bir menenjit türüne karşı olan menenjit aşısını tavsiye etmişti. bu menenjit türüne yakalanma ihtimalini sorduğumda uçak kazasında ölme riski kadar demişti. biz eşimle bu riski yüksek bulup yaptırdık. sonuçta yakalanma şansı vardı ve 11 milyonda 1 > 0. o yüzden biz yaptırdık. içimiz rahat. riskleri düşünerek ve artılarını eksilerini yan etkilerini vs yi tartışarak bir sonuca varın.
0
harmanim
(27.12.24)
yaptirma diyenlerin asinin faydasini yanlislayacak bilimsel calismalari yoksa seslerini kesebilirler.

asi ya da herhangi bir modern tedavi yontemi konusunda karsitlik yapan, bulasici hastaliklarin artmasina, insanlarin gerekli tedavilerden mahrum kalmasina katkida bulunan kisilere yasal islem uygulanmiyor mu bu memlekette?

kolun kirilinca kosa kosa gidersin. bir seye kendi basina care bulamayinca kedi gibi oluyor bu tipler nedense. o zaman doktorlarin kendi uzerinde deney yaptigi dusuncesi falan kalmiyor. o zaman da igne yapiyorlar, biliyor musun icinde ne oldugunu?
0
bohr atom modeli
(27.12.24)
"Eşim aşı karşıtı değil ama aşılara hiç sıcak bakmıyor"
Nasil oluyor tam olarak bu? Asilar zorunlu tutulmasa esiniz atv karsisinda fasulye kirarken bilim yapanlarin instagram postlarina inanip asi yaptirtmayacak iste. Asi karsitligi tam olarak bu.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.12.24)
eşimin kuzeni menenjitten tam 1 günde ufak çocuğunu kaybetti. biz de kendi evladımıza hemen yaptırdık. o riske girmektense aşı yaptırmak daha mantıklı.
0
bigcaptain
(27.12.24)
Allah analı babalı büyütsün.

Biz de ikiz bebeklerimize yaptırdık.

4. Doz kaldı sadece.

Tavsiye ederim.

Çocuklar riske atılacak bir konu değil.

Para ihtimal şu bu düşünülemez.

Aşılar insanı öldürüyor deney yapılıyor komplosunu şöyle çürütürüm. Ee öldürseler kime yapacaklar. Geç bilimi milimi. Onla ilgili argüman kurmam bile anlamayana.

Riske alınmaz.
0
help im alive
(28.12.24)
(12)

Kayınbabaya Kitap Hediyesi

mythralioz
Müstakbel Kayınbabam 75 yaş üzeri bir kitap kurdu. Emekli sınıf öğretmeni. Kitap almak istiyorum yılbaşı hediyesi olarak. Önerileriniz olur mu? Herkese mutlu yıllar diliyorum.
Müstakbel Kayınbabam 75 yaş üzeri bir kitap kurdu. Emekli sınıf öğretmeni. Kitap almak istiyorum yılbaşı hediyesi olarak. Önerileriniz olur mu? Herkese mutlu yıllar diliyorum.
0
mythralioz
(27.12.24)
Nelerle daha çok ilgileniyor? Sevdiği alanlar neler?
0
muhayyer divan
(27.12.24)
dedeme genelde halk mı sözcümü tvde setler satılıyor onlardan alıyorum.
roman macera severse wilbur smith Courtney serisi
0
eja
(27.12.24)
Tarih mi sever aşk romanı mı?
Ne olacak bu emeklilerin hali mi diyor, Libya'dan sonra Suriye'yi de fethettik mi sanıyor?
0
Mirket
(27.12.24)
Jared Diamond
Tüfek, mikrop, çelik.
0
kumandanim
(27.12.24)
vedat türkali yalancı tanıklar kahvesi
Ergun Sav- Diplodramatik anılar
sevgi soysal yenişehir'de bir öğle vakti
Kemal Tahir- Bir Mülkiyet Kalesi
0
biravekahve
(27.12.24)
Siyasetten uzak roman türü olabilir. Benim aklıma doğan cüceloğlu kitapları geldi ama onlar da yaşama dair ipuçları veriyor kayınbabam ununu elemiş eleğini asmış. Ne yapsın yaşam sırlarını. Şöyle sürükleyici hikayeler olabilir ama sanırım klasikleri hep okumuştur yerli yabancı.
0
🌸mythralioz
(27.12.24)
Youtube premium üyeliği ve bir kulak üstü kulaklık al.
Kayınpederin telefonuna veya evde akıllı tv varsa ona youtube uygulamasını indir. Şu kanala abone ol.
Ver sıradan dinlesin, her gün sana dua etsin.

www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
0
Mirket
(27.12.24)
puslu kıtalar atlası ve İhsan Oktay Anar'ın diğer kitapları olabilir. yarı taihi, yarı mistik hikayeler o yaş ve prafildeki kişiyi eğlendirir gibi geldi bana. tabi çoktan okumuş da olabilir, müstakbel eişinize sorun bence.
0
shadowfollower
(27.12.24)
seri öykü kitapları olabilir. yordam ve alfa'da çok güzel setler var.
0
dilhun
(27.12.24)
Marifetname
0
diyecevaplandı
(27.12.24)
Hangi türlerden hoşlanıyor bilsem daha isabetli öneriler verirdim yine de çok muhafazakar değil de açık fikirli biriyse bu kitapları sever

Aynalar - Eduardo Galeano,
Cehennemin Dibi - Gündüz Vassaf,
Tarihi Yargılıyorum - Gündüz Vassaf

Kafa açıcı, dünyaya farklı perspektiften bakan kitaplar.
0
RodionBazarov
(27.12.24)
Çok teşekkür ederim arkadaşlar
0
🌸mythralioz
(27.12.24)
(17)

Nedir bu çok yoğunum, çok işim var muabbeti?

mikahakkinen
38 yaşında bir y kuşağıyım. Ne zaman kardeşimi,benden küçük kuzenimi arasam abi çok yoğunum, çok yorgunum vb. Ulan akşama kadar kendini kesen, uyuşturucu için her türlü zirzopla uğraşan ben. Bir kere bile ağlanmadım.Kardeşim 90lı kuzen 93lü. Ben 90 2000 arası doğan y kuşağının pragmatist ve çıkarcı
38 yaşında bir y kuşağıyım. Ne zaman kardeşimi,benden küçük kuzenimi arasam abi çok yoğunum, çok yorgunum vb. Ulan akşama kadar kendini kesen, uyuşturucu için her türlü zirzopla uğraşan ben. Bir kere bile ağlanmadım.
Kardeşim 90lı kuzen 93lü. Ben 90 2000 arası doğan y kuşağının pragmatist ve çıkarcı olduğunu düşünüyorum.
Fazla etiketlemeli ve önyargılı oldu ama azcık doğru değil mi?
0
mikahakkinen
(27.12.24)
Yazdığınız kadarıyla buradan bakınca siz de onlar gibi duruyorsunuz aslında, yani iş hayatınızdan şikayetçi gibisiniz. Sadece bunu çevrenize çok açık etmiyormuşsunuz.

Olay ne bilmiyorum ancak birinin iş hayatından çok da mutlu olmadığını, yorulduğunu söylemesi çıkarcılık ve pragmatizmle çok ilgili durmuyor. Bir şeyler anlatmak istemişsiniz ama tam açıklayamamışsınız gibi.
0
akhenaten
(27.12.24)
Yakın geçmişte 23 yıldır kanka dediğim şahıs bana kaç defadır attığım mesajlara en ufak bir etkileşim dahi vermemesini bahsettiğin yoğunluk, mobbing ve hastalık ile açıkladı.

Tuvalete giderken eline telefonu alamazmış, iki satır mesaj yazamazmış, çok yoruluyormuş mesaj yazmaktan. Sesli mesaj da gönderemezmiş, yoğunmuş. Bu 81'li.

Yoğunlarmış baksana. Ülkeyi kurtarıyorlar, her biri birer Salih Bozok, birer Kazım Karabekir.
0
muhayyer divan
(27.12.24)
@akhnaten çok detaylı yazmak istesem yazardım benim işle alakalı bir sorunum yok, olsa verirdim. Siz de 90 sonrası doğumlusunuz galiba. Anlatmak istediğim @muhayyer divanın anlattığı herhangi bir durumda her şeye bir mazeret bulmaları.
0
🌸mikahakkinen
(27.12.24)
yoğun/yorgun diye şikayet etmekle pragmatist/çıkarcı olmak çok korele gelmedi bana. Keyif pezevengi, tembel, rahatına düşkün diye şikayet etseniz haklılığınız tartışılabilirdi de bu iki olgu arasında bir ilişki göremedim.

Bu tarz şeyleri nesle bağlamak da bana çok makul gelmiyor. Herkes benzer oranda çıkarcı bana kalırsa.

Ayrıca insanları niye durduk yere sohbet için arıyorsunuz? Öncesinde mesaj atıp müsait misin diyor musunuz? Aile üyesi de olsa birini sohbet/muhabbet için aramadan önce mesaj atmak lazım bence müsait mi değil mi diye? Ha arayıp bi şey rica ediyorsanız da o sırada gerçekten yoğunlardır yapamıyorlardır belki sizin ricanızı. Bağlamı bu açıdan da anlamadım.
0
nundu
(27.12.24)
Abi jenerasyon eleştirisi dünyanın her ülkesinde her jenerasyon tarafından yapilir. Yüzde yüz eminim ki senden önceki jenerasyon da seninki için aynısını dedi.

Ahanda taa milattan önce hesiod;
I see no hope for the future of our people if they are dependent on frivolous youth of today, for certainly all youth are reckless beyond words.

Kısacası böyle düşünen ne ilk ne sonsun abi. Senin üst jenerasyon da aynısını seninki için dedi, ondan önceki de onlar için.
0
logisticsmanager
(27.12.24)
Bu arada şunu da ekleyeceğim; isinizin zorluğunu söyleyip ben hiç sikayet etmem diyorsunuz.

Abi bu muhabbete girersen zaten kimse şikayet edemez. Misal maden işçisi edebilir mi? Itfaiyeci? Peki misal bim'de çalışan asgari ücretli? Yani kimin neye göre şikayet edip, yorgun olup olmayacağını kim belirliyor?

Ayni anda hem jenerasyon eleştirisi hem de kişilerin işinin aslında o kadar şikayet edilmeyi gerektirmeyen işler olduğu belirtmissiniz. Bu muhabbeti sosyal medyada falan trilyon kere görüyoruz.

Misal benim işimi söylesem ona da şikayet etmeye hakkın yok dersiniz kesin. Jenerasyon olarak da sizin bahsettiğiniz jenerasyondanim.

Bu arada Türkiye'de çalışan gençlerin hakki var +1. Üç kuruş paraya hiçbir gelecek umudu olmadan, bir konsol almak için 1 aylık maaş verecek hale gelmiş kişilerin, tazminatlari falan üç kuruş olmuş kişilerin hakkı var yani.

Anneme de misal yorgunum diyemem çünkü anlamıyor. Aksine buradaki neredeyse annem yaşındaki çalışma arkadaslarimsa çok çalışıyorsun bak dikkat falan şeyinde. Çünkü yetiştikleri ortam, ülke farklı. Yani bu tam jenerasyon işi de değil yetişme olayı. Türkiye'nin güzel zamanını görüp şimdi yetişkin olanlar "bu ne lan" diyor. Türkiye'nin rezil zamanını görüp sonra iyi zamanında kendine ev, araba alanlar "şikayet etmeyin lan tembeller" diyor.
0
logisticsmanager
(27.12.24)
Erkek arkadasım komiser ama allahtan halden anlayan insanmıs diyorum simdi.

Herkesin işi, hayatı kendine göre yoğun ve stresli. Bunu bir şeye göre mukayese edemezsiniz.
0
jazzabel
(27.12.24)
Ben de bağlamı anlamadım. Aradığınızda nasıl bir konuşma geçiyor ki aranızda? Niye onların aramadığını mı soruyorsunuz? Birlikte bir şey yapmak mı istiyorunuz? Ben telefonda laklak sevmem mesela. Topla çantanı İstanbul'dan Kars'a yürüyeceğiz deseniz tamam derim; ama telefonda niye arayıp sormuyorsun muhabbetini hiç çekemem. Sohbet etmek isteyen zaman ayırıp yüz yüze görüşmek için fırsat yaratsın bir zahmet.
Sizden 'yaşlıyım.'
0
auroraaurora
(27.12.24)
Sana katılıyorum.

Öncelikleri başka olan insanların kıçından uydurduğu bahane
0
gilbeys
(27.12.24)
Çoğu kişiyle yan yana olsakta gerçekte onlarla bir iletişimimiz kalmamıştır.

Evet, bir nesil var ki nefslerinin istediği her şeyi tatlı/hoş sanıyorlar. Alış verişlerindeki dengesizlikler, israf, günlük yaşama, - bana ne yaae gibi sözler ...
onları en iyi anlatan örneklerden .
0
diyecevaplandı
(27.12.24)
Yoğunum diyorsa aklına başka bahane gelmemiştir.
Sizinle görüşmek istemiyorlardır.
hele mesaja cevap yazamayacak kadar yoğunum diyorsa, görüşmemeyi yüzünüze söylemek istemediği için diyordur.
0
durbidakka
(27.12.24)
genc onlar ya :)
0
sonsuz
(27.12.24)
İnsanları bu şekilde değerlendirmemeliyiz bence.
Bana göre 5 birimlik bir iş basit hemen çözülüp devam edilebilecek bir işken başka biri bu 5 birimlik işi çok yoğun yaşayabilir, üzerindeki etkisi daha farklı olabilir.
Bize daha basit gelen şeyler başkalarına ağır gelebilir.
Bir işle uğraşırken sadece ona konsantre olmak isteyebilirler.
Belki de o an sizinle konuşmak için havasında değildir ve yoğunum deyip geçiştiriyordur bu da olabilir.

Bir de insanlarda maalesef "en yoğun benim", "benim işim en zor" gibi bir algı var. Böyle bir şey yok size öyle geliyor sadece.
Bana da sorsan ben olmasam dükkan batar öyle önemli iş yapıyorum :) Ama gerçeğe bakarsan benden önce de var olan ben gitsem de bir şekilde var olabilecek bir şirketteyim yani yok öyle bir dünya.
0
mutekebbir
(27.12.24)
92liyim ve dün bütün işlerimin yanı sıra, bir butonun rengini 70 kere değiştirten bir patronun hem istediklerini yapmakla, hem de kendisine laf anlatmaya çalışmakla geçti bütün günüm. Mesai bittiğinde fiziksel bir iş yapmış olmamama rağmen pertim çıkmış durumdaydı.
Aldığım maaşın yarısından fazlası, beni istediği zaman evden çıkarabilecek ya da en azından bunun için uğraşabilecek bir başka insanın evine kira ödemeye gidiyor. Para biriktirip ev, araba almak gibi bir şansım yok.
Tırto bir yıllık izne çıkmak için bile yasal hakkımı kullanmak istediğimde "5 gün üstüste izin yapmak biraz fazla ama ne yapalım ya neyse :s" diye trip vari bir karşılık alıyorum. Bir tatile çıkarsam önümüzdeki 3 ay boyunca ekonomik olarak düzelemeyeceğimi bildiğim için bu beş günü evde geçireceğim.

Ne yapacağım mesela biliyor musun? Evde boş boş yatacağım. Tavanı izleyeceğim. Ekran görmek istemiyorum, telefon dahi almayacağım elime. Boş beleş mevzular için arayanlara da yoğunum, çok yorgunum diye ağlanacağım. Ve bu beni çıkarcı ya da pragmatist yapmayacak. Emekli olduğunda alacağı maaşla hayatta kalamayacağını bilen, hayata karşı umudunu çoktan kaybetmiş depresif, mutsuz, anlaşılmayan bir insan yapacak.
0
nolmus yani
(27.12.24)
biriyle konusmak veya bulusmak konusunda cok istekli olmadiginda soylenecek en mantikli sey cok mesgulum zamanim yok falandir. bunu drama queen'lige baglamaya gerek yok. hele ki kusaklarla hicbir ilgisi yok.
0
bohr atom modeli
(27.12.24)
Yaw yalan inanma 24 saat ellerinde telefon var. Benimde cevremde boyle tip cok hatta en son bi arkadasim vardi cok yogunum falan diyen sana suprizim var dedim kamera ac meraktan acti bi baktim oyun oynuyor yalanini s....ktigim.

Inanma yalanci hepsi bu tipler isi dusmeden de aramazlar.

Sor bakalim wc ye gitmiyor mu tv izlemiyor mu yemek yemiyor mu ne yogunuymus seninle gorusmek istemiyorlar iste
0
Zetnikov
(27.12.24)
sorun yoğunluk oladabilir olmayadabilir ama asıl sorun sosyal pil. hem de telefonla iletişim aşırı zor. diyalog kurmak yerine reels linki atma iletişimini tercih ediyoruz
0
ala09
(28.12.24)
(24)

Sizde -de leri - da lari ayrı ya da bitişik yapmayanlara takılıyor musunuz

sonhakan
Adam bir sayfa yazı yazmış Biri de altına şurada de ayrı olacak. Diye Yorum yapıyor. Yazıda sosyal mecrada... Ya konuyu anlayabiliyorsan geç git. Ne takıliyon de ye da ya. Var böyle çok fazla buna takıntılı olan. Ben de bu takintililara takıntılıyım. Olay sosyal mecrada geçiyor Artık millet emojiler
Adam bir sayfa yazı yazmış Biri de altına şurada de ayrı olacak. Diye Yorum yapıyor. Yazıda sosyal mecrada... Ya konuyu anlayabiliyorsan geç git. Ne takıliyon de ye da ya. Var böyle çok fazla buna takıntılı olan. Ben de bu takintililara takıntılıyım. Olay sosyal mecrada geçiyor Artık millet emojilerle anlaşılıyor de ve da ya takmak nedir. Siz ne düşünüyorsunuz bu konuda?

Nit: Dikkat -de ve -da ayırma hatası çikabilir
0
sonhakan
(27.12.24)
takılıyorum ama yorum yapmıyorum.
0
inheritance
(27.12.24)
de lere hiç mi hiç takılmıyorum ama miğde böğrek falan diyenlere tiltim. "ya da" yı bitişik "veya" yı ayrı yazanlara uyuz olmak içinde hayat çok kısa.
0
eja
(27.12.24)
Abi merhaba, o takıntılı olduğun insan tipi benim, bitişik yazanlara ayar oluyorum, çoğunlukla düzeltiyorum, kurumsal hesap flnsa zerre ciddiye almıyorum sattığı ürünü, verdiği servisi. Bunu yapan CEO gördü bu gözler, gerçi CEO dediğim hayvan gibi zengin patron işte.

Mantığım şu, bu ayrı ya da bitişik yazılma olayı ilkokulda verilen çok temel bir eğitim. yani nasıl diyeyim 4 işlem gibi bi' şey yani. Bir insan bunu düzgün yapamıyorsa sıkıntı var, sıkıntı büyük.

Eyyorlamam bu kadar hocam, amacım tartışmak değil, kendi açımdan olayı izah etmek.
0
kumandanim
(27.12.24)
Çok takılıyorum öyle böyle değil. Ayrı yazılması gereken yerde bitişik yazan birisini ciddiye alamıyorum.

dahianlamindaki.de
0
kullanicadi
(27.12.24)
Temel eğitimi almış herkes de/da/ki nerede nasıl yazılmalı gerekir bilmeli. Üst düzey beceri, zeka gerektiren bir durum değil. Takılıyorum, bu hataları yapan kişileri ciddiye de alamıyorum. Yorum yazmam. Sadece emojilerle anlaşmak da mağara resimlerini çağrıştırıyor.
0
asteriks
(27.12.24)
Çok takmıyorum eğer ciddi bir yazı değilse
0
wd40
(27.12.24)
Evet, takıyorum. Bunu beceremelen yazı yazmaya kalkmasın. Akademisyan olmak için türkçe baraj şartı getirilsin, 90 alamayan akademik kadronun rüyasını bile göremesin
0
abbabaabbaababbabaababbaabbabaab
(27.12.24)
öncelikle "yazı DA sosyal mecrada" olacak... şaka şaka:D

bahsettiğin tip kısmen benim, lakin düzeltmem ama bu şekilde yazanı ciddiye almam. bu konuda @kumandanim ile %200 aynı fikirdeyim. yani bu kadar basit bir şeyi bile öğrenemediyse zekasında bir problem vardır ya da bildiği halde düzgün yazmaya gerek görmüyorsa ciddiyetsiz ve özensiz biridir, ikisiyle işim olmaz.
bonus olarak herkeZ ve şarZ yazanlar hakkında da iki çift lafım var ama soruda geçmediği için başka zamana saklıyorum.

@kullanicadi, 10'da 10 doğru ve üstüne 72 saniye arttırdım ^_^
0
halanne
(27.12.24)
türkçe en hassas olduğum konu. burada sözlük'ten gelen bir kültür sebebiyle, bilgisayardan giriş yapmışken küçük harflerle yazıyorum.

onun haricinde her yerde (kişisel yazışmalarım, iş yazışmalarım da dahil buna) tüm imla kurallarına dikkat ederek yazar, dilimizi katleden her türlü yapı/kelime seçiminden kaçınır ve kullananları kendi çapımda, karşımdakiyle olan ilişkime ya da iletişim sebebine göre içimden ya da dışımdan eleştiririm, ayıplarım.

karşımdakinin silahı olmasa da aşağıdaki gibi "harika" şekilde yazarak beni öldürebilir:

-keşke bende gelseydimde size katılsaydım (kötü)
-senin anahtarlığın ben de, benim anahtarım sen de kalmış (daha da kötü)
-bizimle çalışmak istermisiniz?
-bişi diycem
-download/check/change/konfirme etmek
-post/story atmak
-çok da big deal değil abi
-bunu çalıştıracak bir app/aplikasyon/application var mı?
-günün sonunda (beyefendi/hanımefendi, "at the end of the day"in doğrudan kelimesi kelimesine çevrilerek bir garabete dönüştürülmesinden bihaber)
-miğde, mebla (yerini bir türlü bulamamış, tutunamamış bir ğ harfi görünce üzülüyorum)
-yanlız/yalnış

bu liste uzayıp gidiyor ama anlamadığım şey şu; e-posta ortamından tutun telefona kadar hepsi ama hepsi de kullanılan dilin otomatik düzeltmesini yapıyor, doğrusunu öneriyor ve sen hala onu takmıyorsun. mesela şu cevabı yazana kadar chrome örnek olarak verdiğim cümlelerde veya kelimelerde ne kadar yanlış yaptıysam hepsini de kırmızıyla çizmiş, bana diyor ki "bak, bu kelimelerde bir yanlışlık var, düzelt istersen :)" bu kadar uyarıya, göstergeye rağmen yanlış yapmak bilinçli bir umursamazlıktan başka bir şey değil.
0
m e b
(27.12.24)
Keşke herkes takılsa. De/da'lar, ki'ler, kelimelerin doğru yazılışı, doğru imlâlar derken hoş göre göre bugün artık düzgün cümle kurup kurmadığıyla ilgilenmeyen yığınlar var. Resmen yığın, evet.

Kendi kurguladığı cümleden çıkan anlamı önemsemiyor, diyor ki "anlaşılıyor işte o şekilde anla" ne güzel dünya... Sen anlaşılmak için çabalama ama ben seni senin istediğin anlamda anlamak zorundayım...

Bütün bunlar hep yapılan dil hatalarını önemsememekten, hatalı öğretimi denetlememekten, bir anadil hassasiyet ve saygı çerçevesi oluşturmamaktan kaynaklanıyor. Dünyanın en güçlü ülkesi olabilecekken başkalarının kelimelerini 100'er 100'er kabul ediyoruz, halbuki birileri kendi diline çok itina ve itibar ediyor, bu konuda faşizm noktasındalar filan.

Biz ikaz edince oovvv sen kimsin edebiyat yapmıyoruz resmî yazışma yapmıyoruz tepkileri. Zihinlerimiz, soyut kimliğimiz elimizden alınıyor ve biz sırf önemsemeyişimizden öğrenmeyi reddederek bu olanları seyrediyoruz sadece.

Evet kızıyorum, gördüğüm yerde de musallat oluyorum. Bir yığın yorum geliyor bazen dalaşıyorum bazen kıçıma bile saymıyorum. Ben ne yapayım başka? Ne yapayım?? Oturup ders verecek halim yok.
0
muhayyer divan
(27.12.24)
O kişiyi ciddiye almıyorum ama tepki göstermem.
0
gabe h coud
(27.12.24)
Evet hoşlanmam ama Grammer Nazi de olmam, hatta hayattaki tek başarısı -de'yi -da'yı doğru kullanmak olduğu için buna takılıp tepki gösteren insanlar daha beter ruh hastası, ezik ve toksik gibi geliyor bana, o nedenle hatalı kullanan insanlar o kadar da rahatsız edici hissettirmiyor.
0
Bir ben var benden şurada
(27.12.24)
Diğer taraf takılmış ki yazım hatası yapmış. Ben takılmam, fakat takabilirim. O da ciddiye alırsam.
0
osssy
(27.12.24)
gidip de uyarmam ya da cevap olarak yazmam ancak fark ederim ve bunu ayrı yazmayanın diğer pek çok konuda nasıl bir tutumu olduğuyla ilgili aklımda az çok bir fikir oluşturur.
0
chaos moleculaire
(27.12.24)
Çok önemserim, yazım hataları benim için önemlidir. Ama paylaşımın altına da yazmam burada bu olacaktı diye. Mesajlaşırken de uyarmam karşımdakini ama gözümden düşer.
0
mutekebbir
(27.12.24)
Eğitim sistemimiz kötü. Arkadaşlarım dışında pek de takılıp laf etmiyorum ama ciddi alamıyorum. Bir de bunun "bağlaç olan de" hakkında konuşurken "-de" diyenleri var. "Ayrı yazılan de" muhabbetindeki gibi kısmi öğrenmiş kişiler bu ikisi. İnsanların dilini konuşabilmesi önemli.

Hatalar yapılabilir fakat "sosyal medyada yazıyorum ya. hızlı yazıyorum ya" vs. gibi şeylerin arkasına sığınıp bağlaç ve isim hal eki arasındaki ayrımı beceremediğini ya da öğrenemediğini gizlemeye çalışan köylü kurnazlarına ayar oluyorum. Bilmiyorum de işte. Çıksın ağzından şu kelime. Şansa bak sosyal medyada yazarken ya da hızlı yazarken hata yapılan yer %90 "de" ve "ki" bağlaçları ama "ve" bağlacı değil. Bak sen şu işe. Hızlı yazım sırasında dikkat etmediği için her cümlesinde "ve" bağlacını yapıştıranı görmedim. Demek ki kıvırmamak lazım. Ben kıvırma konusundan rahatsızım.
0
nawar
(27.12.24)
Bu kadar takıntılı olacağını hiç tahmin etmezdim. Takıntı diyorum zira yazinin içeriğini bırakıp de da ayrımını daha çok önemsemek bir tür takıntı olmalı. Evet bir hatadır olmasa iyidir . Ama defterden silerim zekasından şüphe duyarım deyince de ben yazıyı anlayamamış buna takıyor derim Zira ben bir yazıyı okurken anlam kayması yaşamadığım sürece ( ki bu yazının akışı ile alakalı aynı zamanda) doğru mu kullanılmış yanlış mı kullanılmış farketetmem bile. Bunun için yazıyı bu gözle tekrar okumam gerek. Tekrar ediyorum evet de ve da ayırımini doğru yapmak gerek ama bunu yazının bütününü yok sayarım demek hani Einstein nin formüllerini tahta da gösterip abi paydalari eşitledi mi diyen adama benzetiyorum. Bence asıl cahillik burada
0
🌸sonhakan
(27.12.24)
hem de nasıl!!!
yorum yapmıyorum.

bu takıntımın altında KONFİÇYÜS (editledim) "bir ulusu yok etmek istiyorsan önce dilini bozacaksın" cümlesi geliyor., sonrasında da her sabah içtiğim ant, Atatürk'e verdiğim yemin.

sen bu ülkenin vatandaşı olarak bu ülkenin dilini doğru kullanamıyorsan bir sorun var demektir.
özellikle de öğretmenlerin bunu yapıyor olması daha da üzücü.

ayrıca ben anlamıyorum ilk okuduğumda ne demek istendiğini. birkaç kere okumak zorunda kalınca da okumuyorum.

hemen sosyal sınıflandırma yapıyorum ve yanılmıyorum maalesef. "iyi bir eğitim, öğretim hayatı olmamış" diyorum.

sevgili seçerken de bu kriteri kullanıyorum. arkadaşlıklarımı ve tanışıklıklarımı bile buna göre düzenliyorum. Basit iki üç kuralı günlük hayatına uyarlayamayan insanın kendine ve vatanına katkısı ne kadar olabilir?

o kadar basit ki bir de bu kurallar.

"ya da" ayrı yazamıyorsan veya kullan.
her şey ayrı yazılır.
de ve da'yı ayırmak için de,
"bu bende var"
"bende de var" otur düşün ve kaliteni yükselt.

o kadar abartanlar var ki ciğerim dağlanıyor.

yapmayın kuzum. 1980'ler trt arşivlerinde köylü çocuklarla yapılan röportajları seyretseniz kalite ile ne demek istediğimi anlarsınız belki.

çok üzücü maalesef. çok takılıyorum. esefle de kınıyorum.
0
mathilda.may
(27.12.24)
Bu konu en az 15 sene okulda öğretilmiş. Hala anlamamışsa öyle adamın ben amına koyim. Ne mesleki bilgisine, ne de yaptığı işe güvenirim. Basit bir kuralı öğrenemeyen adam üniversitede dinlediği dersi mi öğrenecek? Yazarken dikkat etmeyen adam, yaptığı işte mi dikkatli olacak?
0
nickini vermek istemeyen uye
(27.12.24)
Takiyorum ama -de ekinden ziyade -misin soru ekini ayri yazamayanlara daha cok takiyorum cünkü bu ek özelinde bir istisna da yok. Direkt zeka testi yemin ederim. -misin gördügün yerde ayri yazacaksin iste.
Bir de nokta diye bir mefhum var. Asiri güzel bir sey. Onu koyuyorsun cümlen bitiyor.
Olayin sosyal medyada gecmesinin bir alakasi yok. Günümüyde artik yazili, görsel ve isitsel her sey sosyal medya üzerinden gerceklesiyor. Müzeler, arsivler, bilimsel kaynaklar dijitallesiyor. Sosyal medya ya da internet ortami olmasi bir bahane degil.
0
konusma ben konusuyorum daha bitirmedim
(27.12.24)
eğer başkasının yazdığı şeyin imlasını eleştiren biriyse cevap veririm ama onun dışında evet takılıyorum ama bir şey demiyorum, Allah'ından bulsun :)
0
matilda
(27.12.24)
Günlük hayatta imla kurallarına (bir iki bilinçli istisna hariç) uyarak yazı yazarım. İstisnalarım da ağabey/bayağı yerine abi/baya yazmak gibi ufak aykırılıklar :d Mobilde yazarken bile typo yaptığımı fark edersem mesajı atmadan düzeltip öyle atarım. Bunu dil kutsaliyetinden yapmıyorum, dili korumak, onu kutsal olarak görmek, gereksiz anlamlar yüklemek bana çok mantıklı ve anlamlı gelmiyor sadece kendime ve karşımdakine saygımdan hoşuma gidiyor bu kurallara uymak.

Ha ama mesela @m e b'in verdiği örneklerden bazılarını yaparım. Türkçe cümlenin içine yeri geldiğinde İngilizce kelime katarım, post atmak gibi modern tamlamaları kullanırım. Bunların dile zarar verdiğini düşünmüyorum. Okt*y Sin*noğluculuk oynamaya gerek yok. Dilimizi koruyalım gibi ne anlama geldiği zerre belli olmayan tabirlerle dövünmek de gereksiz. Dil canlı organizma olarak kendi yolunu bulur zaten, korumak onu zaman içinde dondurmak olmamalı.

Soruya asıl cevap; bağlaç/edatları yanlış kullanan, çok bariz yazım hataları yapan kişiler görünce kişinin pozisyonuna da bağlı şekilde belli bir miktar sinir oluyorum ama yüzüne vurmam, ad hominem yapmaya gerek yok.
0
nundu
(27.12.24)
takiliyorum, bu kadar basit bir kurali hala ogrenemeyen de gitsin dumanla haberlessin. konuyu da anlamiyorum ayrica.
0
bay b
(27.12.24)
@ sonhakan;

" Zira ben bir yazıyı okurken anlam kayması yaşamadığım sürece ( ki bu yazının akışı ile alakalı aynı zamanda) doğru mu kullanılmış yanlış mı kullanılmış farketetmem bile. Bunun için yazıyı bu gözle tekrar okumam gerek. "

fark burda hocam, ben ilk okuduğumda hiç çaba sarfetmeden bu işte bi terslik var diyorum yanlış yazılmışsa yani direkt olarak gözüme çarpıyor hata.

Siz bunu normal şekilde okurken farketmiyorsunuz, ben normal şekilde okurken hiç çaba sarfetmeden gözüme çarpıyor, samimiyetle söylüyorum, şekil olsun diye değil.
0
kumandanim
(27.12.24)
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler basond, compumaster, fraise, kibritsuyu, rakicandir
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.